Kötü 4'lü yü görünce biraz korksamda bir şeyi sormadan geçemeyecektim. Ben de Gizem'e sordum. " Neden ortalıkta bir öğretmen bile yok. " Gizem önce aldırış etmese de sonra cevap verdi. "Çünkü oradaki çocuğun yani Sarp'ın babasının bu okul. Durum bu olunca da onların sözü geçmek zorunda oluyor. Aynı zamanda Sarp grubun lideridir. " Bu okul fazla karışıktı.
Daha sonra onlara görünmeden kantinden çıkmaya çalıştık fakat başaramadık. Bahar denilen kız bizi hemen Ece'ye söyledi ve Ece bizi görür görmez Sarp'a " Yeni gelen değil mi o? " dedi. Sarp'ta başıyla onaylayarak bizi yanına çağırdı. Ne kadar istemesek de gittik. Önce bizi azarladı, daha sonra da kıyafetlerimizle dalga geçti. Ben de bu olaya daha fazla dayanamayıp atıldım. " Sen çok mu mükemmelsin. Baban zengin olmasa sen de bir hiçsin unutma! Bu zamana kadar sesimizi çıkartmadıysak saygımızdandı ama sizin de bizimle dalga geçmeye hakkınız yok. " diyerek oradan uzaklaşmak için kapıya yöneldim.
Sarp'a söylediklerim fazla dokunmuş olmalı ki bana seslendi ve tekrardan yanına çağırdı. Sonra araya Emir girdi. " Sarp daha fazla uzatmayalım. Onun cezasını başka gün veririz. " Sarp başta ne kadar ikna olmasa da sonradan ikna olup eliyle gitmem için hareket yaptı. Ece ise buna dayanamayıp Sarp'a sordu. " Ne yani sana o kadar laf söyledi sen ise bu duruma sessiz mi kalıyorsun? " Sarp tekrardan bizi çağıracaktı ki biz çoktan kantinden çıkmıştık. Emir ise bir yandan Sarp'ı sakinleştiriyordu, diğer yandan da Ece'yi susturmaya çalışıyordu. Emir ne kadar Sarp'ı sakinleştirmeye çalışsa da Sarp Ece'nin söylediklerini düşündü ve koşar adımlarla sınıfa çıktı. Ders tam başlayacaktı ki Sarp hızlıca kapıyı açtı ve içeri girdi. Tam Gizem'e " Sarp'ı daha önce hiç bu kadar sinirli görmemiştim. " diyordum ki bir anda yumruğunu masaya vurarak bana bağırdı. Sonra ise beni kolumdan tuttuğu gibi dışarı çıkardı. Gizem ve Yağız korkuyla ayağa kalktı ve öğretmenden bizim yanımıza gelmek için izin aldı. Öğretmen tam izin verecekken Sarp " Kimse gelmesin. " diye bağırınca öğretmen de izin vermedi.
- Kolumu bırak, canımı acıtıyorsun.
- Bak kızım, bu okulda bana karşı gelemezsin ve bana bağıramazsın. Yeni geldin diye bir şey demedik ama...
" Sana kolumu bırak dedim. " diye bağırınca neredeyse tüm koridor inledi. Sonra Emir koşar adımlarla yanımıza geldi ve " Sarp bırak kızın kolunu. Bu kadar üstüne gitme. " Sarp Emir'i dinlemeyip kolumu tutmaya devam etti. Emir ise artık benim canımın yanmasına dayanamayıp Sarp'ı ittirdi. Elimden tutup beni bahçeye çıkardı. Ben de daha fazla kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Emir benim ağlamama çok üzülmüş olmalı ki bana sarılıp " Merak etme Sarp artık sana bulaşmayacak. " dedi. Fakat bana sarılan kişi de onlardan biriydi. Bu yüzden onu ittirip koşar adımlarla içeri girdim. Bu yaşadıklarım filmlerde bile olmuyordu. Tam bir rüya gibiydi fakat bunlar gerçekti. Ağlayarak sınıfa girdim. Çantamı alıp sınıftan çıktım. Gizem de arkamdan koşarak geldi ve bana sordu. " Beste iyi misin? Ne dedi Sarp sana. Anlatır mısın? " ağlamaktan gözlerim şişmiş bir şekilde Gizem'e baktım ve tüm olanları anlattım. Gizem de olanlara çok şaşırmış gibi bana bakıyordu.
Sonra da beni evine davet etti. Ben de Gizem'i kıramayıp gittim. Yaklaşık 30 dakika sonra evde olduk. Koltuğa oturup derin bir "oh" çektim. Yorgunluktan ayaklarımı masaya uzatmayı düşündüm ama burası kendi evim değildi. Ben ise bunu içimden düşündüğümü sanarken meğersem dışımdan düşünmüşüm ve Gizem'de beni duymuş. Bana dönüp " Rahat olabilirsin. Evde kimse yok. "
- Sahiden sen evde tek mi yaşıyorsun?
- Evet, yalnızlığı seviyorum ama sen de benimle kalsan çok mutlu olurum.
Bunu söylediğinde gülümsedim ve " Ama biliyorsun ben babamla ... " sözümü kesip " Biliyorum ama bir günlüğüne izin alsan bugün biz de kalsan. " Gizem'i kırmak istemedim ve babamı aradım. Babam başta karşı çıksa da sonra kabul etti. Gizem bu habere çok sevindi ve kendimize küçük bir yer yatağı hazırladık. Gece yatmadan önce de bir sürü dedikodu yaptık. Geçirdiğim en güzel gece olmuştu.
Sabah, saat 07:30 olmuştu ve ders saat 08:00 da başlıyordu. Ama biz hala yataktan kalkmak istemiyorduk. Sonra Gizem telefonu açtı ve saati görür görmez ayaklandı.
- Geç kalıyoruz Beste hadi kalk.
Gizem'in sözüne hemen ayağa kalktım ve hazırlandık. Ama saat 7:45 olmuştu. 15 dakikada oraya yetişmemiz imkansızdı. Birden zil çaldı ve kapıya yöneldik. Gizem'e kapıyı açmadan sordum. "Kim gelmiş olabilir ki. Yani kim senin evini biliyor. " Gizem boş boş bana baktı ve mimikleriyle "bilmiyorum" hareketi yaptı. Delikten bakmak aklımıza dahi gelmemişti. O anki heyecan ve korkuyla kapıyı aniden açtık ve karşımıza çıkan kişi .....
Devam Edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜ 4'LÜ
Teen FictionBeste'nin heyecan , aksiyon , macera ve aşkla dolu hikayesini merak ediyorsanız bu kitabı siz de kesinlikle okumalısın... UNUTMA! Sen yoksan 1 kişi eksiğiz...