bölüm 8

68 4 1
                                    

Önceki bölümden hatırlatma; Rose kızlarla cafede bulunmuştu, ayrılırken Setsuna, Michiru, Haruka ve Hotaru gelmişti kapıda selamlaşıp Seiya'yla çıkmıştı

Tam o sırada Minako " Aaa Hotaru da gelmiş, Hoşgeldin Hotaru " dedi , diğerleri de " hosgeldin" dedi. Rei Haruka'ya "neden geç kaldınız " dedi Haruka " Hotaru'yu karşılamaya gittik" dedi
 

 
    
Makoto Hotaru'ya "neden geldin" dedi Hotaru "beni büyük Kraliçe " gönderdi. Görev varmış. Ne görevi var?" Dedi. Ami " tüm gezegenlerin bir krallığı varmış ve o krallığın prensesi, korunmak üzere dünyaya yollanmış. Hepimiz onu korumak için görevlendirildik. Sen ve yıldız savaşçıları da o yüzden gelmişsiniz. Bizde bugün onlara neden geldikleri konusunda toplantı yapıyorduk. " dedi , Rei "anlaşıldı tüm ekip bir zamanlar Ay savaşçısını koruduğunu gibi Prenses Bara'yı koruyacağız şimdi " dedi , onlar orda konuşurken Seiya ve Rose eve doğru giderken birbirlerine aynı anda "sen" dediler. Birbirlerine "buyur sen söyle, yok sen sen söyle " diye atıştılar. Sonra Rose Seiya'ya "senin hiç kız arkadaşın oldumu " dedi Seiya " hayır. Peki senin hiç erkek arkadaşın oldumu " dedi Rose "hayır " dedi. Yol boyunca hep sustular
   
  
Tam birbirlerine birşeyler demek için başlarını kaldırıp birbirlerinin yüzüne bakıp indiriyorlardı. Kendilerini hazır hissetmiyorlardı.
   
 
Rose'nin evine vardılar, Rose "saol çok güzel bir yürüyüştü" dedi Seiya " yaaa böyle olmadı. Berbat bir yürüyüş oldu. Söz sana bir dahaki sefere çok güzel, çok komik , çok eğlenceli bir yürüyüş birlikteliği olcak. Kendine iyi bak, yarın okulda görüşürüz " dedi Rose "sende kendine iyi bak görüşürüz " dedi ve evine girdi.
   
    
Eve girer girmez çığlık attı. Seiya Rose'nin çığlık sesini duydum ve hemen evin kapısını kırdı ve içeri girdi. Rose'nin merdivenler de buldu ve hemen " ne oldu , iyi misin" dedi Rose çok korkmuştu "iyiyim,iyi" dedi Seiya " neden çığlık attın " dedi Rose " önüme aniden bir kedi çıktı. Bir anda korkudan çığlık attım " dedi Seiya " neyse . Sen çok korkmuşsun, seni odana çıkarayım " dedi Seiya Rose " olur. Odam merdivenlerin sonunda " dedi Seiya Rose'nin koluna girerek merdivenlerden çıkartmaya başladı. Seiya merdivenleri çıktıktan sonra Rose'nin odasına doğru ilerlerken odadan farklı bir güç, farklı bir enerji hissetmişti. Rose Seiya' nın birşeyleri anlayacağından korkuyordu . Çünki odadan sızan enerjiyi Seiya'nında sezdiğini farketmişti. Rose odasının kapısını açtı.
   
      
Dikkat çekici birşey yoktu. Rose'nin gözü birden camın önündeki gül vazosuna takıldı, vazo da ışıl ışıl parlayan sarı bir gül vardı. Neyse ki Seiya onu fark etmedi, Rose biraz rahatladı. Seiya Rose'yi yatağının üstüne oturttu. Seiya Rose'ye " bir bardak su getireyim sana için açılır. Mutfak nerde söyler misin " dedi Rose " mutfağa gitmene gerek yok . Hemen arkandaki masanın üstünde şube bardak var" dedi. Seiya arkasına dönüp Rose'ye bir bardak su kattı ve içmesi için eline verdi. Rose suyu içti ve Seiya'ya teşekkür etti " teşekkür ederim , sen gelmeseydin korkudan merdivenlerde kalırdım " dedi Seiya " önemli değil. Kim olsa yardım ederdi " dedi Seiya pencereye doğru yaklaştı, Rose endişelendi. Ama Seiya güneşin batışına bakmak için yaklaşmıştı pencereye ve Seiya" ne kadar güzel bir gün batımı. Çok şanslısın herkesin penceresinden böyle güzel gün batımı manzarası izlenmez." Dedi , Rose" Gün batımı mı. Güneş mi batıyor yani ? Vakit geç olmuş istersen sen git arkadaşlar merak eder." Dedi, Seiya "merak etmezler . İstersen yanında kalayım bugünlük " dedi, Rose" yok sağol. İyiyim ben, korkum geçti. Yani yanlış anlama seni işlerinden ali koymak istemem " dedi, Seiya" tabi ne demek , sen güçlü kızsın. Benden bile daha güçlü daha başarılısın, elbette kendini koruyacaksın da ben senin yanında kalmak istemiştim " dedi, Rose" anlıyorum bende isterdim ama özel işim var " dedi , Seiya " özel mi......? " dedi , Rose" kafe de söylemiştim ya annem arayacak onla konuşacağım diye, onun aramasını bekleyeceğim. Anne kız uzun uzun konuşmak istiyorum yani " dedi , Seiya " anladım, tamam o zaman yarın okulda görüşürüz " dedi, Rose
"Hıhı iyi akşamlar " dedi ve Seiya Rose'nin evinden çıktı.
    
     
Seiya'nın çıkıp gittiğini fırsat bilen bilen Rose hemen pencerenin önündeki gül vazosunun başına vardı. Vazodaki sarı gülü diğerleri gibi eline aldı; etrafı sarı bir ışık sardı
   
    

 Vazodaki sarı gülü diğerleri gibi eline aldı; etrafı sarı bir ışık sardı         

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

    

İçini diğer güllerden farklı bir güç, farklı bir enerji girmişti. Ve öncekiler gibi kalpli dönüşüm kolyesi parladı. Sevinçliydim yeni bir gülün gelmesine. Pencereye yaklaştı ve gökyüzüne bakarak " teşekkür ederim anneciğim, seni çok seviyorum " dedi ve yatağına oturup " bundan sonra neler olacak, bu gülün gücü neler yaptıracak acaba, merakla bekleyeceğim " dedi . Odasından çıkıp kendisine tv izlerken yemek üzere çerez hazırlamak için mutfağa gitti. Kendisine harika bir çerez sofrası hazırladı, televizyonun karşısına geçti ve " keşke göndermek zorunda kalmasaydım birlikte yer içer tv keyfi yapardık Seiya, ama yeni gülü almak zorundaydım bir kötülük olunca dönüşemezdim. Sen varken de gülü alamazdım anlardın benim Gül savaşçısı olduğumu " dedi.
    
     
Hem çerez yiyor hem tv izliyordu derken içine aniden bir sıkıntı girdi , kalpli kolyesi parlamaya başladı. "Bu kolyeye e oluyor yaaa?!" Dedi ve kalpli kolyeyi eline aldı. Kolyesi yanıp yanıp sönüyordu alarm gibi. Kolyeyi eline aldığın da kolyeden bir yer bulma haritası çıktı ne olduğunu anlayamadı ama o harita da belirtilen kırmızı noktaya gitmesi gerektiğini anladı ve hemen dönüşüp evinden çıktı.
    
     
Harita da belirtilen kırmızı noktaya doğru koşarak gitmeye başladı.
    
     
Harita da belirtilen yere gelmişti, kötüleri bir masuma saldırırken gördü ve canavara "dur, şimdi işin bitecek" dedi Gül savaşçısı ve hemen onu gül ipiyle bağlayıp bir ağacın dalına astı ve " demek yeni gülün sihri bir pusulaymış, başka neleri varki " dedi
   
    
Ay savaşçısı ve diğer iç gezegen savaşçıları da geldi ve Gül savaşçısı " sıra sizde " deyip ağaçların üstünden atlayarak evine vardı.
     
     
Bahçe kapısından içeri girip iç kapıya doğru giderken "tv keyfimi bir daha böldürtmeyeceğim " dedi ve iç kapıyı açtı, tam içeri girdi önüne tekrar bir kedi çıktı, kocaman bir çığlık attım, o ara Seiya yerinden irkildim ve yanındakilere "Rose gene çığlık attı" dedi Yaten "nerden bildin" dedi Seiya " bu kraliçe tarafından bize verdiği bazı güçlerden biri. Bugün Rose'yi akşam üstü evine götürdüğüm de evine girince çığlık attı. Hemen arkasından girdim, kediden korkmuştu. Odasına çıkardım, kendini iyi hissedince çıktım geldim. İşte o ara çığlık atınca içim değişik bir ürperdi. Şimdi gene aynısı oldu" dedi Taiki "bakalım daha nelerle karşılaşacağız " dedi . Rose ise kediyi kovalayacak evden dışarı attı. Aslında o normal bir kedi değildi.
    
     
O kötülerin ajanıydı!
     
    
Rose de sezmiş olmalı ki kedinin gözlerine baktığında kedinin gözü yanıp söndü. Ve kediyi bir hamleyle dışarıya attı.
     
      
Rose mutfağa gidip bir bardak su içti, korkmuştu. Daha sonra salona geçti koltuğuna oturdu ve tv keyfine devam etti.
      
      
Rose yorulduğunu hissedip televizyonu kapatıp, çerez tabaklarını mutfağa koyup doğru odasına çıkıp hemen pijamalarını giyip yatağına yattı, hemen uyudu.
     
     
Geç yazdım üzgünüm çalışmaya başladım fırsat bulamadım , yazmaya devam edeceğim ama 😉

Sorun mu yaşıyorum bilemedim yorum yazın arkadaşlar

Gül Savaşçısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin