1.KIRMIZI DUDAK

3.8K 189 146
                                    


KIRMIZI DUDAK BU SEFER DE KAÇMAYI BAŞARDI!!!

Aylardır aranan,kendinden sadece kırmızı bir öpücük izi bırakan seri hırsız,hala polisler tarafından tutuklanamadı.


Memnunca gazetemin üzerinde yazan haberi okumayı bitirmiştim.Gözbebeklerimdeki parıltıyı,elimdeki kağıt yoğunluğunu masaya bırakarak ablama göstermiştim.

"Şebo bak,ünlü olduk." Yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirip arkama yaslanmıştım.Parfüm kokusunu kilometrelerce öteden koklayabileceğiniz ablam Şebnem,elindeki aynadan gözlerini ayırmadan konuşmaya başlamıştı.

"Hiii gördüm!Ay ya bunlar tam birer zeka fakirleri,resmen adamın yanından geçtim hiçbir şey anlamadı hayret ediyorum ya."

Beni görmediğini bildiğim halde dişlerimi açmıştım.Keyfim yerinde olduğundan,pür dikkat beni dinlemek yerine rujunu sürmesini görmezden geliyordum.

"Neyse onu bunu bırak da bizim kızlar çok sevindi Şebo,bu sefer çok iyi iş çıkardık." Kimlerden bahsettiğimi duyunca ilgisini çekmeyi başarmıştım.Yetimhane kızları Şebnem için süsünden bile daha önemliydi.

"Ay çok sevindim!Para bu sefer yetti o halde ha?"

Kocaman gözlerinden her türlü duyguyu okuyabiliyordum.Bu seferki merhamet gibi bir şeydi,Şebnem'de zor bulunan hislerden.

"Evet yetti.Yeni yataklar alındı sonunda."

"Müdür bir şey çakmadı değil mi?"

"Yok yahu nereden çaksın,bir şey anlamamıştır o.Yalnız,yataklar halloldu ama bunların odalarında hala eksikler çok daha bir sürü şey alınacak."dedim iç çekerek.

Şebnem dudaklarını büzdükten sonra onlardan birkaç kelime çıkarmıştı.

"Haklısın da,Selin bu sefer son demiştik.Bir daha riske giremeyiz,bir dahaki sefere yakalanabiliriz.Hapse düştük mü bittik demektir.Çürürüz oralarda bir de,böyle bakımsız hücreler bir de makyaj yaptırmıyorlar diye duydum,ıyy zombi gibi etrafta dolanmak zorunda kalırız hayatımızın sonuna kadar.Ölürüm de girmem oraya ben!"

Sözünü bitirirken elindeki aynayla ruju masaya koymuştu.Tamamen bana dönerek öne eğildi.Yüzündeki endişeye hak versem de ona yenilmek istemiyordum.

"Şebo biliyorum ama zaten bu yüzden saatlerce plan yapıp dikkatli olmaya çalışmıyor muyuz?Bir şey olmaz bence.Yani,sayamadığım kadar bu işi yaptık zaten.Ustası olduk bir nevi.Hem Peri'yi hayal kırıklığına uğratmak istemiyorsun değil mi?"

Suratı düşünme halini aldığında,sarışın yeşil gözlü kızın aklına geldiğini biliyordum.Peri,teyzemin kızıydı.Bizim gibi yoksul,kimsesizdi;her şeyini kaybetmişti.Onu yanımıza alabilmemiz için maddi durumumuzun parlak olması gerekiyordu ve tahmin edersiniz ki bu söz konusu bile değildi.Soğuk yetimhane yataklarında yatmanın nasıl bir his olduğunu biliyorduk ve bundan suçluluk duyduğumuz için ona yardım etmeyi üzerimize vazife etmiştik.Bizim gibi sürünmeyip,sıkıntısız bir hayat yaşasın istiyorduk.

Çok da uzun olmayan bir düşünme faslından sonra "İstemiyorum tabi ki."diye cevap verdi sessiz bir tonda Şebnem.

"Öyleyse arıyorum Efe'yi."

"Peki ara o halde..."

Efe üçüncü ortağımız gibi bir şeydi.Paraya ihtiyacımız olduğunda bize uygun duran evleri gösterirdi,geriye kalan işleriyse bize bırakırdı.

Şebnem çömeldiği yerden kalkıp masadaki aynayı eline alarak kıvırcık saçlarını düzeltmeye başladı bu sefer."Ben çıkıyorum akşama bekleme beni." dediğinde gözlerimi devirmeden edememiştim.

KovalamacaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin