Başlangıç,Son,Belki

2.3K 164 7
                                    

JONGİN-

Sanki kendi evindeymiş gibi rahattı. Ayakkabısını gelişi güzel çıkardı, çoraplarını antreye doğru fırlattı, çantasını kapı koluna astı. Etrafında hızlıca bir tur attı. Nazikçe salonun kapısını açtı ve gördüğü ilk koltuğa oturdu.Güzel bir içki verdim. Güzel içkiden anlayışım güzel bir bira oluyor. Eskisi gibi viskiler, likörler ve şaraplar benden geçti. O eski zevki ve tadı alamıyordum. Bira vardı, ben vardım. Bundan sonra hep bira olacaktı.Ayak parmak uçlarını büktü, dirseklerini dizlerine koydu. Öylece etrafa bakıyor, önündeki perçemini arkaya atıyor ve birayı yudumluyordu. Aslında pek yudumluyordu diyemeyiz; bir iki yudumdan sonra kafasına dikmeye çalıştı. Dikemedi. Erik sevmeyen nadir insanlar gibi yüzünü ekşitti ve gözleri kısıldı. Bira şişesini kenara koydu ve anlatmaya başladı. Hayatından bir kaç kesit anlattı. Çocukken ne kadar uslu olduğunu, bu şehre nasıl geldiğini, içkiye ne zaman başladığını anlattı. Parça parça kendinden bir şeyler anlattı bana. Bu uslu çocuk, bir gün uslu olmaktan bıkmıştı. Hayatı yaşamak istediği için ve kendini bu küresel ekonomiyle işleyen dünyanın geleceğinde bir yere koyamadığını düşünüyordu. "Bir tane kafe açarım ve yaşarım" gibi net ve emin şeylerden bahsetti.

Eski filmleri sevip sevmediğimi sordu. Audrey Hepburn dedim. Gülümsedi. Kadın sorsaydı da aynı cevabı verecektim. Eski filmleri sevmiyordum, sadece Audrey Hepburn ve filmleri güzeldi. Eski zımbırtılardan nefret ettiğini dile getirdi hatta bazılarıyla dalga bile geçti. Dudaklarını ısırdı ve konuşmayı bıraktı. Kollarını kaldırdı, esnedi. Bir kaç dakika sonra olacakları kafasında kurgulamıştı. İçkiler çoktan bitmişti, kafalar güzel olmayacaktı. Mutfaktan bir su alınacak ve üst kata, yatak odasına çıkılacaktı. Elimi tuttu, yatak odasına çıktık. Elimi bıraktı ve bir iç çekti. Ellerini beline götürdü, "ben bu odayı beğenmedim" dedi. Sekerek terasa doğru yöneldi, kapıyı açtı. Terasında ortasında durdu; önce binalara sonra gökyüzüne baktı. Baktı, baktı ve baktı... Yanına gittim, arkasından sarıldım. Çenemi omzuna koydum, başımı başına düşürdüm. Ellerini birleştirip bileklerimi tuttu. Gülümsedi. Görmüyordum gülümsediğini ama nefesinden anlaşılabiliyordu.Yanağıma bir öpücük kondurdu ve kollarımdan ayrıldı. Sekerek içeri girdi. Odanın soğuduğunu farketti, bu hoşuna gitmiş olmalıydı ki "işte bu" dedi. Kendini yatağa bıraktı. Ben ise teras kapısına dayanmış onu izliyordum. Enerjik ve neşeliydi. Ayaklarını sallayıp topuklarını sağa sola vuruyordu. Zorlanarak kalktı ve sevin köşesine fırlattığı çoraplarını eline aldı. "Al sana!" diyerek yüzüme fırlattı. Sırıttım.Aniden pantolonunun düğmelerini çözerek aşağı indirdi. "bu gece bundan hiç tadamayacaksın" dedi. Tatmak istemiyordum. Dar deliğinin içinde bulunmak aklımdan geçmemişti. Yanına gittim, oturdum. Bir ayağını omzuma attı diğerini bacaklarımın üstüne. Aslında sadece uyumak istiyordum. Saçlarımı severken, ben ona sarılırken uyumak istiyordum. Buna ihtiyacım vardı. İçkili olmamız sevişmemiz anlamına gelmemeliydi. Üstümü çıkardım ve kendimi yatağa doğru bıraktım. Göğsünün hemen önüne düştü başım. Öylece durdum kıpırdamadan. Parmakları sırtımdan boynuma yörüngeler çiziyordu. Dalgındım, en son izlediğim uzay temalı filme takmıştım. Zaman nasıl bükülebilir, bunu merak ediyordum.Sigarasını çıkardı yaktı. Normalde oda içinde sigaraya hayatta dayanamam ama sesimi çıkarmadım. Yorgundum, içimden külleri yatağa dökme diye geçirdim. Duymamıştı muhtemelen, duyması imkansızdı ve külleri karikatür dergilerinin üzerine döküyordu başımın üstünden. Bir yandan sigarasını içiyordu bir yandan saçımı sevmeye başlamıştı. Mayışıyordum. Gözlerim kapalıydı lakin uyumam zaman alıyordu. İstediğim gibi uykuya dalamıyordum. O dudaklarının arasından şarkılar mırıldanırken ayaklarını ayaklarıma sürtüyor, bacağını bacağımın üstüne atıyor, absürt pozisyonlarla rahatını bulmaya çalışıyordu.Tek kişilik bu yatakta sigara dumanı altında kalmış bedenlerin duygusallığıydı olanlar.

Böyle mi başlamıştı ? Hayır.

Bu her şeyin sonu muydu? Belki.

I feel you || kaihunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin