Etrafta yüzlerce makina vardı ve tüm makinaların ortasında o vardı... Demir bir masanın üstündeki cam fanustaydı... Rogue!
Remy bakmaya dayanamıyordu. Çünkü Rogue o sırada Rogue değildi.
Dersisi buruş buruştu ve kemiklerine yapışmıştı, gözleri simsiyahtı, sadece basının üstünde birkaç tel saç vardı ama nefes alıyordu. Onun Rogue olduğunu kanıtlayan tek şey, ayağındaki doğum lekesiydi ve bunu bir tek Remy biliyordu. Remy cama birkaç kere tıkladı ve karşılık almayınca, daha hızlı vurdu. Hala cevap yoktu... Remy öfkeyle camı yumrukladı ve Rogue kafasını ona çevirdi.
Remy, gülümsemeye çalıştı ama yapamıyordu. Rogue konuşmaya çalıştı ama sadece boğazından hırıltılar çıktı. Hem camda ses yalıtımı vardı.
Remy camı buğulu yaptı ve cama ters bir şekilde Konuşmana gerek yok! yazdı. Rogue hızlı hızlı nefes aldı ve sonra nefes hızı yavaşladı. Kendi yüzünün olduğu yeri buğulu yapmıştı. Remy onun yüzüne görebilmek için azcık kenara kaydı ve camın yansımasından onu gördü...
Remy sinirle "Ne zamandır böyle? Ve bunu ona kim yaptı? En önemlisi... Neden bana haber vermediniz?" dedi. Charles düşündü ve "İki buçuk ay önce. Her şey başladıktan on beş gün sonra. Kim yaptığını ve nasıl yaptığını bilmiyoruz. Karşımızda bütün kamera görüntülerini kurgulayan biri olduğuna inanıyoruz ve aynı şeyi sesede yapabileceklerini düşündüğümüz için bizle olan bağlantıları kestik." dedi. Remy, sandalyeyi ona çevirdi ve "Bir insan bütün bunları nasıl yapabilir? Teknoloji harikası biri olmalı." dedi. Charles onun sandalyesine baktı ve "Doğru yolda ilerliyorsun, Gambit. Saçların ne zaman dökülecek? Neyse... Hiçbir insan bu kadar harika bir şekilde teknolojiyi yönetemez. Karşı tarafta mutantların olduğunu düşünüyoruz." dedi. Remy "İmkansız. İnsanlar nefret ettikleri şeyleri hem öldürüp, hem de yardım isteyemezler." dedi. Charles "Bizim kafamızı karıştıran da o! Hiçbir kötü mutabtın ölüm haberini duyma... Remy? Şuna bir baksan iyi olur." dedi. Remy arkasını döndü ve Rogue'nin hızlı hızlı nefes alıp, buğuladığı yere yazı yazdığını gördü! Hemen yazıyı okumaya çalıştı ve okudu... O iki kelime çok önemliydi... İnsanlar İntikam
* * *
Herkes; her mutanta bir sandalye düşen büyük salondaydı. Herkes konuşuyordu ve tam bir baş ağrısıydı. Kürsüde ki Remy yanına Banshee'yi çağırdı. Banshee, onun dediklerini dinledi ve havaya doğru Susun! diye bağırdı. Bir anda herkes sustu ve Remy memnuniyetle başını salladı. Boğazını temizledi ve konuşmaya başladı. İlk defa bu kadar ciddi bir sesle "Mutantlar! Dışlanmış... Öldürülmüş... İyilikleri boşa çıkmış... Mutantlar. Sizler güçlü taraf olmanıza rağmen bu lağama düştünüz! Neden mi? İyi kalpleriniz yüzünden." dedi. Cebinden kartlarını çıkardı ve havaya fırlattı. Kullandığı kinetik enerjiyle kartlar ard arda sıralanarak bir kalbi oluşturdu. Remy gülümsedi ve "Ama insanlar ne yaptılar!? O koruduğunuz ve yardım ettiğiniz... İnsanlar! (Karttan kalp kırıldı ve ve paramparça olup, havada her tarafa dağıldı) İşte bu! Bizi ayırdılar ve öldürdüler." dedi. Bütün kartlar teker teker yırtıldı ve havada bir kart kaldı. Remy sözlerine "Biz böyle olmamalıyız! Biz güçlü tarafız! (Havadaki tek kart, teker teker bütün kartlara dokundu ve kartlar yeniden birleşip, havalandılar) Onlar bizi kıskanıyor ve bu onların içlerini kinle dolduruyor. Ne kadar kötü varlıklar! Onlara günlerini göstermeliyiz." diyerek devam etti. Kartlar birleşip, kılıç şeklini aldılar ve salonun ortasına gitti. Kartlar konfetiler şeklinde patladılar ve Remy sözlerini bitirir bitirmez, başlayan alkışlar şiddetlendi ve Remy "Biz! Evet, biz! İnsan Avcıları! Biz Attack'iz." dedi. Mutantlar ayağa kalktılar ve Remy "Şimdi kuşanın, yukarı çıkıyoruz!" dedi. Herkes büyük bir hevesle salondan çıktı ve salonda sadece yedi kişi kaldı... Emma Frost, Colossus, Quicksilver, Profesör X, Shadow Cat, Clint ile Flash...
Emma başını iki yana sallayarak salonu terk etti. Colossus "Sen böyle biri değildin, Remy!" dedi ve duvarı yumruklayıp, çıktı. Shadow Cat hiçbir şey demeden Colossus'un peşinden gitti ve yakışıklı Pietro (Kızlar! Adamınız geldi!) koşarak çıktı ve Xavier sadece birkaç damla yaşla idare etti ama o yaşlar bile bir bıçak kadar tehlikeliydi...
Clint, yayına hemen bir ok taktı ve Remy'e doğrulttu. Yay inanılmaz bir şekilde gerginken onun yanına gitti ve "Hayatım boyunca insanları korudum ve sen şimdi onları öldürteceksin, he!?" dedi. Remy umursamaz bir şekilde elini salladı ve "O kadar merdivenden sonra neden size hiçbir şey olmadı?" dedi. Clint, sicimi bıraktı ve ok Remy'e doğru uçtu.
Flash oku havada yakaladı ve kırdı. Öfkeyle dostuna "Değmez, Barton!" dedi. Birlikte hızlı adımlarla dışarı doğru yürüdüler ve Ajan Venom son anda "Okyanusun altındaki bir üste asansör koymayacak değiliz!" dedi. Remy, yüzünü buruşturdu ve yanlız başına kaldığını fark etti. Eee... Yüksekler her zaman yanlız ve soğuk olurdu. Kim açmıştı lan, klimayı!?
Bu bölümde bitti. Bir daha ki bölümde yine sevgili Logan'ı göreceğiz. Bu bölümdede aksiyon yoktu ama iki bölüm sonra aksiyona doyacaksınız!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutants and Dead || Attack
Actionİnsanlar artık onları istemiyor. Uğursuzluk getirdikleri inanıyorlar ve "Tanrının Yanlışları" diye tanımladıkları mutantları öldürüyorlar. Sebep mi? Kıskançlık. Onların herkesten daha üstün ve güçlü olduğunu fark edebiliyorlar. Mutantların bu acı dö...