Logan, bardaktan kısa ve keyifsiz bir yudum aldı. Artık içmek bile ona güzel gelmiyordu. Hele şu günlerde üstlerinde gezen kara bulutlar varken, hiçbir şey onu mutlu da edemezdi. Ünlü Wolverine bile umudu kesmişti.
Scoot, öfkeyle bardağın duvara fırlattı ve ona "Lanet olsun, Logan! Bırak artık şu umutsuz bakışları ve hüzünlü hareketleri! Her şey eski haline dönecek ve..." dedi. Sözü yarıda kesilmişti çünkü Logan onu yakasından tutup, yere atmıştı. Yüksek sesle "Şu andan sonra hiçbir şey eskisi gibi olamaz! Kaybettik, anlıyor musun?" dedi. Scoot, onu şaşkınlıkla süzdü ve Logan, derin bir iç geçirip, yerine oturdu. İki eliyle başını sıvazlayıp "Üzgünüm, Scoot... Sadece... Diğerlerini düşündükce daha da öfkeleniyorum. Özür dilerim..." dedi. Scoot, yerden kalktı ve "Boşver" dedi.
O sırada barın kapısı açıldı ve ikili tetikte, loş ışıklar altında kimin geldiğine baktılar. Gelen Remy'di... Remy, yanlarına geldi ve sandalyeleri tekmelemeye başladı.
Scoot, sinirle "Al sana bir arkadaş!" dedi. Bar sahibi geldi ve Remy'ye "Seni holigan çabuk dur!" dedi. Remy, kendini tuttu ve birde etrafı düzeltti. Tabi bunları yaparken sürekli homurdanıyordu. İşi bitince onların yanına geldi ve onlar sormadan "Onlara ulaşamıyorum... Neredeler hiç bilmiyorum. Ne kadar kişi kaldılarsa artık?... Acaba Rogue, yaşıyor mudur?" dedi. Scoot, usulca "O güçlü bir kız, Remy. Kendini koruyabilir." dedi. Remy başını salladı ve Logan'ın bardağını alıp, tek seferde bitirdi.
Logan, boş bardağa baktı ve "Biliyor musunuz? Bazen hiç bu hayatla uğraşmayıp, ölümsüzlük gibi bir gücüm olmasa ve doğru yere gitsem diyorum." dedi.
Kapı bir daha açıldı ve kalın bir ses "Sanırım bu konuda yardımcı olabilirim!" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutants and Dead || Attack
Боевикİnsanlar artık onları istemiyor. Uğursuzluk getirdikleri inanıyorlar ve "Tanrının Yanlışları" diye tanımladıkları mutantları öldürüyorlar. Sebep mi? Kıskançlık. Onların herkesten daha üstün ve güçlü olduğunu fark edebiliyorlar. Mutantların bu acı dö...