10 ~ Baş Ağrısı

879 61 16
                                    

Alarmımla birlikte gözlerimi açtığımda hissettiğim baş ağrısı bir anda dünyaya dönmemi sağladı. Allahım ölüyorum heralde.

Yataktan kalkıp mutfakta suyunu içen annem ve kahvesini içen babam beni gördüğünde "Günaydın." dedi, gün aydı mı cidden?

"Anne." dedim sessizce, "Ölüyorum heralde."

"Ne oldu?"

"Başım ağrıyor." dedim ve sandalyeye oturup ellerimi başıma koydum. Arada birden gelen migrenim tutmuştu. Harika değil mi?

Uzun zamandır böyle şiddetli ağrımıyordu başım.

Ağrı kesici içmek için anneme yalvardım ve onun zorla ağzıma tıkıştırdığı iki üç dilim ekmeği yedim. Hapı içmeden önce Eceye ve Buğraya baş ağrımı ve okula gelmeyeceğimi özetleyen bir mesaj gönderdim.

Babam gitti, annemin de gitmesi gerek ama beni bırakmak ve bırakmamak arasında kaldı. Anneme iyi olacağıma inandırıp onu da gönderdim ve biraz uyumak için odama gittim.

Ve tabiki yarım saatlik bir sağa sola dönme seansından sonra uyuyamadığımı fark ettim ve kalkıp kendime tost yapıp kahvemle birlikte yedim.

Eski taktikler...

Ne olabilir?

Kafamı kesmek!

Şaka şaka.

Tülbent tabi ki!

Annem ile babamın odasına yavaş adımlarla ilerledim, gardrobun altındaki çekmeceden en eskimsi duran tülbenti alıp sıkıca alnıma bağladım. Odaya bu şekilde dönecektim ki kapı çaldı. "Kim ki şimdi bu?" diye kendi kendime sızlanarak kapıya gittim.

Kapının deliğinden Buğrayı gördüğümde kafamdaki tülbenti unutarak kapıyı açtım. Beni gördüğünde kahkahalara boğuldu. Ne olduğunu anlayamıyorken "Kızım o kafandaki ne?" dedi kahkahaları arasında.

Elimi kafama attığımda alnıma sardığım tülbenti hissettim ve hızla çıkardım. "Ya başım ağrıyor. Ağrı kesici içtim fayda etmeyince bunu sarıyım dedim. Anneannem babaannem de böyle yapıyordu." derken suratım sanki bir alev topu gelmiş gibi ısındı.

Buğra gülmeyi kesip "Uyudun mu biraz." diye sordu.

Kafamı sağa sola salladım. "Dalamadım uykuya."

"Duş aldın mı sıcak suyla?"

"Üşendim."

"Ne demek üşendim salak mısın kızım? Bak ben sokarım banyoya."

"Yok. Ben yaparım." dedim sonra kapıda olduğumuz aklıma geldi "Geçsene içeri." diyebildim.

"Hiç davet etmeyeceksin sanmıştım."

Bir adım geri çekildiğimde içeri geçip kapıyı kapattı. Ben önden salona gittiğimde o da arkamdan geldi. Bir anda durup ona döndüğümde dalgınlığından bana çarptı ve belimden tutup düşmememizi sağladı.

Neden böyle dikkatsiz ve dalgın bugün? Oysa çok dikkatlidir normalde.

"Sen bugün neden okula gitmedin?"

The PROTEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin