Hayal kırıklığı

196 17 1
                                    

Okul başlayalı bir hafta oldu. Burak ile neredeyse her gün buluşuyoruz. Çok sevecen ve sıcak kanlı. Yıllar sonra Burak ile gene aynı okulda olmak çok güzel. Yarın gene Burakla buluşacağız. Bugün Pazar ve yarın okul var. Dışarı baktım. Akşam olmuştu. Hemen banyoya girip güzelce bir duş aldım. Ve biraz ders çalıştıktan sonra yattım. Sabah uyandığımda saat 7:00 dı. Bugün ders 10:00 da başlayacak. Bu yüzden biraz daha ders çalıştım. Dün fazla çalışamamıştım. Bi 45 dakika kadar ders çalıştım. Eşyalarımı hazırlayıp giyindim. Ve çıktım. Daha vakit olduğundan okula yürüyerek gittim. Yolda ise Burak'ı gördüm. Gülümseyerek yanıma geldi.
Burak "Günaydın" dedi.
"Günaydın" dedim.
Burak "bugün ....... kafesinde buluşalım mı?" dedi. Ayyy buluşalım dedi yaa.
"Oluuuurr." dedim otuz iki diş sırıtarak. Şu an kim bilir ne kadar aptal görnüyorumdur. Ama umrumda bile değil.
O da bana gülümsedi ve yol boyunca bi daha hiç konuşmadık. Okula geldiğimizde
Burak "görüşürüz." dedi.
"Görüşürüz" dedim ve yanağına küçük bir buse kondurdum. Ben...... onu öpmüştüm. Birden yanaklarımda bir yanma hissettim. Kesin kızrarmıştım. Hemen ordan hızla uzaklaştım. Gerçekten çok utanmıştım. Onun yüzüne nasıl bakıcam. Offf!!
Ders bittikten sonra dışarı çıktım. Burak kapıda beni bekliyordu.
Burak "hadi gidelim." dedi ve elimi tuttu. Gülümseyerek bana baktı. Ama ben onun yüzüne bakamıyordum. Kesin gene kızarmıştım.

Burak'ın Ağzından
Ders çıkışı Beril'i beklemeye başladım. Onu görünce gülümseyerek yanına gittim.
"Hadi gidelim." dedim ve elini tuttum. Ilk defa isteyerek bir kızın elini tutmuştum. Genelde kızlar benim elimi tutardı. Ona bakarak gülümsedim. Hemen kafasını yere eğdi. Kıpkırmızı olmuştu. Sanırım utandı. Beni ona çeken bir şeyler vardı sanki.
Kısa bir süre sonra kafeye geldik.

Beril'in Ağzından
Kafe çok hoştu. Etrafı inceledim. Bir masaya doğru ilerledik. Burak sandelyemi geri çekti ve oturmamı sağladı. Iki tane sıcak çikolata istedi. Bir müddet sonra ellerini masadaki ellerimin üstüne koydu. Her zaman ki gibi gene kızardığımı hissettim. Sanırım kızardığımı fark etti, fark etmemek mümkün değil. Gülmemek için kendini zor tutuyor galiba. Çünkü dudaklarını birbirine bastırıyor. Sonra
Burak "Şeyyy.... bennnn..... seni se" diyemeden okulun ilk günündeki yine o güzel kız. Adını öğrendim, Ayça.
Ayça "aşkım sende mi burdaydın" dedi ve Burak'ı öptü. O az önce aşkım mı demişti. Bana pis pis sırıttı. Bende sinirlendim ve hemen ordan ayrıldım. Burak arkamdan seslendi ama arkama bakmadan devam ettim.

Burak'ın Ağzından
Beril'e tam onu sevdiğimi söyleyeceğim an Ayça geldi. Hep böyle anlarda geliyordu zaten. Çok gıcık oluyorum şu kıza. Ama Beril gerçekten çok sinirlenmişti. Ben şimdi kendimi nasıl affettireceğim yaa..

Tuğçe'nin Ağzından
Kapı resmen tekmeleniyordu ve ağlama sesi geliyordu. Hemen kapıyı açtım. Karşımda Beril. Gözleri kan çanağına dönmüş. Kesin buluşma kötü geçti.
Beril "Tuğçee ben çok kötüyüm." dedi ağlamaklı sesiyle.
"Canım Kıyamam ben sana" dedim. Onun böyle ağlamasına dayanamıyordum. Derken içeri geçtik. Tüm olanları anlattı. Gerçekten bu haline çok üzülmüştüm. Kimsenin onu üzmeye hakkı yoktu. O bunları haketmiyor.

Beril'in Ağzından
Artık gözümden yaş gelmiyordu. Sanırım göz yaşım tükendi. Kesin sevgililerdi. Aşkım falan diyordu Ayça.
"Tuğçe, Burak ile Ayça sevgili değillerdir demi?" dedim.
Tuğçe "bence değiller, hem hiç el ele tutuşmuyorlar. Burak ona aşkım demiyor falan yani." dedi.
"Umarım öyledir." dedim ve Tuğçe'den ayrılarak eve gittim.
Eve gelmiştim sonunda. Bugün gerçekten çok yorulmuştum.
3 saatlik bir banyodan sonra pijamalarımı giyerek sıcacık yatağıma girdim. Burak beni bugün gerçekten büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. Bari Ayça Burak'ın yanağından öpmüş olsaydı fakat dudağından öpmüştü. Bunu düşündükçe deliriyorum.
Uyku bir türlü tutmadı. Bende mutfağa inerek 4-5 tane çikolata alarak odama geri geldim. Çikolataları çabucak bitirdim. Gözlerimin altı çok ağrıyordu. Hemen banyoya gidip aynaya baktım. Ağlamaktan gözlerim şişmiş olmalıydı. Çok kötü gözüküyordum. Resmen şu an kendimden tırsmadım değil derken yatağıma doğru ileriyordum. Yatağımın içine girdim. Kafamı yastığa koyar koymaz uykuya daldım.
Rüyamm...
Burak beni bir kafeye davet etti. Bir şey diyecekmiş. Aslında gitmeyecektim. Ama ne diyeceğini merak ettiğim için gitmeyi kabul ettim. Bir çırpıda hazırlanıp kafenin yolunu tuttum. Kafenin önüne geldim. Kapıdan içeri adımımı attığım an karşılaştığım manzara beni gene paramparça etti ve hayal kırıklığına uğrattı. Burak kucağında oturan Ayça ile öpüşüyordu. Burak'ın yanına giderek
"Ben ne diyeceğimi anladım. Hem de gayet iyi anladım." dedim ve çıkışa doğru ilerlemeye başladım. Arkamı dönerek Burak'a
"Her zamanki gibi gene beni hayal kırıklığına uğratmayı başardın" dedim ağlamaklı bir ses tonuyla.
Rüya bitti......
Hemen ağlayarak uyandım. Neyseki kâbustu. Daha sabah bile olmamıştı. Kalkıp elimi yüzümü yıkayıp yatağıma geri döndüm.

İlk ve SonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin