Media daki Prenses Bara
Artık herşey açıklığa kavuşmuştu.
Ertesi gün Rose uyanır uyanmaz gül vazosuna baktı, yeni bir gül var mı diye, ama yoktu.Artık herşeyi bilmenin sevinciyle hazırlandı ve okula doğru yol aldı, yolda Usagi'yle karşılaştı. "Sen okula bu yoldan mı gidiyorsun " dedi Rose Usagi 'ye. Usagi "evet" dedi " bundan sonra birlikte gideriz okula ne dersin " dedi Rose,Usagi de sevindi ve "olur, bende tek başıma gidip gelmekten sıkılıyordum " dedi.
O gün çok mutluydu Rose günün çok güzel geçeceğine inanıyordu. Okulun girişinde Mamoru Rose'nin kolundan çekip "gel benimle biraz, soracaklarım var sana" diyerek alıp götürdü. Mamoru çok dikkatli biriydi, savaş alanının birinde gül savaşçısını görmüştü bir şey onun dikkatini çekmişti; gül savaşçısının boynunda ki kolye. Aynısı Rose'de de vardı, Rei'de fark etmişti ama şüphelenmek için birkaç ipucuya ihtiyaç vardı. Mamoru sordu "o kolyeyi nerden aldın yada nerden buldun? Sakın annemden kaldı deme" dedi ,"evet,annemden bu kolye bana " demesiyle Rose Mamoru'nun şüphesini tamamen üstüne çekti. " tamam, biraz daha araştıracağım " dedi Mamoru,Rose "neyi araştıracaksın " deyince Mamoru gözlerinin içine manalı manalı baktı . Rose o bakışlardan korkup başını öne eğdi. Mamoru "korkma , sana birşey yapmayacağım. Önemlisin, bunu biliyorsun değil mi " dedi . Rose başını kaldırıp onun gözlerinin içine evet dercesine baktı ama birşey diyemedi. Mamoru " ben hep yanında olacağım ama sen gene de kendine dikkat et " dedi ve tam dönüp giderken Rose "hayır "diye bağırdı. Mamoru şiddetli bir şaşkınlıkla bakıp " ne dedin sen?" Dedi, Rose "yani ben çaresiz korkak bir kız değilim, kendimi koruyabilir. Senin yanımda olmana gerek yok " dedi Mamoru elinin tersiyle onun yanağını okşadı ve " öyle olması gerekiyor " dedi ve gitti.
Rose onun arkasından uzunca ve geri okula döndü . Okula varınca Usagi merakla " nerde kaldın, ne dedi sana" diye sordu , Rose " hiç, kolyemi nerden aldığımı sordu. Bende büyük mağazadan aldığımı söyledim " dedi ve hemen yerine oturdu .
Endişeliydi; Mamoru'nun bazı şeyleri vakti gelmeden öğrenmesi konusunda. Mamoru dikkatli biri, Rose bundan sonra daha çok dikkatli olmak zorundaydı bazı şeylerin ortaya çıkmaması için.Rose gününün çok güzel geçeceğine inanırken, Mamoru'nun çıkışıyla endişelenmeye başladı. Güzel başlayan günü endişeyle geçirmeye başladı . Okulda ilk ders bitti, teneffüse çıktılar. Kızlar Rose'nin bu endişeli halini fark ettiler ,Rose'ye " neyin var, çok endişeli gözüküyorsun" dediler, Rose bozuntuya vermeden " yok yok, birşey yok" dedi . Ama kızlar onun endişeli olduğunu anlamışlardı. Rose hem güzel hem de çok çalışkan bir kızdı. Teneffüs bitince kızlar sınıfa girdi, sınıfa girer girmez hocaları arkalarından hemen girerek " sınav yapacağım " dedi . Kızlar ve diğerleri " eyvah hazırlıksız yakalandık " dediler. Rose kendinden emin bir şekilde hemen sınav kağıdını aldı ve yapmaya başladı . Herkes ' nasıl böyle hazırlıklıymış gibi sınav yaptığına ' hayretle bakıyordu. Hiçkimse sınavı yapmadan hayretle Rose'ye bakarken hoca hemen sınav kağıtlarını toplamaya başladı, Rose kağıdını verip " bitti" dedi. İkinci derste bitti, tekrar teneffüse çıktılar. Kızlar Rose'ye " nasıl bu kadar rahat yaptın, verdin " dediler. Rose "çalışan yapar kızlar " dedi. Ve o gün okulu endişeli endişeli geçirdi. Okul dönüşü eve giderken birden içine bir sıkıntı düştü anladı, kötüler iş başına geçti. Rose " kızlar kusura bakmayın sizinle bugünlük burda ayrılmak zorundayım, görüşürüz " dedi ve ara sokaktan koşarak uzaklaştı.
İçindeki sezintiye göre kötülerin oraya gidiyordu. Koşuyordu, hızla kötülere yaklaştığını hissediyordu. Bir parka vardı, çalıların arkasında kötülerin işini yaparken gördü ve hemen işaret parmağıyla kolyesine dokundu ve savaşçıya dönüştü. Dönüşüm sırasında etrafa yayılan ışıktan dolayı kötüler, tedirginleşip ışığın geldiği yöne baktılar. Tam onlar bakarken Gül savaşçısı ordan önlerine atladı ve " oyun bitti" dedi, " şimdi Ay savaşçısı ve arkadaşları gelirken bende sizi oyalaya duruyum" dedi. Onları gül çemberine aldı tam o sırada Ay savaşçısı ve arkadaşları geldi. Gül savaşçısı "Ay savaşçısı sıra sende " dedi ve Ay savaşçısı tekrar kötüleri yok etti. Ve bu arada Gül savaşçısı oradan kayboldu ve kızlar farkına varınca "ahhh, gene kayboldu, kim bu. Tamam bizden olduğunu anladık ama neden bizden önce gelip , hemen kayboluyor, neden?" Diyerek , sinirlenip gittiler.
Ortamın müthiş gül kokusuyla büyülenip evlerine vardılar. Rose eve vardı, hem mutlu hemde bilmediği bir nedenden dolayı içinde garip bir sıkıntı vardı. Odasına girdi gül vazosuna baktı; farklı bir gül yoktu . Sanırım bir konuda kafası biraz karıştı, bu karışıklık ona sıkıntı verdi . Yorulduğunu hissetti bir de sıkıntının verdiği bir ağırlık vardı üstünde hemen sırtını değiştirdi ve yatağına yattı, hemen uykuya daldı. Aslında uyku değil gene kraliyete yolculuktu. Aniden gözlerini açtı. Rose "anne , içimde çok garip bir sıkıntı var, sanki anlattıklarınızda bir eksiklik var. " dedi Kraliçe "evet kızım, o gün süren dolmadan seni yatağına geri döndürmek zorundaydık " dedi. "Evet, sana o gün anlatamadığımız görevini şimdi anlatacağız " dedi Kraliçe. Daha önce Kral ve Kraliçe Rose'ye; kendisinin kendi kızları olduğunu bundan ötürü söz edilen Prenses olduğu, Ay savaşçısına güç tamamlanmasında yardım etmesi gerektiğini anlatmışlardı. Ama Rose Prenses olduğu halde neden Ay savaşçısına çalıştığını anlamadı. Kral ve Kraliçe anlatmaya başladı.
"Ay savaşçısı senin koruman. Yani ; bizden sonra Kraliyetin başına sen geçeceksin . Kötülerle mücadeleyi ve Kraliyeti aynı anda götüremezsin, savaşırken güç kaybedeceğinden o güçle Kraliyeti koruyamazsın. Bu nedenden dolayı göreve Ay savaşçısı senden önce gönderildi. Çünkü; seni koruyabileceği gücü toplaması için. Ama ufak bir terslik oldu ; Ay savaşçısı kötülerle savaşırken toplaması gereken güçten daha az güç toplamış, bu nedenle seni koruyabilmesi için Ay savaşçısına toplaması gereken gücü toplayabilmesi için yardım edeceksin" dediler Kral ve Kraliçe. Rose "biraz daha açık anlatır mısınız " dedi . Kral ve Kraliçe "yani; Ay savaşçısı kötülerle savaşmadan önce sen kötü ruhun gücünü zayıflatarak Ay savaşçısı savaşırken daha az güç harcayarak görev sonunda yeterli güce ulaşması için yardım ediyorsun. Şimdi anladın değil mi? " dedi. Rose "evet, ama diğer kızlar neden var onların görevi ne?" Diye sordu. Kraliçe "onlarda Ay savaşçısının yardımcısı, seninde koruma halkasının bir parçası " dediler. Artık Rose içindeki sıkıntıdan emindi , vakit dolmuştu Kraliçe "gözlerini kapat kızım " dedi. Rose gözlerini kapattı ve yatağındaydı, artık içi rahattı ve gerçek uykuya daldı.Yb yi akşamdan beri anca yazdım bitirdim, yoğun geçti günlerim tatile çıkcam gelince yazmaya çalışcam ve şimdi bende gerçek uykuya gitcem iyi geceler sizede hikayemi beğenipte okuyanlara :)
![](https://img.wattpad.com/cover/40597300-288-k894646.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Savaşçısı
FantasyAy savaşçısının devam hikayesidir , ay savaşçısı fanlarını beklerim (;