~TÖ~ 4

164 25 24
                                    

Medyada Cihan

Karşımdaki Mert'i görünce durdum.Bakışlarına anlam veremesemde bakmaya devam ettim.

"Naber sümüklü? "Bunları söylerken tek kaşını havaya kaldırıp omzunu duvara yasladı.Alay ettiği her halinden belli oluyordu.

Derin bir nefes vererek "İyi. "deyip geçiştirdim.

Bana sümüklü diye hitap etmesi sinir bozucuydu.

" Bebeğin güzelmiş. "

Elimdeki bebeği almak için uzandığında geriye doğru çektim.

" Oyuncaklarını paylaşmayan küçük çocuklar gibisin. " dediğinde omuzlarımı silkip ona bakmaya devam ettim.

Bir anda yüzü yüzümle aynı hizaya gelebilecek şekilde başını eğdi.

" Ağladın mı sen? "

Gözlerimi ondan kaçırdım." Hayır." Sesim benim bile zor duyabileceğim bir tonda çıkmıştı.

" Gözlerin kızarmış. "

" Ağlamadım. "

Çenemden tutup ona bakmaya zorladığında yüzündeki alaycı ifade yoktu.Aksine bana olabildiğince ciddi bakıyordu.

"Yalan söylemeyi beceremediğini söyleyen oldu mu daha önce? "

Cevap vermedim.Çenemde eli olduğu için mecburen yüzüne bakmaya devam ettim.

"Ha eğer söyleyen olmadıysa ben söyleyeyim sümüklü,yalan söyleyemiyorsun. "

" Yalan söylemiyorum. "

" Ufff!"Bıkkınlıkla elini çenemden çekip bakışlarını yan tarafa çevirdi.O hala gözlerini sabitlediği yere bakıyordu.

Tam merdivenlerden inmek için adım atıyordum ki arkamdan seslendi.

" Nereye gidiyorsun?"Yüzündeki alaycı ifade tekrar yerini almıştı.

" Cihan'ın yanına."

" Neden?"

" Ne neden Mert?"

"Yok birşey."Yaslandığı duvardan ayrılıp arkasını döndü.Haluk Amcaların benim için ayarladığı odanın yanındaki odanın kapısının önünde durdu."Hem zaten banane!"Bunları söylerken yüzü kapıya dönüktü.

Kapıyı açıp odaya girdikten sonra sertçe kapattı. Arkasından bir süre daha baktıktan sonra merdivenlerden inip bahçeye çıktım.

Evden çıktıktan sonra bahçedeki havuzun yanına doğru taşlardan bir yol vardı.Ayrıca bahçedeki çıkış kapısına da yoldan bir dönüş yapılmıştı.

Genel olarak her yer çimenlerle çevriliydi.Bahçe duvarlarını çevreleyen ağaçlar ve kıyılarda belli bölgelere ekilen çiçekler hariç...

Havuzun yanındaki minderlerde oturan Cihan'ı fark ettiğimde adımlarımı biraz da olsa hızlandırarak onun yanına gittim.

Elimi yerdeki mindere koyarak yanına oturdum.

" Hoşgeldin . " İçtenlikle ve gülümseyerek konuşmasına elimden geldigince aynı şekilde cevap vermeye çalışarak konuştum .

"Hosbulduk. "

" Nasılsın? "

" Daha iyiyim. "

"Alışabildin mi buraya?"

" Bilmem. "

Gercekten bilmiyordum.Hemen alışmam , eski yaşantımı bir anda hafızamın gerilerine gönderebilmem imkânsızdı .

Toplum Öküzü (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin