# UYUMSUZ-10 #

131 12 2
                                    

Bunun burada ne işi vardı şimdi? Yoksa beni mi takip etti? Bana doğru yaklaşan Sıraç sayesinde aklımdaki cevapsız sorulardan kurtuldum. İfadesiz bir suratla tam karşımdaki koltuğa yayılarak oturdu. Sağ kolu koltuğun başında, sol bacağı sağ bacağının üzerinde duruyordu. Sandalyenin en ucuna oturmuştu. Düşecek gibi duruyordu.


Peşinden gelen polis memuru önce bana anlamsız bakışlar atarak bekledi. Bakışlarımı onun o soru dolu bakışlarını görmemek için ayaklarıma indirdim. Tıpkı bir suçlu gibi hissediyordum kendimi. Bu canımı sıksa da hiçbirşey yapamadım.


-" Burada bekle birazdan seni alırlar"


Adamın buz gibi çıkan sesini duyduğumda yüzüne baktım. Ama o bana değil Sıraç'a bakıyordu. Söylediklerini de ona söylemişti. Acaba Sıraç ne yaptı da buraya geldi? Hiç tekin biri olmadığını düşünürken yanılmamıştım. Adamın odadan çıkışı ile sandalyeme iyice yapıştım. Bunun nedeni adam gider gitmez bana yiyecekmiş gibi bakan Sıraç'tı.


İçimdeki korku ve endişe bir volkan gibi büyürken inadına onun gözlerine bakmaya başladım. Benim bakışım onunkinin yanında bir ceylanın aslana attığı bakış gibi kalıyordu. Ama ona kendimi korkak gibi de gösterecek değildim. O bakışlarını benden hiç çekmeden bakarken ben tabiki de boş durmayacaktım. Onu incelemeye başladım.


Sert , korkutucu bir yüzü vardı. Elmacık kemikleri belli oluyordu. Bu onu daha sert göstermişti. Uzun kumral saçları dağınık duruyordu. Bazı telleri alnına inmişti. Gidip düzeltmek geçti içimden . Bu düşünce tamamıyla saçmalıktı. Etrafta herhangi bir şey farklı veya ters dursa onu mutlaka düzeltirdim. Bu bende tik gibi bir şey olmuştu artık. Saçını kaldırmamak için kendimi zor tutuyordum. Ondan tarafa bakmamam lazımdı ama merakıma yenik düştüğüm için dayanabileceğimi düşünüp yüzünü incelemeye devam ettim. Sert yüzüne zıt düşen ela, hatta bal rengine benzeyen gözleri vardı. Açık ela renkli gözleri bu karanlık odada bile böylesine nasıl parlayabilirdi ki? Sinirlendiğinde siyahı andıran bir renge dönüşmüştü dün gece. Böylesine parlak güzel gözleri neden sinirlenip karanlığın rengine dönüştürüyordu? Tabi ya Sıraç tam bir kötü çocuktu. Serseri gibi duran tipinden de anlaşılıyordu bu. Ya bu odada bana bir şey yaparsa! Zaten ikimizi bir odaya hapsetmeleri tamamen saçmalıktı. Beni öldürmeye kalkışsa korkudan sesimi bile çıkaramazdım. Aklımdaki saçma sapan soruları bir kez daha def ettim. Bu kez o güçlü halimden eser yoktu. Korktuğumu belli eden bakışlarımı yüzünden indirdim.


O dün gece Bora olmasaydı bana tecavüz edecekti. Bunu unutup nasıl olurda o gözlerini düşünebilirim diye kendime kızdım. Ben bu kadar küçük düşecek bir kız mıydım? Ne yaparsa yapsın karşısında dimdik durmalıydım. Korkup bakışlarımı kaçırarak degil. Sinirin verdiği cesaret ile tekrar bakışlarımı sert bir şekilde yüzüne diktim . Bu hareketimi beklememiş olacak ki ilk önce afalladı. Sonra ise hiç beklemediğim bir şeyi yaptı.


Piçimsi bir gülüş.....


Bunu gerçekten beklemiyordum.Bakışlarımı dudaklarına çevirdim. Bu kez afallayan taraf ben olmuştum. Ne yapmaya çalışıyordu bu? Dün geceki yaptığı iğrençlikten utanması gerekirken karşıma gelmiş sırıtıyordu. Sinirli bakışlarımı gözlerine sabitledim. Başımı ne var dercesine salladım.


Bu hareketim onun kahkahalarla gülmesine sebep olmuştu. O kadar içten gülüyordu ki bu hareketi bana karşı olmasaydı karşılık verirdim. Gülerken gözüken inci gibi dişleri onu daha da sempatik göstermişti. Serkan bile bu kadar çekici değildi. Bir de peşinde yüzlerce kız vardı. Kim bilir Sıraç'ın peşinde kaç kız vardır? Belkide bir sevgilisi vardır. Ya da kızları sadece kullanıp atan bir serseridir. İkinci tahmin tam da Sıraç'a uyacak cinstendi. Serseri tipi zaten vardı. Bu yakışıklılıkla peşinde koşmayan kız olmaması imkansızdı. Kızlarla eğlenen biriydi işte çok belli oluyordu. Bir sevgilisi olsaydı dün gece beni sıkıştırmazdı. Serkan en azından istemediğim şeyleri yapmıyordu. Beni bekliyordu. Ama Sıraç öyle değildi. Aklımda soru işaretleri dolanıyordu resmen . Öyle degil miydi ki? Dün dur dediğimde durmamıştı ama. Serkan gibi değildi işte.

UYUMSUZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin