13~Karmakarışık

681 40 34
                                    

Kışın ortalarında hava biraz daha iyiye giderken bir hafta boyunca sınavlar son hızıyla beynimin damarlarına zor anlar yaşattığından tarihin bile farkında değildim. Ta ki Beril arayıp yakınmaya başlayana kadar.

"Derin bıktım bu sınavlardan ayın 28'inde bitecek dedikleri sınavlara her gün yeni bir deneme sınavı ekliyorlar ve bugün 1'i zaten Buğra gelemezmiş ben de gidemem bu şekilde. Resmen en yakın arkadaşımın doğum gününde yanında olamayacağım!" diye usta bir hızlılıkla konuştu ve ben bir anlık olduğum yerde kalıp duvarla uzun bir bakışma geçirdim. Ve beynimde yankılanan kelimeleri dinledim.

Bugün 1'i.

En yakın arkadaşımın doğum günü.

3 gün.

"Hiiiii!" dediğimde Beril, "Di mi ya ne kadar kötü bir durum?" dedi.

"Beril ben bittim."            

"Ne?" dedi Beril.

"Ben bittim." dedim beynime hücum eden zonklamayla. "Ben öldüm Beril." deyip kendi kendime ofladım. "Allah beni kahretsin." dedim ve gözümün önünde benim doğum günümde Buğra'nın hazırladığı şeyler canlandı. "Çocuk bana neler yaptı ben sevgilimin doğum gününü unutmuşum." yine Berilin konuşmasına izin vermeden "Ben ne hayırsız bir insanım ya." diye kendi kendime kızdım. "3 günde nasıl hazırlayacağım ben sürpriz!" sesim bu sefer ağlamaklı çıkmıştı ve ciddi ciddi gözlerim dolmaya başlamıştı.

"Tamam Derin. Sakin ol bir." diyen Beril'e hızla "Nasıl sakin olayım Beril?" diye sordum.

"Bulucaz bir şey."

Okulda Ece'yle bir şekilde yalnız kaldığımızda bu konuyu ona da anlattığımda verdiği ilk tepki bana şaşkın şaşkın bakmak ve "Salak." oldu.

Ne yapacağımı şaşırmış bir halde dersi mal gibi dinlemiş -ki dinledim mi onu da bilmiyorum- birkaç plan yapıp beğenmeyerek üzerlerine hayali bir çizik attım. Kafam cidden karmakarışıktı ve ne yapacağımı bilmiyordum. Tamam Buğra böyle bir şeyi çok da umursamaz bunun farkındayım. Fakat bu benim kötü hissetmememi sağlamıyor.

Sonunda aklıma gelen biraz saçma ama bence olabilecek fikirle birlikte yerimde hafifçe sıçrayıp sırıtınca Buğra bana yandan bir bakış atıp, "Hayırdır?" dedi.

"H-hiç." dedim utancımı gizlemeye çalışarak sıramda öne giderek önümdeki deftere bakıp.

"Sende bir haller var bugün ama..." dedi ve ufak bir duraklayıp "Hadi bakalım." diye devam etti. Tatlış olduğunu düşündüğüm bir bakış atıp "Ne halim varmış canım." dedim. "Soruyu çözdüm. Soruyu. Ona sevindim bir anda."

Saate baktığımda teneffüse 10 dakika olduğunu görüp mutlu oldum. Çünkü unutmadan Ece'ye anlatmalı, cevabını almalı ve detaylar hakkında düşünmeliydim.

Teneffüs olduğunda "Ece gel birlikte tuvalete gidelim." dedim ve Ece'nin koluna girip Buğra'ya yine tatlış olduğunu düşündüğüm bir gülümseme attım. Biz Ece'yle kapıya doğru yürürken Buğra'nın Mert'e "Mert gel lan biz de kantine inelim." dediğini duyduğumda tek kaşımı kaldırarak sert bir bakış attım ve o da bana fazla şirin bir gülümseme attı.

Ve o gülüşün altında resmen "Bir şeyler karıştırıyorsan, kısasa kısas." ifadesi gizliydi. Ben de ona "Senin ağzına bir çakarım." bakışı atıp kapıdan çıktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 07, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The PROTEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin