Evlilik üzerine pek düşünmedim şimdiye kadar. Ama yakınlarımın düğünlerine gittiğim zamanlarda hep bir evlenme isteği olurdu içimde ve sadece hayalini kurardım. Siyah bir smokin içindeyim ve kollarımda bembeyaz gelinlikte kuğu gibi bir eş, dans ediyoruz ve hayran hayran izleyen insanlar etrafta. Ondan sonrasını hiç düşünmedim işte. Sonrası zaten bir cümbüş, koşuşturmaca. Yeni ev, yeni eşyalar, yeni bir düzen ve sadece hafta sonları buluştuğun birisi yerine hayatının sonuna kadar yanında olacak birisi...
"O eşya oraya olmadı" kavgaları, her öğünde beraber yenen yemekler, işe geç kalma diye her sabah bir öpücükle uyandırılmak, "hayatım gömleğimi ütüler misin?" derken bir yandan çayın altını koyma çabaları. Bunların hepsi güzel şeyler, kısacası evlenmek güzel şey, hayatını birisiyle birleştirmek. Ama sadece 'birisi' değil senin için, 'herşey' demek, o varsa bir şeyler var demek, yoksa yok olan bir sürü şey demek. Seni hayata bağlayan bir sebep demek, evinin vazgeçilmezi demek, bir gün bile ayrı kalsan özlemek demek zamanı gelince çocuğunun annesi demek. Demek güzel, evlenmek daha güzel. Yani sanırım öyledir, daha evli birisi değilim fakat hayali gayet güzel.Evlenmek, birisini hayatına katmak değil, hayatını birisine katmaktır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Yalnızlığımla Yalnız Bırakın
SaggisticaKimileri biraz yalnız, kimileri çok yalnız, kimileri kalabalıkta bile yalnız, kimileri hep yalnız, bazıları sadece yalnız. Bırakın beni yalnız kalayım, ben alışmışım yalnızlığa, fazla gelir bana iki kişilik kalabalık. En iyisi siz beni yalnızlığımla...