Multimedya Serter
Sızlayan başımla yerde yatmış bir şekilde gözlerimi araladım. Bulanıklığın arasından; saçları havada bana bakık olan turuncu saçlı kıza karşı gülümsedim.
Yattığım zeminden doğrulacağım sırada elimi tutarak doğrulma mı sağladı. Yüzümü ekşitip elimi sızlayan başıma götürdüm. Pansuman yapılmıştı. Ne güzel hem vur hem de hiçbir şey yapmamış gibi davran.
Elimi başımdan çekip yanımdaki turuncu saclı kıza bakıp ''Bizim burada ne işimiz var?'' diyerek diğerlerine de kısa bir bakış atıp, tekrar turuncu saçlı kıza döndüm.
Omuz silkip kafasını iki yana sallayarak ''İnan ben de bilmiyorum.''
'''Peki ne zamandır buradayız?'' saatine baktı.
''Yaklaşık 2 saattir buradayız.'' ne yani ben 2 saattir uyuyor muydum.
Kaşlarımı çatıp etrafıma bakındım. Burası çok beyazdı. Yerdeki zemin bile tepemizdeki ışık kadar beyazdı. Etrafta da hiçbir şey yoktu. İçerisi de oldukça soğuktu. Etrafıma bakınmayı kesip, duvarın kenarına sinmiş kıza baktım. Titriyordu. Dizlerini kendisine çekmiş, sıkıca dizlerine sarılmış, gözünü ise zemine odaklamıştı.
Gözüm yanındaki hafif saçları uzun olan çocuğa kaydı. Bacaklarını yere uzatmış , kollarını bağlamış, bir kaşını kaldırmış, zemine bakıyordu.
Bu seferde yanındaki çocuğa baktım. Bu çocuk oldukça duruşundan soğukkanlılığını belli ediyordu. Dizlerini kendisine çekmiş, kolları dizlerinin üstünden salık, kafasını duvara yaslamış bir şekilde tavana dalmıştı.
Hepsine kısa bir bakış attım. Bacaklarımı bağlayıp iki elimle iki dizimin üstüne koyduktan sonra olduğum yerden dikleştim. ''Lütfen Beni dinleyin. Gerçekten yapacak bir şeyimiz yok elimizden hiçbir şey gelemez. Bu durumu kabullenmekten başka çaremiz yok gibi görünüyor. Bizim seçilmiş kişiler olduğumuzu söylediler ki dünden razılar. Ama unutmayalım ki kendimizi hiçbir zaman ,ezdirmeyeceğiz de. Serter 'in dediğine göre madem artık hep beraberiz o zaman ben kendimi tanıştırayım. Ben ezel. 17 yaşındayım.'' dedim ve gülümsedim. Yanımdaki turuncu saçlı kız dışında kimse beni takmamıştı.
''Bende Yeliz. Henüz 17 yaşındayım.'' diyerek gülümsedi. Bu kız hep gülümser miydi? ve bu durum da iken.
Diğerlerine bakış atıp göz devirdim. Ve başımı duvara yasladım.
''Ben Beril. 18 yaşındayım.'' kelimelerini titreterek söylemişti. Başımı yaslandığım yerden kaldırıp gülümsedim. Yanındaki hafif uzun saçlı çocuk
'''Bende Emir. 17 yaşındayım. Yani - galiba 18 yaşında da olabilirim. Tam bilmiyorum ya.'' yeliz kahkaha atarak
''Gerizekalı ya sen kesin buraya hatalı geldin. Hadi yine iyisin.'' diyerek göz kırptı. Emir de göz kıstı.
'''Ha. ha. çok komik.''
Bu hallerine gülmeden edemedim. Yeliz de göz döndürerek yanındaki soğukkanlı olan çocuğa baktı. Çocuk nefesini dışarıya verdi.
'''Bende Yağız. 19 yaşındayım.'' sanırım aramızdan en büyüğümüz yağız dı. Kafamı sallayıp,
''Hepinize ayrı ayrı memnun oldum.'' deyip gülümsedim. bakışımı hepsinin üzerinde gezdirdim. Son baktığım kişi Beril di. Daha fazla titriyordu. Yüzünden damla damla yaşlar akıyordu. Endişeli bir şekilde kaşlarım çatık yanına gittim. Elimi anlına koydum yanıyordu. Üzerindeki deri ceketi seri bir şekilde çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEDEKTİF #WATTYTR2016
Mystery / Thriller26.11.2015 #29 in Gizem-Gerilim. O Aşk'ın simgesi... O Dostluğun simgesi... O Kardeşliğin simgesi... O Cesaretliğin simgesi... O Adalet'in simgesi... O ACIMASIZLIĞIN Simgesi... Onlar acımasız bir polis pençesinde... Karanlık gölgeler onların peşind...