-9

122 2 0
                                    

Çınar Seçkin
O iğrenç kokudan hastanede olduğumu anlamıştım.

Hafifçe kaldırdım kafamı.Odadaki koltukların birinde annemle babam birbirleri ile sarmaş dolaş düşünüyorlardı.

Çağla,odada bulunan aćılınca yatak olan koltuğa yatmış uyuyordu.Odadaki camdan gördüğüm kadarıyla bizim grup ve grubun ebeveynleri dışarıdaydı.

Annem kafasıni kaldırınca beni gördü.
Gözlerini benden ayırmadan babamı dürttü ve ayağa kalkıp topukluları ile zemini döve döve yanıma geldi.

"Çınar'ım.Küçük kuzum iyi misin? İstediğin bir şey var mı?Bizi nasıl korkuttun hiliyor musun?Çağla sabaha kadar ağladı.Herkes perişan.
Bir daha böyle bir şey istemiyorum tamam mı?"

Başucuma oturdu.Saçlarımı okşarken bu sefer babam geldi yanıma.

"Nasılsın bakalım Çınar Bey?Ödümüzü patlattın dün gece.Sarhoş sarhoş araba kullanılır mı oğlum."
Deyip diğer yanıma da o oturdu.

Açıkçası ne kafayla Çağla'yı ve kendimi tehlikeye atmıştım bilmiyorum. Hızlı sürmek ne ya?

Gözlerim Çağla'ya kaydı yine.Gözlerinin altı mosmordu.Ve yüzü kıpkırmızıydı.

Annem bakışlarımı takip etti ve Çağla'yı gördü.

Tüm gece ağladı.yirmi dakika önce uyku hapı istedim hemşireden.Anca uyudu."

Biz buyduk işte.İkimiz beraber oldukça dağları devirebilirdik.Ama birimize bir şey olsa,bir konuda tek olsak yavru kediye dönüşürdük.Bizim olayımız buydu.

"Ne zaman uyanır?"

"Bilemiyorum.Çağla'ya bağlı.Tüm gece uykusuzdu.Birde aģlayıp yordu kendini.Uyur bir süre."
Başımla onayladım.

"Hadi uyu sende.Biz söyleriz uyandığını."

Başımla onayladım.Gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım.

1 gün sonra
Çağla Seçkin
"Ya Çınar niye geliyorsun?mal mısın yavrum?yat zıbar evde."

Taklidimi yapınca bir an onu merdivenden itecektim ki kaza geçirdiğimizi hatırlayıp acıdım.

Yazık lan.

Arabaya bindik.Telefonumla uğraşırken telefonum çaldı.Ebru arıyordu.Hoparlöre aldım.

"Alo Çağla?"

"Efendim Ebruşum."

"Ya bak Çınar bilmesin sorduğumu ama nasıl?"

Çınar garip bir ses çıkarttı.Duymamış olduğuny umdum.

"Ay bitanem yapar mıyım öyle bir şey?"
Yaparım.

"Harikasın da söyle nasıl?!"

"Harika harika."

"Tamam okulda görüşürüz."

"Sen nasılsın peki Ebru?"
Diye anırdı Çınar. Ben kıkırdarken Ebru'dan ses kesildi.

"Çınar mı o?Ağzı-."

"Ya-yani şey ağzını öperim senin sus konuşuruz okudla."
Dedi bu sefer.

Telefonu kapatınca Çınar'a döndüm.

"Bir bıraksanızda yapsam sizi bir.Sonra bakalım neler oluyor."

"Çok konuşma sen."dedi ve ıslak mendili topak yapıp tıkıştırdı ağzıma.

"Mol bo cocok.Onno olmomoş bo!"

"Ağzın doluyken konuşma Çağla'cım."diyerek ıslak mendilleri ağzıma sokmaya devam etti Cınar.

Ağzım ıslak mendil dolu bir sekildeyken Cınar'a döndüm.

"Botto mo?"

"Botto."
Dedi beni taklit ederek.Tüm ıslak mendilleri yüzüne tükürdüm.

Ben onun haline gülerken annem bize 'bunları tanımıyorum.' Bakısı atıyordu.

Araba durunca sınıfa seri adımlarla ilerledik.Oldukça erken gelmiştik.Zaamni nasıl geçireceğimi düşünürken bir kız yanıma geldi.

"Çağla konuşalım mı?Bu onemli."

"Pekii.Konuşalım bakalım."dedim kızı takip ederek.

Okulun arka tarafına gittik.

"Bunları iyi dinlemelisin Çağla.Bu Doruk ile ilgili.O iyi değil.Canını yakacak.Ve eminim az sonra anlatacağım çoğu şeyi kaldıramayacaksın."

Şaşkınlıkla kaşlarımı çattım.Ne demek istiyordu bu?

Erkek kardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin