Multimedia = Anıl Eray - Rafael Desimon
Bölüm şarkısı = Conor Maynard- R U Crazy
İyi okumalar..
......
Son dersten çıkıp kendimi Melisa ve Emre'nin dersliğine attım. Onlarla beraber bahçedeki Selinleri görmezden gelip onlara çokta uzakta olmayan bir banka oturduk. Daha doğrusu Emre ve Melisa oturdu. Dikildiğim yerden Selinlerin yaklaştığını görüp Emre ve Melisa'ya başlamaları için göz kırptım.
Emre ''Hayatım öyle değil cidden yanlış anladın.'' Dedi Selinlerin duyamayacağı bir şekilde. Melisa aksine konuştuğumuz gibi bağırıp çağırmaya başladı. ''Sana inanamiyorum Emre. Hala yalan söylüyorsun'' demesiyle çevredeki bütün gözler olduğumuz yere döndü. Selinler dahilinde. Biraz duraksadıktan sonra daha yüksek sesle devam etti. ''Emree yalan söyleme bana gördüm. Gözlerime mi inanayım sana mı?'' Sanırım sözler tamda konuştuğumuz gibi olmamıştı. Emre'de bunun farkına varmıştı anlaşılan. Ama bozuntuya vermeden devam etti. ''Bak bitanem cidden dinl- '' Melisa hiç beklenmedik bir anda Emre'nin sözünü kesti. ''Sus Emre konuşma. Yeter artık bu kaç oldu. Beni sürekli erteliyorsun. Seviyorum seviyorum seviyorum diyorsun, ben niye göremiyorum. Yoksa sen mi gösteremiyorsun?. Anlamıyorum. Bak seni evde bir sürtükle yakaladım kuzenim dedin inandım. Kafede yine bir sürtükle buluştuğunu gördüm öyle böyle diyip geçistirdin. Beni bırakıp Selinle oldun sustum. Sonra gelip tekrar benimle oldun bende sevgime yenik düşüp affettim. Ama bunu kabullenemem. Anlıyor musun kabullenemem.'' Diyip ağlamaya başladı. Ne yapıyordu bu kız. Konuştuklarımızın hiç birini yapmamıstı. Şimdi de ağlıyordu. Emre ne olduğunu anlamadığını ifade eden yüzünü bana döndürdü. Ben de anlamamıştım ki. Emre ayağa kalktığında Melisa'nın yanına oturup ona sarıldım. Emre'nin hala bana baktığını gördüğümde başımla planladığımız gibi gitmesini söyledim.
Onaylayarak ellerini pantolonunun cebine koydu ve Selinlerin o tarafa doğru gitti. Yanlarından geçerken yine planladığımız gibi selin'e goz kırptı. Selin'de ona karşılık olarak gülümsedi. En azından hedefimize ulaşmıştık ama Melisa niye böyle davranmıstı ki. Melisa'nın ağlayış sesleri daha da yükselirken ellerimi omuzlarına yerleştirip onu geriye dogru ittim ve ayrılmamızı sagladım. Açık bıraktığı saçları karışmışken yüzüme baktı. Selinler var mi yok mu diye etrafa göz gezdirdim. Olmadıklarını anlayınca Melisa'ya döndüm. ''Ne yapıyorsun kızım sen? Planladığımız hiç bir şeyi yapmadın. Emre de ben de öyle kaldık sap gibi valla. Az kalsın planı yakıyordun ha'' dedim. Saçlarını düzeltip cebinden çıkardığı peçeteyle burnunu sildi. ''Ya aslında ben ilk cümleden sonra heyecandan ne diyeceğimi unuttum. Sonra da kendim uydura uydura ilerledim. İşte sonlara doğru nasıl bağlayacağımı düşünürken aklıma bir sinema filmindeki replikler geldi. Sonra ben onları kendime uyarlayıp senin dediğin gibi bağıra çağıra söyledim. Ama neden ağladığım konusunda bir fikrim yok. Herhalde kendimi birazcıcık fazla kaptırmış olabilirim.'' Dedi parmaklarıyla ne kadar kaptırdığını gösterirken. Gülümseyip ''hadi neyse neyse. Sen şu işi hallettik ya ona bak'' dedim. O da gülümsediğinde yürüyerek evime gittik.
.
.
.
.
.Anahtarı koltuğa dogru fırlatıp mutfağa doğru ilerledim. Melisa'da cok sevdigi üclü koltuguma yayılıp televizyonu açtı. Mutfağa girdigimde koşedeki küçük tabure takıldı gözüme. Ona takılıp Savaş'ın üzerine doğru düşmüştüm. Ve tabi sonrada annnem yanlış anlamış ve ben yerin dibine girmiştim. Tabureyi alıp masanın altına dogru ittim. Kotü anıları kaldırmam gerekiyordu. Ama sahi Savaş nerdeydi? En son Melisa hastanedeyken konusmustuk. Yani su selinler hakkında. Bugun okulda da yoktu. Amaan neyse canim zaten ortalıkta gozükmesin o. Bunları düsünürken raftan bir bardak alıp arıtıcıdan su doldurdum. Hiç nefessiz içerken iki gündür su icmedigimi fark ettim. Bardağı tezgaha koyup en sevdigim çekmeceği acip karistirmaya başladım. Oldukca genis olan bu cekmecede 12 albeni, 3 baharatlı çubuk kraker, 14 tane sütlü çikolata ve 5 paket cips vardi. Bu cekmece bosalmadan dolduruldugundan rakamlar surekli degisiyordu.Biri en sevdiğim ve son bir tane kalmis olan ketcapli digeri ise sade, iki paket cips aldim. İki paket yeterdi. Abur cuburlarimı kimseyle paylasmam bu kisi Melisa olsa bile. Cekmecemin somurumunu sadece ben yapabilirdim. Bunları dusunurken salona gectim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fırtına Öncesi FISILTI
Teen FictionFırtına insanları savururken bir fısıltıya sığınacak kadar çaresizsen eğer, emin ol o fısıltı kuvvetli ve tiz bir çığlıktan ibarettir senin için.. -Eylül Sayar.