"Ne demek ayrılmak istiyorsun? Kafan mı güzel senin? Banane ya!"
Dedim ağlamaklı sesimle. Taylan mirayı kurtarmaya gitti ama mirasız geri gelip 'bon oyrolmok ostoyorom ozro' demişti. Ne alakaysa! Gerizekalı.
"Böylesi daha iyi!"
Seslice nefesimi dışarı verdim. Ne oluyor? Neden bu kadar çabuk?
"Taylan,bana açıklama yapmak zorundasın? Hem noluyor? Dün ne güzel şen şakrak bugün bir haller bir haller"
Dedim. Sonra tedirgince bağırdım.
"Hiii! Taylan! Menopoza mı girdin? Lan varya senden gay olmanı bile beklerdim ama bunu beklemezdim nası olur-"
"Azra! Yeter artık! Dalgaya alıyorsun her şeyi! Bitti tamam mı? Bitti!"
O öyle bağırınca kalbimde bir sertlik hissettim. Bir acı!
Gözümden bir damla yaş döküldüğünde ilk defa bir erkek için ağladığımı farketmem uzun sürmedi.Yüzüne okkalı bir tokat geçirip sertçe kapıyı çarparak evinden hızlı adımlarla çıktım.
Taylan'dan;
Acı! Ne kadar kötü bir hismiş bu! Orospu çocuğu melih azradan ayrılmazsan kardeşini öldürürüm dediği için ayrıldım. Zor oldu ama acı çeke çeke yaptım. Bu acı sandığınız gibi düşünce kolunuzu bacağınızı kanatıp hissettiğiniz acı gibi değil.
Aşk acısı!
Mirayı bir kurtarayım gerisini sonra hallederim. Ama azranın beni affedeceğini sanmıyorum.
Telefonuma gelen mesaj sesiyle telefonuma baktım;
Gönderen; minnak prenses
"Hani bazen kalbin acır bir daha atmamak üzere durur ya daha kan pompalamaz işte o hissi yaşıyorum bilmem anlatabildim mi?"
Ah! Prenses beni anlayabilsen. Gerçi azra gelip bana 'bitti anlıyor musun bitti' dese küfür eder giderdim. O tokat atmayı ve kalbimi acıtacak mesajlar atmayı tercih etti.
Gönderilen; minnak prenses
"Anlattın anlatmasına da ben anlayabildim mi? Azra böyle şeyler yaparak kalbine ve kendine daha çok zarar veriyorsun, yapma, ben artık seni sevmiyorum"
Hay gerizekalı beynim! Sıçayım böyle işin içine. Bu melih piçinin kafasını son durak 2 deki kadın gibi asansöre kafasını sıkıştırıp can çekişerek ölmesini sağlayacaksın. Bak sorun kalıyor mu? Şuan azra evinde ya tüm kızlar gibi depresyona girmiştir ya da....depresyona girmiştir. Başka açıklaması yok.
Telefonum çaldığında arayan kişiye bakmamla yüzümü buruşturmam bir oldu.
Şerefsizin âlâsı arıyor
"Ne var lan ağzına sıçtığımın götü!"
"Böyle sinirli olduğuna göre ayrıldın!"
Diye söyleyince sırıttığını görebiliyordum.
"Ayrıldım lan ayrıldım şeref yoksunu rahat mısın?"
"Ooo,yapabildin mi lan gerçekten ben de tam silahı miraya tutmuştum. Off ya o kadar hazırlanmıştım"
Ben sana o silahı sokucam bir tarafına ama...
"Geliyorum lan piç bekle"
Azra'dan;
"Kızım yeter lan ağlama valla çakıcam ağzına şimdi"
Selen'i eve gelir gelmez arayıp buraya çağırmıştım. 2 saattir beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Pek başarılı olduğu söylenemez.
"Ya selen resmen ayrıldı yaa"
Deyip yeniden ağladım. Bir yandan ağlayıp selen'e benden ayrıldı diyiyordum bir yandan elimi nutellaya batırıp ağzıma tıkıştırıyordum.
"Lan nutelladan soğuttun beni yeminlen ya"
Selene dolu gözlerle baktığımda selen ofladı. Sonra telefonu çalmaya başlayınca dikkatini telefonuna verip gülümseyip aramayı cevapladı.
"Efendim...arkadaşımın yanındayım...kız arkadaşımın.."
Dedikten sonra bana döndü ve bana soru sordu.
"Ya allah aşkına azra şu telefondaki manyağa kendini tanıtır mısın?"
Telefondaki manyak? Tanıtmak? What is your amaç? İngilizce benim yüzümden iflas ettiği an.
Telefonu selenin elinden isteksizce alıp arayan kişiye odaklandım."Alo"
"Merhaba ben berke,selenin yanında erkek var mı? Ve siz kimsiniz?"
"Öncelikle ben azra! (Burnunu çeker) sonra selenin yanında benden başka kimse yok. Sen kim oluyorsun?"
"Sevgilisi oluyorum. Senden bahsetti sanırım selen. Bir de sevgilin varmış. Onunla tanışmak isterim"
Telefonu sinirlenip yere atıp koltukta hem tepinip hem ağlayıp bir yandan da taylana sövüyordum
"Ya! Sen kim oluyorsun yaaa! Beni terketmek neeeeee!!"
Diye bağırınca selen yere fırlattığım telefonuna mı yansın bana mı üzülsün bilemedi.
Selen koltuktan kalkıp telefonunu yerden alınca büyük bir'oh' çekti. Görünen o ki telefona birşey olmamıştı.
Ben sinirlenerek koltuğa oturup nutellaya elimi soktuğumda (sizi gidi fesatlar :D ) selen gülüyordu.
"Niye gülüyorsun? Hayır gülünecek birşey varsa bana da söyle ben de güleyim"
Dedim bir edebiyat öğretmeni edasıyla. Selen telefonu bana tuttuğunda 'sevgilimm ♥' yazan biriyle mesajlaştığını gördüm.
"Ohh miss! Canı, kankası burda aşk acısından ölsün o orda yeni sevgilisiyle flörtleşsin yazık valla yazık"
Dedim ağlamaklı sesimle.
Gelip bana sarildiı. Ardından kapı çaldı. Selen kapıya doğru koşarken ben de nutellaya olan aşkımı itiraf ediyordum. Sonra siktir edip nutellayı yemeye başladım. Selen birine bağırıyordu ama kim olduğunu anlamamıştım."Ne var sen de abin gibi üzmeye mi geldin?"
Selenin ciyaklaması tüm evi sararken bunun kim olduğunu anlamam için kapıya doğru gittim. Gitmez olaydım. Mira gelmişti. Yanında kimse olmadan.
"Mira!"
Diye seslendiğimde selen mira bana baktılar. Selene 'senin adın mira mı bakıyorsun lanet olası pislik' dememek için kendimi zor tuttum.
"Azra... Azra abla. Melih....Melih abimi vurdu."
Ben şok. Ben iptal. Ben wefat.
*********
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POPULER KIZ (Düzenleniyor)
Teen FictionAzra kim mi? O sadece Populer bir kız değildi. Azra,güven isteyen bir kızdı. Eski sevgilisi onun güvenini kırmıştı. O yıkılmamıştı ama... Daha güçlü kalmıştı. Peki başka sevgilisi oldu mu? Orasını okuyup öğrenelim mi? "Sen benim kim olduğumu bilme...