-Multimedia- Tuğçe
Bu bölüm Tuğçe'nin ağzından
Tuğçe'nin Ağzından
Sabah mesaj sesiyle uyandım. Of ya kimdi şimdi bu. Telefonu elime açar açmaz karşımdaki isim ile heyecanlandım.
Gönderen : Enes
Bugün bir şeyler yapalım mı? :D
Kime : Enes
Ne gibi mesela?? :D
Gönderen : Enes
AVM' ye gideriz, oradan sinemeya falan gideriz ne dersin?
Kime : Olur derken u'yu uzattım.
Şu an midemde bildiğiniz kelebekler uçuşuyor. 2 yıllık aşkım o benimm. Yataktan kalkıp banyoya girdim ve rutin işlerimi hallettim. Ardından dalgalı saçlarıma fön çektim. Sonra da gardolabımın önüne geçip kıyafet seçmeye başladım. Üstüne sihay askılı bir bluz, altına siyah jean pantolon ve de siyah platform giydim. Gözüme göz kalemi, rimel. Dudağıma parlatıcı ile yetindim. Çok şık olmuştum bence. Siyah çantamı da alıp evden çktım. Okula girdiğimde kapıda duran Enes'i gördüm. O da, siyah deri ceket, içine beyaz V yaka t-shirt, ve siyah pontolon, siyah ayakkabı. Sanki birbirimizle anlaşıp giyinmiştik. Beni görünce yaslandığı duvardan doğrulup bana doğru geldi.
"Günaydın" dedi. Bende aynı şekilde onu tekrar ettim. Sonrada elimi tutup beni çekiştirmeye başladı. Kantine gelmiştik. Bir masaya oturttu. Masanın ortasında ki vazonun içinde gül vardı. Biraz vakit geçtikten sonra kahvaltılıklar geldi. Ay ne romantik(!) Okulda kahvaltı. Neyse en azından Enes yanımda.
Sonunda kahvaltımız bitti. Tekrar elimi tuttu. Ama okulun çıkışına doğru ilerliyorduk. Ne yani okulu ekecek miydik?
Enes' in arabasına bindik. Yol boyunca benim "nereye" demem hariç hiç bir diyalog geçmedi. Birkaç dakakikanın ardından deniz kenarına kayalıkların olduğu yere gelmiş oluyoruz.
Kayalıklara oturduktan sonra ben hemen denize ve dalga sesine odaklandım. Bir süre sonra Enes'in beni izlediğini farkettim. Bende ona baktım. Birbirimize gülümsedik. Sonra ne olduysa bana aniden "seni seviyorum" dedi. Şu an ben şok yani. Bir dakika ne dedi o. Seni seviyorum mu?????
Enes'in bana seslendiğini farkettiğimde kendime geldim. Bana gene gülümsüyordu. Hemen ona sarıldım. Bana sarılmamıştı. Sanırım şoktaydı. O da sarıldı. Ardından "Bende seni seviyorum hemde sana çok aşığım" dedim. Bu kadar cesaret nerden geldiyse? Ama artık kuş kadar hafiflemiştim.
