Bölüm 6 - (1K Özel Bölüm)

45 6 1
                                    

1K olmuşuz... Tüm okuyucularıma çok teşekkür ediyorum. Sizleri çok seviyorum. Yeni bölümle geldim. Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar...

Beste'nin Ağzından

      Sabah yine okula gitmek için erkenden hazırlandım. Kahvaltı yapmadan okula gittim. Sınıfa girecekken birinin sesiyle o tarafa döndüm.

"Beste."

Yağız'a bakıp "Efendim. " diye cevap verdim.

"Kantine gidelim mi? Seninle konuşmam gerekiyor."

Onu onaylayıp merdivenlere yönelecekken biri bileğimden tutup gitmemi engelledi. "Nereye?" diye sordu karşımda bana sinirle bakan Emir. Sorarcasına tek kaşımı kaldırdım. Ne yani bir de ona hesap mı verecektim?! Yağız Emir'in elini bileğimden sertçe çekip "Sana ne?!"
diye gürledi. Ne yapacağımı bilemez halde onlara bakıyordum. Emir hışımla onu ittirdi ve beni sürüklemeye başladı. Arkadan Yağız'ın küfür ettiğini duymuştum. Peki neden gelmiyordu buraya? Ondan bu kadar çok mu korkuyordu? Bileğimi elinden kurtarıp bağırdım.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen ya?!"

"Seni o pisliğin elinden kurtarıyorum."

"Ona pislik demeye hakkın yok. İnan ki asıl pislik olan sensin."

"Hiçbir şey bilmiyorsun?" diye gürleyince korkmaya başladığımı anladım. Bu yüzden cevap vermeden koşar adımlarla sınıfa çıktım. Öğretmen daha gelmemişti. Kafamı sıraya gömdüm ve gözlerimi kapadım. 
Yanıma birinin oturduğunu fark ettiğimde kafamı kaldırdım. Gizemdi. "Özür dilerim." dedi çatallaşmış sesiyle. Sonra devam etti. "Yaptığım şey kötüydü biliyorum ama Yağız ile ayrılınca sizin birlikte olabileceğinizi düşündüm ve sizi ayırma umuduyla onlara katıldım. Sonra da... işte bildiğin gibi."

"Senin öyle düşünmen hataydı. Ben onu sevmiyorum ve senin onu çok sevdiğini biliyorum. Sizi ayırmak istemezdim. Bunu sen de biliyorsun. Ama.. galiba seni affedeceğim." Dediğimde sevinçle gülümseyip boynuma sarıldı. Öğretmenin gelmesiyle derse başladık.

-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-

     Okul çıkışı Gizem ile bir şeyler yapmaya karar verdik. Öncelikle eve gidip üzerimi değiştirdim ve Gizem'e de bir şeyler verdim. Sonra babam işte olduğundan onu arayıp izin aldım. Çok geç kalmamak şartıyla kabul etti. Makyajımızı da yapıp dışarı çıktık.  Sinemaya gidecektik, daha sonra da alışveriş yapacaktık.
Filmlere bakıp ikimizin de onayladığı 'Fifth Waves ( 5. Dalga)' filmine girdik. Yerimize doğru ilerleyecekken gördüğümüz kişilerle durduk. Emir, Ece, Sarp ve Bahar ... Işıklar kapanınca onlara bakmayı kesip yerimize oturduk. Bizi görmüşmüydüler? Filmin ortalarında kafama gelen patlamış mısırla arkama döndüm. "Amacın ne?" diye tısladım Ece'ye. Atan oydu.

"Sadece biraz eğlence." deyip güldü ve arkasına yaslandı. Emir'in Ece'yi dürttüğünü görsem de önemsemeyip filme geri döndüm.

Dakikalar geçmeden bir daha kafama patlamış mısır gelince sinirle ayağa kalktım ve arkaya yöneldim. Arkamdan Gizem de geliyordu. Ece'nin saçını tutup ayağa kaldırdım. Kelimelerin üstüne basarak "Amacın ne?" diye bağırdım. Sinsice gülüp "Eğ-len-ce!" dediğinde sinirlerime hakim olamayıp yüzüne yumruk attım. Sarpa ayağa kalkacakken Emir'in onu engellediğini gördüm. Gizem de Bahar'a yapışınca bayağı büyük bir kavga çıkmıştı. Işıklar açılınca film arası olduğunu anlayıp daha sert vurmaya başladım. Emir ile Sarp hiçbir şey yapmadan bakıyorlardı. İçeri girenlerle birbirimizden ayrıldık. Onların yüzünden filmin ikinci yarısını izleyememiştik. Sinirle mağazalarda dolaşmaya başladık.

-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o

Bitkin bir şekilde eve gelince kendimi direkt yatağa attım. Haftaya sınavım olduğu için ders çalışmam gerekiyordu. Dinlendiğimden emin olduğum zaman konulara göz gezdirmeye başladım. Yaklaşık yarım saatin ardından babam içeri elinde meyve tabağıyla geldi. Çok fazla konuşmadığımız için kuru bir teşekkür ettim sonra zaten o da odamdan çıktı. Birkaç saat daha ders çalışıp çantamı hazırladım. Rutin işlerinden sonra yatağa yattım ve bugün Emir ile olan konuşmamızı düşündüm. Yağız ne yapmıştı ki? Gerçekten çok mu kötü bir şey yapmıştı? Düşüncelerime son verip kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Sabah uyandığımda başım çatlayacak şekilde ağrıyordu. Her ne kadar istemesem de okula gitmem gerekiyordu. Sonuçta haftaya girmem gereken sınav vardı ve bu yüzden dersi dinlemem gerekiyordu. Babama çıktığımı haber verip okula yöneldim. Okula gelince Gizem boynuma atladı. Gülerek karşılık verdim. "Hayırdır? "

"Aa arkadaşıma sarılamaz mıyım yoksa?"

"Sarılabilirsin de ne bu sevinç?"

"Yağız ile barıştık." Dediğinde fazlasıyla şaşırmıştım. "Ne ara?"

"Valla dün özür diledi. Kusura bakma sen onu sevmiyorsun diye söylüyorum ama seni zaten sevmiyormuş." deyip dudağını büzdü. Barışmalarına sevinmiştim. Çünkü ben zaten Yağız'ı sevmiyordum. En azından yeniden arkadaş olurduk. Değil mi? Yanımıza gelen Yağız'a gülümseyip "Barışmanıza sevindim. Ne dersiniz bu akşam kutlayalım mı barışmanızı?" dedim. Yağız onayladı fakat Gizem ailesinin izin vermeyeceğini söyledi. Biz de başka bir zamana erteledik. Tekrardan Yağız'a döndüm. "Kantinde ne söyleyecektin?"

"Seni gerçekten sevmediğimi anladım ben Beste. Bu yüzden senden özür dileyecektim. Üzgünüm." deyince anlayışla kafamı salladım. Sonra da beraber sınıfa gittik. Bizi gören Ece gülerek "Aşk üçgeni olmuş. Hayırlı olsun. " dediğinde sinirlenme ona döndüm. "Dün yediğin dayaklar yetmedi herhalde." Sınıfta bir anda 'oo' sesleri yükseldi. Yağız şaşkın bir şekilde bakıyordu. Çünkü haberi yoktu. Ece yenilgiye uğramış şekilde ayağını yere vurup sırasına oturdu. Ben de zafer kazanmış edasıyla yerime geçecekken biri yine buna engel oldu. Ne istiyorsunuz oğlum benden? Arkamı döndüğümde Sarp kötü bir şekilde bana bakıyordu. "Ayağını denk al YENİ. Burası senin o üç kuruşluk okullarına benzemez. Burada bizim sözümüz geçer. Anladın mı?" Gözlerim dolmuştu ama onların önünde ağlayamazdım. Güçsüz olduğumu düşünmelerine izin vermeyecektim. Koluma sertçe çektim ve omuzlarından ittirdim. "Senden korkmuyorum tamam mı? Ayrıca senin sözünü de dinlemeyeceğim. Buradaki herkes senin kölen olabilir ama ben olmayacağım." dedikten sonra sırama oturdum. Alayla 'hah'layıp elini kaldırdığı sırada bir el Sarp'ın bana vurmasını engelledi. Bu kişi Yağız'dı. "Kızlara el kaldırmak... Gözümüzde çok küçük düştün Sarp ATASOY." der demez öğretmenin gelmesiyle içim rahata kavuştu.

Kim bilir teneffüste başımıza neler gelecekti..?

Uzun yazmaya çalıştım fakat olmadı. Bölüm de fazlasıyla geç geldi. Hepsi için özür diliyorum. Bu arada karakterleri değiştireceğim. Yeni karakterlere karar verdim. En geç yarın paylaşacağım. Hepinizi çok çok öpüyorum... :**

KÖTÜ 4'LÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin