Yalnızlık

100 12 1
                                    

- Multimedia - Ayça

Beril'in Ağzından

Aradan yaklaşık olarak iki hafta geçti fakat ben bu iki hafta boyunca hiç derse girmedim. Onu bırak okula bile gitmedim.

Sabah baş ağrısıyla uyandım. Saate bakmak için telefonumu elime aldım. Tuğçe 'artık bugün okula gelmeyi düşünüyor musun? ' diye mesaj atmış. Saat daha dokuzdu. Ve benimde on bir de dersim var. Gitsem mi gitmesem mi diye tereddüt de kaldım. Aslında pek gidesim yoktu. Zaten başımda filler halay çekiyordu. Yani okula gitsemde derste hiçbir şey anlamayacaktım. Sonuç olarak gitmemeye karar verdim.
Tekrar uyumaya çalıştım ama şu filler uyumama bir türlü izin vermiyorlardı. Uyumak için fazla direnmedim, yataktan kalkıp banyoya girdim. Güzel bir duş aldıktan sonra yeni aldığım penguenli pijamalarımı giydim. Penguenler çok yalnız. Aynı benim gibi. Sadece Tuğçe var. O da olmasa ben ne yaparmışım.

Mutfağa indiğimde, her zamanki gibi kahvaltı hazırlayacak halim olmadığı için pizza sipariş ettim.

Bi on beş dakika sonra pizzacı geldi. Parasını ödeyip içeri geçtim. Pizza pakedini iştahla açmıştım. Tâ ki aklıma Burak gelene kadar. Tüm iştahım toz olup gitti. Nerden geldiyse aklıma.

Ertesi gün

Bugün okula gidecektim. O yüzden erken kalktım. Zaten bugün 24 kasımdı. Bi an annem ve babamın da öğretmen oldukları aklıma geldi. İki veya üç yıl önce ikisi de, nedenini bilmediğim bir sebepten dolayı vefat ettiler. Bugün de okuldan sonra mezarlığa gitmeyi düşünüyorum.

Okulun kapısından içeri girdiğimde herkes bana ilk defa insan görürmüşçesine bakıyorlardı. Onları görmemezlikten gelerek kantinde Enes ile oturan Tuğçe'yi gördüm. Rahatlarını bozmak istemediğim için yanlarına gitmedim. Onlardan olabildiğince uzaktan geçmeye çalışarak sınıfa doğru gidiyordum ki, birinin bana seslendiğini duydum. Bu ses Tuğçe'den başka kimseye ait değildi. İster istemez topuklarımın üstünde onların oturmuş olduğu yöne doğru döndüm. Ve oraya yürümeye başladım.

Sonunda dersten çıkabilmiştim. Havada çok soğuktu. Gökyüzünde de yağmur bulutlarından başka da bir şey yoktu.

Tuğçe'nin Ağzından

Bugün sonunda Beril Hanım (!) okula gelebilmişti. Ama onun yaşadıkları da hiç kolay değildi. Annesi ve babası vefat etmişti. Her ikisi de öğretmendi. Bugün de yirmi dört kasım olduğu için muhtemelen mezarlığa gidecekti. Fakat bir de ağabeyi vardı ama hangi cehennemde dolaştığı belli değil, cidden. Annesi ve babası öldükten birkaç gün sonra ortadan kayboldu. Hem de o zamanlar Beril on beş yaşlarında ya vardı ya da yoktu. Ve o kendinden başka kimsesi olmayan kardeşini bırakıp gitmişti.
Yazık ona yazık, gerçekten çok yazık. Şu an adını hatırlamıyorum. Hatırlamakta istemiyorum zaten.

Az önce Beril mezarlığa gideceğine dair bir mesaj attı. Aslında bugün onlarda kalacaktım ama aklından çıkmış galiba. Neyse önemli değil zaten.

İlk ve SonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin