12.Bölüm: Yemek

150 15 2
                                    

Multumedia da olan link bu bölümde olan bi şarkı nın linki. Beğendiyseniz bu bölümü okuyarak dinleyebilirsiz.

Dükkanın yarısı ışıklarla kaplı bi restorana geldik.
Ya da hava karardığı için bana öyle geliyo olabilir.

İçeri girdiğimizde dışı kadar içide ışıklı bi yerle karşılaştım.
Burası niye bu kadar süslüydü ki.
Sıradan bi yer seçse ne olurdu.

Keşke 'nereye gitmek istersin' dediğinde sıradan bi yer söyleseydim.

Yanımızdaki uzun boylu garson bizi ışıklardan ve süslerden az olan bi yere götürüyodu.
Götürmekle kalmayıp bide bize sırıtarak bakıyodu.

Niye karşılaştığmız herkes bizi sevgili sanıyodu ki.
Tabi hepsi martinin suçu.
Bizi sevgili sansınlar diye kimseye hiçbişey çaktırmıyodu.

Ben çaktırırdım da bugün sinirlenmemeliyim planımın işlemesi icin yani daha doğrusu martinin ağzından laf almam için sâkin olmalıyım.

"Buyrun burası" dedi uzun boylu, daha doğrusu zurafa yüzlü garson.

Benim nedense sinir olduğum herkese lakap takma gibi bi hobim veya yeteneğim var.

Ama garsona niye sinir oldum onu bilmiyorum. Herhalde başkalara olan sinirimi tanımadığım insanlardan çıkartıyorum.

Sanki bu masa bize özel hazırlanmış gibiydi , aman ne güzel, bugünün bitmesini iple çekiyorum.

Zaten şu konuşma veya sorgulama bitsin hemen kalkıcam burdan.

Daha fazla mutluymuş gibi davranmak istemiyorum ya da romantizime katlanmak istemiyorum.

Masaya oturur oturmaz martin bana sırıtmaya başladı.
İçimden şu yeşil gözlerini oymamak için zor duruyodum.

Ne vardı bu kadar gülüncek hatta sırıtılıcak.
Sanırım kafayı yicem herkesin bizi sevgili sanmasından bıktım.
Az kaldı zaten martinden iki üç sorunun cevabını aldıktan sonra gidicem.

Daha beş dk bile geçmeden bi garson dibimizde bitti.
Ne istiyo yine bizden durmadan dibimizde amacı ne ya da benim amacim ne niye herkese sinirleniyorum.

Sinirimin geçmesi için içimden on'a kadar sayarken yedi de kaldığımda " Ne istersiniz" dedi zurafa yüzlü garson.

Nemi isterim seninde yeşil gözlerini oymak isterim.
Neden hep yeşil gözlülere karşı bi nefteim varki.

Çok açtım ama burda çok durmamak için garsona " sadece gazoz, pek yemek yicek havamda değilim" dedim.

Martin ise birsürü yemek spariş etti, neresine yiyo onuda anlamıyorum.

Biran önce konuya girmek istiyodum ama önce şu yemek yeme meselesi bitse daha iyi çocuğu boğmak istemem.

" Burayı beğendinmi" deyip ağzına cola yı dikledi. Bense sadece ona hıhı demekle yetindim tabi yalan söylemede çok usta olduğum için o da hemen inandı.

" Son zamanlarda birinden yardım gördünmü? " dedim en sonunda dayanamayıp.

Şimdi herkes gibi bu da beni yanlış anlicaktı.
Ama yanlış anlaması daha iyi bence.

" Ne gibi bi yardım" dedi ağzında ki lokmayı bitirerek.
Artık cok açık konuşucam kimin ne anladığı umrumda değil.

" Yani psikiyatriye gidiyomusun?" dediğim gibi konuya açıklık getirdim,artık onuda bi zahmet anlasın.

Psikiyatri konusunu söyledikten sonra martinin yüzünde bi sırıtma belirerek.
" Niye deli gibi mi görünüyorum ?" dedi.

Sanki biraz andırıyo evet ama konumuz bu değil şuan daha sonra deli konusunu açarız.

" Niye psikoloğa deliler mi gidiyo?" dedim duygusuz bi yüz ifadesiyle.

Martin ise daha doğrusu yeşil ucube ise kafasını hayır anlamda sallayıp tıkınmaya başladı.

Ben niye bu sosyopat konusunu dert ediyorum ki kesin walter bana yalan söyledi.
Bende tabi mal gibi inandım ya da başka bi secenek var martin hiç belli etmiyo.
Hem sosyopat olsa ne olur ki dünyanın sonu gelmez ya.
Ama ben martin sosyopat olduğna değil walterin bana yalanmı yoksa doğrumu dediğne inanmak istiyorum.

Çünkü aksi taktirde yalansa ona bana yalan söylemenin hesabını sorucam.

Dediğim gibi martin belli etmiyo olabilir aynı ben gibi.
O zaman sorun yok duygusuzlar aşık olması imkansız yani martin bana aşık olmaz. Ama o zama beni niye yemeğe çıkardı ki.

Ya benden hoşlandığı için
Ya da beni kullanmak için
Ya da arkadaş olarak.

Yok ya kesin arkadaş olarak veya beni mutlu etmek için.

Şu walter şapşalı yüzünden hiç istemediğim biriyle yemeğe çıktım.
Zaten aklımı karıştırdığı yetmemiş gibi bide bana yalan söyledi.

Birden ortalık sesizleşti ve arkasından romantik bi şarkı çalmaya başladı ben evlenme teklifinden böyle oldu diye beklerken birden herkes yanındaki eşiyle dans etmeyd başladı.
Tabi yanında eşi olmayanlarda sap gibi kaldı ortada.

Burası nasıl bi restorant yemek yemeye geldik bunlar dans ediyo.
Sanki burda parti veriyolar.

Önüme döndüğümde martin elini uzatmış bana gülerek bakıyodu.
Bu çocuğun sosyopat olması imkansız.
Ya da belli etmeme konusunda çok usta.

Gözlerimi devirdim ve dans etmeyi bilmiyorum gibi yalanlar uydurmaya başladım.
Ne kadar itiraz etsemde dinlemedi.
Zaten şarkının yarısına gedik bir bucuk dk dansdan bişey olmaz.

Şarkı: Labrinth feat. Emeli sande (Beneath Your Beautiful)

Ben martine boş boş bakarken o da benden gözlerini kaçırıp duruyodu.
En sonunda bana uzunca baktıktan sonra " Ben..." diye kekelemeye başladı.

Kekelemek çok kötüdür, genellikle insanlar heycandan kekeler.
Eğer heycanda kekeleiyosa hiç şaşırmam.

Bende hemen yanlış anlıyorum, ama yanlış anlaşılmicak gibi değil ki.

" Ben seninle arkadaş olmak istiyorum." dedi.

Nasıl yani sadece arkadaş mı? Eğer öyleyse çok mutlu olurum. Mutlu olmak derken beni sevgili olarak görmediği için mutlu olurum.

Kafamı olumlu anlamda salladıktan sonra yerimize geçtik.

____

Bugün sandığımdan daha sâkin geçti ama eve bi hiçle döndüm, tabi walter in bana yalan söylemesi dışında.

Onu doğduğna pişman edicem bide bana iyi davranıyodu dengesiz şey.
Nedense okullar açıldığından beri onunla hiç iyi kalamıyorum hep kavgalıyız.

Okulun ilk günü girdi hayatıma sürpriz kutusu gibi, ama o sürpriz den çok ceza benim hayatımda.

Hayatıma renk katmakdan çok daha renksiz hâla getirdi.
Zaten ondan öncede hayatım renkliydi sanki de...

***

Daha fazla bişey gelmedi aklıma o yüzden en bitirilmicek bi yerde bitirdim kusura bakmayın.

Durumlar değişik okuduğnuz gibi daha heycanlı şeyler isterdiniz biliyorum ama asıl heycan 15. Bölümde.

Merak edebilirsiniz ama aklınıza gelmicek şeyler yazıcam ve de bidaha ki bölümde durumu biraz anlicaksınız.

Size bukadar ipucu verdim sizde artik oy ve yorum atarsiniz :))

Bide bu arada sizce martin sosyopat mı yoksa değilmi.
Dediğim gibi oy ve yorum atarsanız sevinirim ;)))






I'm Not A Vampire (Ben Vampir Değilim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin