# UYUMSUZ-7 #

165 15 3
                                    

# Berkay'dan #


     Sinirle evden çıktım. Nasıl olurda gider. İkna etsem eminim  o lanet ailesi ile tartışınca tekrar gitmek isteyecek. Tıpkı yıllardır yaptığı gibi . Ona da suç bulamıyorum aslında. Bütün suç kızlarının değerini bilemeyen o ailesinde. Kaç kere konuşmak istediysem de Derin rahatsız olacağı için hiçbirşey yapamadım. İşte beni en çok üzen şey de bu. Her konuda Derin'in sorunlarına koşan ben  bu konuya gelince kılımı bile kıpırdatamıyorum. Bu kez kesin gidecek eminim. Bizi bırakıp gidecek.


    Telefonla sürekli görüşürüz diyor. Sanki burada olduğumuz gibi olabileceğiz. İstemesek te yavaş yavaş unutacağız işte birbirimizi. Bu düşünce içimi daha da kavururken sinirle yerdeki küçük bir taşa tekme attım. Denk gelmeyince daha da sinirlendim.

   
     -" Lanet olsun. " diye bağırdım. Neden gidiyor ki sanki.


      Arabama atlayıp hızlıca çalıştırdım. Gaza  yüklenerek evin bahçesinden çıktım. Ana yola inince sanki hızım azmış gibi daha da gaza bastım. Şu anda çok sinirliydim ve bunu acısını arabadan alıyordum. Tanıdık evin önüne geldiğimde hızımı azaltarak ilerledim. Evin önünde arabamı durdurup bir süre içeride bekledim. Şimdi ben ne diyeceğim bunlara. Nasıl alacağım meleğin parasını odasından. En önemlisi Mert. Onu evden çıkarmak hepsinden daha da zor.  Ah Derin  ah ne olurdu sanki benden alsan şu parayı. Senin benim param lafımı olur aramızda . İlla o inadın tutacak.


       Sıkıntı ile nefesimi dışarı verdim. Şu işi ne kadar erken halledersem o kadar iyi olacak. Hızla arabadan inip evin kapısına ulaştım. Zile basıp bir süre bekledim. Ayfer teyzeyi karşımda görünce içimdeki öfke daha da arttı. Sakin ol Berkay herşeyi berbat edeceksin . Diye içimden söylenmeye başladım. Nasıl bir anne kızının bu haline üzülmez. Neden sevmiyorlar kızlarını. Yada  neden böyle bir tavır takınıyorlar Derin'e karşı .Ben kızları kadar iyi bir insan görmedim. Ailesine karşı hiçbir kötü davranışı olmazken neden bu öfke. Yıllardır anlayamadığım cevapsız sorular geldi yine aklıma. Bana merakla bakan gözlere çevirdim gözlerimi. Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya çalıştım.


      -" Şey . Merhaba Ayfer teyze."  dedim. Şey nedir ya. Ben nasıl konuştum böyle. Kendimden iğrendim biran.


      -" Derin'e baktıysan oğlum evde değil"


       -" Yok . Benim birkaç kitabım Derin'de kalmıştı. Onu almaya geldim. Bu arada nerede ki Derin?" Diye  olayı kıvırmaya çalıştım. Tabi sorduğum soruya ne cevap verecek diye merak etmedim değil.


     -" Şey oğlum bir işi çıkmıştı da onu halletmeye gitti." Dedi endişeyle. Tabi canım mutlaka işi çıkmıştır zaten.


        -" Ne işi varki tek başına?"  diye sordum keyifle. Bakalım buna ne cevap verecek.

  
     Gözlerini benden kaçırması onlara olan nefretimi tekrar hatırlattı bana. Derin'in üzülmeyeceğini bilsem bunların acısını çok fena çıkarırdım ama neyse.


      -" İçeri geç oğlum. Derin'in odasını biliyorsun zaten ne gerekse al."  dedi beni içeri buyur ederek. Hemen arkamdan da o geliyordu. Salona geldiğimde yüzümü ona dönerek;


      -"  Sinema bileti almıştım kendime ve Derin'e. Madem o yok o zaman Mert ile gidebilir miyiz?"  diye asıl sorunu yönelttim.


     İnşallah kabul eder çünkü Mert'i buradan çıkarmak için ikinci bir planım yok. İsteksiz gibi görünen Ayfer teyzeye istekli bir bakış attım. İlk başlarda itiraz edecek gibi olsa da ikna etmeyi başardım.

UYUMSUZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin