Affettirme Çabaları

166 17 1
                                    

Beril'in Ağzından
Gözümü açtığımda saat öğleden sonra 13.08 idi. Yuhh yani ben bu zamana kadar uyumuşmuyum. Başım çatlayacak gibi ağrıyor boğazım ayrı bir ağrıyor. Resmen yutkunamıyorum. Telefonuma baktım 115 cevapsız arama vardı. Bu ne yaa kim aramış bu kadar. 42 kez Tuğçe 73 kez de Burak aramış. Ama Burak ne alaka onu anlamış değilim. Yatağımdan kalkıp banyoya girdim. Ilık bir duş aldım. Biraz da olsa iyi gelmişti bu duş. Tekrar yatağıma geri döndüm. Hic bir şey yiyecek halim yok. Birden telefonuma mesaj geldi. Üşenerek yatağımın yanındaki komidinin üzerinden telefonumu aldım. Mesaj Buraktan gelmişti.
"Dün için çok özür dilerim. Biz Ayça ile sevgili değiliz. Ben onu sevmiyorum. Salak kız işte hep böyle yapıyo hemde senin yanında. Ben ondan nefret ediyorum benden uzak durmasını söylüyorum ama beni dinlemiyor. O gün beni öptüğünde ona karşılık vermedim farkındaysan. Ben yani şeyy ben seni seviyorum. Dün sana da bunu söyleyecektim. Beni affedebilecek misin???? "
Neee ne dedi o bana seni seviyorum, sana aşığım dedii. Ayyh şimdi düşüp bayılacağımm. Bu düşüncelerin ardından karpı çaldı. Uğuşuk bir şekilde kapıya doğru yöneldim.

Burak'ın Ağzından
Bugün okulun her yerinde Beril'i aradım. Ama hiç bir yerde bulmadım. Kahretsin ya kesin dünki olay yüzünden bugün okula gelmedi. Offf offf. Kendimi bir şekilde ona affettirmem lazım. Derse kalmayacağım mecburen. Onu tamı tamına 73 kez aradım ama hepsi meşgul çalıyordu. Sanırım telefonu kapalıydı bende ona mesaj attım. Fakat hâlâ cevap gelmedi. Bende kendimi affettirmek için en sevdiği çiçek olan nergisten bir sürü aldım. Evine yolladım. Hemen ardından da ben gideceğim.

Beril'in Ağzından
Kapıyı açtım karşımda bir adam ve ellerinde bir sürü en sevdiğim çiçek olan nergis var. Kîm gönderdi diye sordum ama isim vermemîşler. Üstlerinde kart falan da yoktu. Adam gitti tam kapıyı kapatacakken "DUUR" diye bi ses geldi. Bu sesi tanıyordum, bu Burak'ın sesiydi. Kapıyı iyice açtım ve karşımda elleri nergis ile dolu olan Burak. Allah'ım bu bir rüya mı?
Burak"hayır rüya değil." Dedi gülümseyerek. Bi dakika bi dakika ben bunu sesli mi düşündüm. Rezil oldum gene her zamanki gibi. Burak"beni içeriye davet etmeyecek misin?" Dedi. Yüzsüüüzz. Hem suçlu hem güçlü. Aslında hiç bir alakası yok ama neyse. İçeri geçti.

Burak'ın Ağzından
Sonunda beni içeri aldı. Sonra ise kendi kendine "hep bana böyle çiçek alacaksa ben onu uzun bi müddet affettmeyeyim" dedi. Tabi ben de duyup "sen beni affettiğinde de aynı şeyleri veya daha güzel sürprizler yaparım" dedim. Sanırım istemeden hep dışından düşünüyor. Hemen kafasını yere eğdi, her zamanki gibi gene kızarıp utanmıştı. Bende çenesinin altından hafifçe tutup kaldırdım ve gözümün içine bakmasını sağladım. "Sana aşığım Beril" dedim ve ardından dayanamayıp dudaklarına yapıştım. O da bana karşılık verdi. Yaşasııın. Zaten beni sevdiğini biliyordum, bu da gene kanıtlarından biri daha oldu. B-bi dakika yaa ben ilk defa bir kızı kendi isteğim ile mi öptüm.

İlk ve SonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin