28.Bölüm

151 10 0
                                    

"Efendim ben kızınızdan çok hoşlanıyorum ve eğer izin verirseniz Eun Mi ile evlenmek istiyorum" Evlenmek mi!?

Evlenmekte nereden çıkmıştı şimdi! Bu dediğine ben dahil hepsi şaşırmıştı. Ama aslında Kai ile uyuyup onunla uyanmak, ona bağlı olmak çok harika bir şey olabilirdi. Ve eğer benimle evlenmeyi bile düşündüyse bu beni gerçekten sevdiği anlamına gelmez miydi? Onun bana olan sevginden hiç şüphe duymuyordum ama yinede evlenmeyi bile düşündüyse bu.. Babam bir sinirle ayağa kalkmıştı. "Evlenmek ha? Benim kızım daha 20 yaşında ne evlenmesinden bahsediyorsun sen!"

"Efendim ben-"

"Kesinlikle izin vermiyorum! Ne onun sevgilisi olabilirsin ne de başka bir şeyi! Bundan sonra Eun Mi sende bu çocukla görüşmeyeceksin!"

"Baba!"

"Şu ana kadar ki tüm kararlarına saygı duydum ve destekledim. Ama bir ünlü ile sevgili olmana hatta ve hatta evlenme asla izin vermem! Sana ne olur bilmiyor musun? Tüm genç kızlar senden nefret eder hatta bazıları seni öldürmek bile ister buna nasıl izin vereyim!"

"Ben her şeyin farkındayım. Ama sen daha düşünmeden hemen karşı çıkıyorsun! Baba ben Kai'yi seviyorum"

"Eun Mi!"

"Çocuklara bir şans tanıyamaz mısınız?" David amca ayağa kalkmıştı ve hafif sinirli bir şekilde konuşmuştu.

"Buna sen karışma David! Sizin görüşmenizi istemiyorum o kadar! Ben kızımı herkesten nefret alsın diye büyütmedim"

"Biz Bay Lee ile konuştuk. Her şeyin en az zarar göreceği şekilde bir basın açıklaması yapacak"

"Bir de Başkanınızla da konuşmuşsunuz.. Öyle bir şey yapmayacak çünkü siz bir daha görüşmeyeceksiniz! Eun Mi eğer bana karşı gelmeye çalışırsan şirkete gitmeni de yasaklarım. Ben 20 yıldır senin yanındayım, seni büyüttüm. Şimdi seni sevdiğini söyleyen yabancı birine güvenip seni ona veremem"

"Eğer Eun Mi'ye olan sevgimden şüphe duyuyorsanız size kanıtlayabilirim" Kai bir nefeste araya girmişti.

"Nasıl? Sevgi ölçme cihazı mı var da biz bilmiyoruz? Eğer kızımı gerçekten sevseydin onun nefret almasını istemezdin! Sense aksine sanki o herkes tarafından nefret edilsin diye uğraşıyorsun"

"Bakın-"

"Bu konuşma burada bitmiştir! Eun Mi misafirimizi geçir sonra da hemen Başkanı ara basın açıklaması yapmamasını sizin ayrıldığınızı söyle"

"Ne? Böyle bir şey yapmayacağım"

"Sen şimdi babana iki gündür tanıdığın biri için karşı mı geliyorsun?"

"Baba ben Kai'yi seviyorum. Bu basit bir hoşlantı değil. Onu göremezsem ölecekmiş gibi hissediyorum. O yanımda olunca hiç bir şeyden korkmuyorum. Onun yanında kendimi güvende hissediyorum ve onun aşkından hiç mi hiç şüphe duymuyorum. Bugüne kadar hep bana saygı duydun ve destekledin, ama bende senin utanacağın hiç bir şey yapmadım, hep benimle gurur duymanı sağlamaya çalıştım. Lütfen senden son kez bir şey istiyorum bizi de destekle"

"Sen benim kızımsın, canımsın, tek evladımsın. Ben her zaman senin iyiliğini isterim. Senin kötü olabileceğin bir şeyi nasıl isterim? Sen şimdi benden bunu istiyorsun. Ben her zaman senin iyiliğini düşünüyorum. Sen daha çok gençsin, belki aşık olduğunu falan sanıyorsun ama emin ol daha bu gibi şeyleri yaşamak için çok zamanın var. Sen şu ana kadar hiç aşık olmadığın için şu an öyle olduğunu sanıyorsun ama dediğim gibi daha çok gençsin ve farkında olmadan çok büyük hata yapıyorsun"

"Baba ben her şeyin farkındayım ve 20 yaşındayım. Tek çocuk olduğum için beni hiç büyümemiş olarak görebilirsiniz ama büyüdüm ve bir çok şeyin farkındayım. Ayrıca hata mı? Sen annemle tanıştığında kaç yaşındaydın baba? Beni de mi hata olarak görüyorsunuz?"

"Eun Mi asla böyle bir şeyi düşünmedim. Böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Ben sadece senin iyiliğini düşünüyorum. Annenle benim durumum böyle değildi. Benim arkamda delirmiş bir sürü genç kız yoktu. Annene zarar vermek isteyen kişiler yoktu neden anlamak istemiyorsun senin iyiliğini düşünüyorum"

"Peki sen neden anlamak istemiyorsun bana böyle iyilik yapamazsın! Biz zaten Kai ile bu nedenden dolayı ayrıldık ve ikimizde çok acı çektik. Aynı şeyleri tekrar yaşamak istemiyorum ben Kai'siz yaşayamıyorum"

"Şu an genç olduğun için kafanda hep böyle şeyler var ama emin ol asıl onunla olursan yaşayamazsın. Şimdi lütfen kararıma saygı duy ve uygula. Şu andan itibaren onunla görüşmeyeceksin o kadar."

"Baba!"

"Eun Mi siz dışarı çıkın biz biraz konuşalım" David amca yanıma gelip sessizce konuşmuştu. Başını sallayıp Kai'ye baktım üzgün ve korkmuş gözüküyordu. Elimi daha da sıkı tuttu ve dışarı çıktık.

"Baban sanırım seni çok seviyor ve seni korumaya çalışıyor ama ne olursa olsun seni bırakmayacağım ben bir kere bu hatayı yaptım tekrar yapmayacağım" Elleriyle akıttığım göz yaşlarını sildi.

"Kai babam çok sinirli ve ilişkimizi hiç bir zaman onaylayacağını düşünmüyorum. Hala beni çocuk sanıyor ve sanki hiç yokmuş gibi önümüze engel koyuyor. Beni senin ve onun arasında seçim yapmaya zorlamasından korkuyorum. O benim babam, ilk kahramanım, ilk aşkım, beni herşeyiyle koşulsuz seven ilk erkek. Ama sende bu kadar kısa sürede bile benim için yaşama nedenim oldun. Sen gülünce güler, sen ağlayınca ağlar oldum ama babam bunu sadece 2 günlük heves sanıyor"

"Biliyorum. Babanın tek çocuğusun üstelik tek kız çocuğu. Sende onun için çok değerlisin ama yinede hiç bir şey beni senden alamayacak. Babanı da ikna edeceğim ne olursa olsun onu ikna edeceğim güven bana."

"Bilmiyorum.. Peki evlilik nereden çıktı? Öylesine mi söyledin yoksa ciddi miydin?"

"Aslında o an ne diyeceğimi bilemedim. Bir an evlilik dedim ama onu düzeltiriz yani umarım baban önce bir sevgili olmamıza izin versin de.."

"Oh" Kai'nin böyle demesiyle büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştım. Evlenmek, kulağa güzel geliyordu.

"Yoksa sen? Evlenmek mi istiyorsun?"

"H-hayır tabiki. Ben sadece öylesine sormuştum" Kai anlamış gibi başını sallamıştı. O sırada da annem yanımıza gelmişti.

"Benimle gelin" Annemi takip ederek bahçe banklarına oturmuştuk. Ellerini birbirine sürtüyordu. Stresli olduğu her zaman böyle yapardı. "Baban ne olursa olsun izin vermeyeceğini söylüyor"

"Anne, lütfen sen anla beni. Biz tüm bunları Kai'nin fanlarını, benim alacağım nefretleri, önümüze çıkacak engelleri bunların hepsini konuştuk. Evet bunların hepsine çözüm bulduğumuz söylenemez ama emin ol bunun çözümü ayrılmamız değil"

"Eun Mi, sen bizim tek kızımız, tek çocuğumuzsun. Tabiki babanda bende senin iyiliğini düşünüyoruz. Babanın şu an sana karşı çıkmasının tek nedeni bu engeller değil.. sen daha çok gençsin ve inan bana bu 20 yıl nasıl geçti bilmiyorum. Sanki daha dün doğmuşsun gibi hissediyoruz. Babanın yaptığı huysuzlukta bu yüzden. Seni kaybetmekten korkuyor. Evleneceğin kişi kim olursa olsun aynı huysuzluğu yapardı. Seni başkasına vermek istemiyor, bunu şu an anlayamıyor ama aynısını babamda benim için yapmıştı. Biliyorsun sen babanın gözünde çok değerlisin, önemlisin. Şimdi o değerli kızı elinden gidecek diye korkuyor, Kai senin canını yakacak diye korkuyor."

"Hayır, hayır efendim asla. Ben Eun Mi'yi üzecek hiç bir şey yapmam."

"Hem evlenme işi-" Tam konuşacakken Kai araya girmişti.

Daha fazla bekleyemezmiş gibi hızlıca konuşmuştu. Üzgündü aynı zamanda da hala heyecanlıydı. "Biz sizi anlıyoruz ama ne olursa olsun ayrılmayacağız bu hatayı bir kere yaptık ve bir daha tekrarlamayacağız. Sonucu ne olursa olsun sizi de ikna edeceğiz"

"Eun Mi'nin babasını bu kadar kolay ikna edebileceğinizi sanmıyorum. O çok gururludur. Eğer bir şey dediyse o kararından asla dönmez ve sizi de onaylayacağını sanmıyorum."

Seçimsiz Aşk (Kai)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin