Karakter Tanıtımı ~
Oh Sehun || 23 yaşında. Babası annesinin ölümünden sonra Aids hastası bir kadınla ilişkiye girer. Bunun bilincinde olmayan babası tarafından tecavüze uğrar ve sevgilisi Kai'yi ortada bırakarak başka şehre yerleşir.
Kai || 25 yaşında. Ailesini evlerinde çıkan yangında kaybetmiştir. Yangından yalnızca kendisi kurtulmuş ve aynı gün içinde sevgilisi Oh Sehun tarafından terkedildiğinden psikolojik bir travma geçirmektedir.
♥ ♥ ♥ ♥
Yine aynı saat, yine aynı içki ve üzerindeki saçma karalamalardan ayırt ettiğim barın sandalyesi. Yıllardır herşey yerli yerindeydi. Giriş kapısının sağ köşesinde her gün farklı bir adamla düzüşen kadın yine görevini kusursuzca yerine getiriyordu. Gülümsedim. Yıllardır yaptığım bu değilmiş gibi. Barın yıllardır değişmeyen bir diğer ayrıntısıda elimdeki tekila ile aynı bar taburesinde gülümseyen ben. Oh Sehun... Etrafı biraz daha inceledim. Farklı birşeyler görmeyi umarak ve bir ilke imza attı o an gözlerim. Gittikçe oturduğum yere yaklaşıyordu. Aslında tek amacı birkaç kadeh birşeyler içmek için barın tezgahına yaklaşmaktı ama yıllar önce terkettiğiniz aşkınızı görüyorsanız elbette ki böyle hissetmezdiniz. Bir kaç sandalye öteme oturdu. Orada olduğumu farketmeyecek kadar zaten sarhoştu. Gözlerim dudaklarına kaydı. Tutkuyla öpüştüğümüzde olduğundan daha şiş ve ıslak dudaklarına. Her zamanki gibi davetkar. Tabure üzerindeki bedenine kaydı bu sefer gözlerim. Önceki kadar güçlü değildi. Esmer teni dahi soluktu ama bu da onu arzulamama engel değildi. Hele ki 3 yıl aradan sonra. Onu ne kadardır inceliyorum, ne kadardır o tabure üzerinde oturuyor ve ne kadar süredir gözlerimiz birbirine temas halinde bilmiyorum. Öyle ki son söylediğimin gerçekleştiğini farkettiğimde içimde bir yerlere üçüncü bir köprü kurulmuştu. İfadesizdi. Öylece bakıyordu. Duygusuz. O an anladım. İnsanların kulağıma fısıldadığı ve yalan olmasını dilediğim şeyler aslında gerçekti. Hatırlamıyordu. Beni hatırlamıyordu. Söylenenlere göre yangından önce tanıdığı kimsenin yüzünü hatırlamıyordu. Tek hatırladığı yüzünü hatırlamadığı insanlara ait kesik kesik anılar. İstemsizce gülümsedim. Ben ki yıllardır herşeyden keyif alan ve mutluymuş gibi görünen Oh Sehun bunada mutlu olacak bir bahane bulmuştum.
' Sevişmelerinizi hatırlamıyor ya da beyaz tenimde bıraktığı mor lekeleri.'
' Aptal olma Oh Sehun. En önemlisi adam onu nasıl terkettiğini hatırlamıyor. '
Ben düşüncelerime dalmış öylece gülümserken birinin görüş alanıma girdiğini fakettim. Biricik aşkım ellerinden birini dizlerinin üzerine koyup başını başım ile aynı hizzaya getirmiş ve diğer elindeki viski şişesini önümde sallıyordu. Dudakları aralandı.
" Senin... Viskimde gözün varsa... Gidip kendine bir tane alabilirsin. Evet. Bunu yapmalısın. Viski almalısın. Viski güzeldir. O da viskiyi severdi. Oh Sehun... viskiyi severdi. Özellikle.. Benim dudaklarımdan içtiğinde. "
' Hiç değilse anılarımızı hatırlıyor '
Ve Oh Sehun için mutlu olabileceği başka bir bahane daha. Hazır fırsatım varken dinlemek istedim. Nasıl olsa dokunamayacaktım... O yüzden onu dinleme ödülünü kendime çok göremezdim. Doğrulup yanımdaki sandalyeye oturdu. Hala viski şişesini tuttuğu koluna yasladı başını. Yüzü bana dönüktü.
" Oh Sehun... Oh Sehun kim? "
" Bilmiyorum "
" Eski sevgilin mi? "
" Onuda bilmiyorum "
Bu da neydi? Gerçekten, viski sevmem ve adım dışımda başka bir anımız yok muydu bilinç altında? Ah unutmadan bir de viskiyi her seferinde dudaklarından içişim..
" O zaman neden ondan bahsediyorsun? "
Bir süre düşündü. Yani öyle tahmin ediyordum. Gözlerini kapattığında ' bilmiyorum ' dışında bir cevap geleceğini umdum. O, gözleri kapalı verecek bir cevap ararken bende yüzünü incelemek için biraz zamana sahiptim. Sonrasında kapattığı gözleri aralandı.
" Oh Sehun "
Sadece bunu söylemişti. Bu da ne demekti?
" A-anlamadım? "
" Gördün mü? Gözlerimi.. Ne zaman kapatsam... Beynimde dönen tek kelime bu. Sürekli. Sürekli ona sesleniyorum ama onun kim olduğunu.. Bilmiyorum. Gece olduğunda beni uyutmayan. Sayamadığım kadar uzun süredir hatırladığım tek şey. Birkaç ay önce. Viski sevdiğini hatırladım. Belkide rüya gördüm. Bilmiyorum. Bilmiyorum."
Diyecek sözüm yoktu. Odaklanabildiğim tek kısım dudaklarından dökülen ' bilmiyorum ' nidalarıydı. Zor da olsa söyleyecek birşeyler aradım. Fırsatım varken söyleyecek birşeyler.
" Ama yinede.. Viskiler güzel değil mi? "
Alkolün etkisi ile giderek Kai'de olduğu gibi üzerime işliyordu. Cevaplarım kesik kesikti. Tabiki bu işin en önemsiz kısmıydı. Umursamadık.
" O zaman neden tekila içiyorsun? Gidip viski içmelisin."
Sesi bu sefer tehditkar çıkmıştı. Uzun zaman sonra içten bir şekilde kıkırdağımı hissettim. Başımı kaldırıp baktığımda elindeki viski şişesini buğulu bakışları altında bana doğru uzatmıştı. Zaman kavramı durdu o an. Barın girişindeki sağ köşeye baktığımda düzüşen kadında orada değildi. Düzen bozulmuştu ve ben bu oyundaki düzeni bozan ikinci kişi olmaktan asla pişman olmayacağım birşey yaptım. Üzerine oturarak eskittiğim sandalyeden doğrulup 3 yıldır ağzıma sürmediğim viski şişesini elimle kavradım.
Şişenin tamamını bitirmeden önce o güne dair söylediğim son sözlerdi;
" Sanırım, bir viski içmek için dudaklarına ihtiyacım var."
Ve barın düzenini bozacak üçüncü hareket...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I feel you || kaihun
FanfictionKaranlık yatakta birbirimizi sevmeye devam ettik. Çaylar soğumuştu, muhtemelen ocağın altını da açık unutmuştuk ama bunlar kimin umrundaydı? Bir sonraki saniyeye nefes nefese girerken öptüğümüz bu sevgi, şu an bulunduğumuz konumun bir özeti. Şarkını...