BÖLÜM 1 - Yeni Şehir, Yeni Okul

222 17 1
                                    

Bugün yine bir pazar günü ve yine bahçede pazar kahvaltısı yapıyoruz. Fakat bu sabah nedense annemin ve babamın yüzü asık. Neden olduğu konusunda inanın hiçbir fikrim yok. Her sabah gülerek ve keyifle yaptığımız kahvaltı bugün çok sıkıcıydı. Daha fazla uzatmadan sordum " Neden bu sabah sizin yüzünüz asık. " İkiside beni duymazdan gelip yemeklerini yemeye devam ettiler.

"Madem ki konuşmuyorsunuz o zaman ben odama geçiyorum. " diyerek kapıya yöneldim. Sonra annem arkamdan seslendi ve " Beste seninle konuşmamız gereken bir şey var. Oturur musun? "
Hızlı adımlarla masaya geçip oturdum.

- Evet, sizi dinliyorum.

- Babanın işi olduğundan dolayı İstanbul'a gitmesi gerekiyor. Ama bu sefer oraya temelli gidiyor.

- Nasıl yani bir daha babamı göremeyecek miyim?

Annem tekrardan konuşmaya başladı " Beste... Babanla bir karar aldık ve sen de babanla İstanbul'a gidiyorsun. " Ben bu haberi duyar duymaz sordum.

-Anne sen beni istemiyor musun? Neden beni de gönderiyorsun? Ben burada ki arkadaşlarımı evimi okulumu bırakıp nasıl başka bir yere gidebilirim ki . Bu kararı alırken bana sordunuz mu? Benim fikirlerimi de aldınız mı? O yüzden de ben hiçbir yere gitmiyorum.

Tam masadan kalkacakken babam beni durdurdu. " Kızım senin iyiliğin için daha iyi bir okulda okuman için. " Babama sert bir yüz ifadesiyle cevap verdim. " Ben okulumu seviyorum ve hiçbir yere gitmiyorum. " diyerek odama çekildim.

----------------------------

Her ne kadar istemesem de ikna olmak zorunda kaldım ve babamla birlikte İstanbul'a gittim. Zaten okullar da açılmak üzereydi. Okula gidip kaydımı yaptırdık. Yeni okulum, eski okulumdan çok farklıydı ve çok daha büyüktü. Gerçekten çok zor alışacaktım.

Okul günü geldi ve çattı. Hava da soğumaya başlamıştı. Sabah erkenden uyandım kot pantolon ve bir tişört giydim, üzerime ceketimi aldım ve çantamı hazırlayıp yola çıktım. Okul yolunu az çok bilsem de 15-20 dakikanın ardından okula vardım. Herkes çok modern bir şekilde giyinmişti ben ise onların arasında eziliyordum. Zenginlik buymuş demek ki diye söylendim içimden.

Az sonra ise sınıflarımıza çıktık. Ne kadar sınıfımı bilmesem de araya araya sınıfımı buldum. İçeri girdiğimde tüm sınıf bana bakıyordu. Herkese kendimi tanıttım ve kendime yer aradım. Kendime yer bakarken aniden biri kolumdan tuttu. Korkuyla arkamı döndüm. Baktığımda bir kız bana " İstersen benim yanıma oturabilirsin. " dedi. " Tamam, teşekkür ederim. " dedim ve yanına geçtim. Ona bir anda ısınmıştım sanki. Sonra tanıştık. İsmi Gizem'miş ve 4 senedir bu okuldaymış. Ders tam başlayacakken içeri bir grup öğrenci girdi. Baya havalı tiplerdi. Sonra Gizem beni uyardı. " Onlara bulaşıyım deme, kötü tiplerdir, okuldakilere eziyet etmeye bayılırlar. Dikkat et! " dedi ve ben korkuyla onlara baktım. Beni fark etmiş olmalılar ki hepsi bir anda bana bakmaya başladı.

-------------------------

Okul başlayalı neredeyse 1 ay oluyordu. Okula yavaş yavaş alışıyordum. Fakat bir şeye hala alışamamıştım. Kötü 4'lü ye... Yani hala onlardan korkuyordum. Gizem beni uyardı ama ben onların daha kimseye bir şey yaptığını görmedim. Aradan 1 saat geçti ve tekrardan teneffüs oldu yanıma Gizem ve sevgilisi Yağız geldi. "Kantine gidelim mi ? " diye sordu Gizem. Aç olmadığımı söylediğimde de Yağız araya girdi ve beni gitmem için zorladı, ben de bunun üzerine hayır diyemeyip tekliflerini kabul ettim. Kantine yaklaştığımız da çığlıklar havada uçuşuyordu. Merak edip kantine doğru yavaş adımlarla ilerledik. Sesler gittikçe arttı. Fakat etrafta öğretmen dahi yoktu. Acaba kantinde ne oluyordu? Derken kantine girdik. Ben içeri girmeye korktum ve Gizemleri de uyardım. Gizem " Merak ediyorum hadi gel girip bakalım. " dedi. Endişe, korku, merak içinde kantine girdik ve onlar oradaydı. KÖTÜ 4'LÜ...





KÖTÜ 4'LÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin