Kulaklığımdan gelen müziğin rahatlatıcı sesi ile ayaklarımı yere sürte sürte yürüyordum. Annem bunu yaptığımı görse sürekli bana kızardı herhâlde. Okulların açılmasına iki hafta var. Ve ben erkenden dershaneye başladım . Dershanedeki yoğun derslerden kurtulmanın mutluluğuyla kendime ödül verip , biraz dolaşmaya karar verdim. Ailemi anlayamıyorum daha kocaman iki yılım olmasına rağmen beni daha sıkı çalışmam için dershaneye gönderiyorlar. Belki de onlarla daha az ilişki kurmak içindir . Evet aile problemi olan bir kızım. Bu canımı çok sıksa da buna katlanmaya çalışıyorum.
. Rengarenk evlerin olduğu dar sokağın sonundan sağa döndüm. Ve orada küçük bir kız çocuğu gördüm. Köşeye sinmiş sessizce ağlıyordu. Yanına yaklaşıp ;
-" Neyin var bakayım senin ablacım ? " diye sordum.
Cevap vermek yerine sadece kafasını birkaç saniyeliğine kaldırdı . Sarışın , yeşil gözlü ,yuvarlak yüzlü çok tatlı bir kızdı . Canının bişeylere sıkıldığı çok belliydi ama benden çekiniyordu. Onu rahatlatmak için ona bilekliklerimi gosterdim ve ;
- "Bak ne kadar güzeller değil mi ? " diye sordum.
Bu kez başını evet der gibi sallayınca devam ettim .
- "İstersen birini sana verebilirim " dediğimde ışıl ışıl parlayan gözlerini yüzüme çevirdi.
- " Ger.. Gerçekten mi ?" diye sordu.
- " Evet hadi bir tanesini seç " dedim . Kolumu onun önüne doğru uzattım. Kolumdaki mavi ,mor, yeşil ve kırmızı renkteki ince ipleri olan bilekliklerin üzerinde küçük ellerini gezdirdi. Ve kırmızı olanı bana gösterdi . Hala benden çekiniyordu. Hemen çıkarıp onun bileğine taktım . Biraz büyük gelmişti ama pekte umrunda değildi .
- " Teşekkür ederim" dediginde .
- " Önemli değil canım" diyerek karşılık verdim. Ona elimi uzattım
-"Bu arada ben Derin " dedim. Elimi tutması uzun sürmedi .
-"Ben de Melek " dedi .
-"Tanıştığımıza memnun oldum melek . Şimdi neden ağladığını bana anlatacak mısın ?" dedim. Karşımızda duran ondan en az dört yaş büyük olan bir çocuğu işaret parmağı ile göstererek;
-" O çikolatamı aldı ve yedi " dedi ağlayarak.
-" Üzülme ben sana çikolata veririm " dedim çabucak. Çantamın içindeki birkaç abur cuburu almak için elimi içine soktum. Birkaç abur cuburu alarak ona uzattım . Sevinçten havaya uçacak gibiydi .
-"Teşekkür ederim. Teşekkür ederim " diyerek boynuma atıldı . Hemen ona karşılık verdim. Hayatımda en çok görmek istedigim anlardan birini yaşıyordum şu anda. Bir çocuk bana öyle bakınca içim gidiyor resmen . Onları mutlu görmek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
-"Hadi seni evine götüreyim" dedigimde ayağa kalkarak elimi tuttu ve beni çekiştirmeye başladı. O önde ben arkada bir süre yürüdük. Giderken evini tarif etmeyi de ihmal etmiyordu. Evinim bu sokak üzerinde olduğuna eminim . Çünkü yürüdüğümüz sokak çok uzun bir sokaktı. Sokağın sonuna doğru yaklaştığımızda otuzlu yaşlarda bir kadın telaşla bize doğru geldi.
-" Kızım nerelerdeydin her yerde seni aradım " dedi melege. Ve hemen sarıldılar .
Gördüğüm görüntü karşısında afalladım. Benim annem bana hiç bu kadar yakın olmamıştı. Hiç bir zaman anne kız olamamıştık biz . Ben hep köşede kalmıştım . Sanki o aileden değilmişim gibi tepki görüyordum hep . Meleğin sesiyle kendime geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUMSUZ
Novela JuvenilUyumsuz filmi ile hiçbir alakası yoktur. ***** Hayat hiç bu kadar acımasız olmamıştı...... DERİN.... Yaşadıklarını adı gibi derinliklere saklamaya çalışan yaralı bir kız....yeterince berbat olan hayatını yoluna sokmak için yeni bir adım atmak zo...