Multi çağla.
Çağla Seçkin
Klübe gelince Çınar bana döndü.
"Siz girin bir biz geliyoruz."
"Tamam.Acele edin."diyerek girdiler içeri.
Onlar girince bana döndü.
"Doruk konusunda üzgünüm."
"Ben değilim."
"Bak o senin ilk sevgilin olmadığı gibi son da olmayacaktır."
"Doruk umurumda deģil ki."
"Bak ege var hem.Daha bulu-."
Kaşlarını çattı ben ise suratına aval aval bakmaya devam ettim.
"Üzgün değil misin?Sevseydin üzülürdün.Üzülseydin ağlaman gerekiyor şuan."
"Sevmiyordum ki.Biliyorsun renkli göz takıntımı.Ege'nin gözleride yeter ki bana.Hatta direk Ege yeter.Olay bu yani."
"Haa.Tamam o zaman geç hadi."
İçeri geçtim.Çınar da peşimden gelirken devasa adamlar önümüzden çekildi.
İçeriye göz gezdirince bizim grubu görmek zor olmadı.Ve Doruğu görmek.
Kucağındaki kızla işi pişirirken onu tanımadığımı düşündüm.
Annem ona iyi davranıyordu halbuki.Demek ki Doruğun haltlarını bilmiyordu.
Kızdan ayrılıp etrafa bakınınca bakışları benim bakışlarımla buluştu.
Bir bakış attın,kalbimi yaktın.
İç sesimi susturup bizimkilere yöneldim.
Etrafta ćalan şarkıya karşılık 'adana merkez patlıyor herkes'diyerek kopasım gelmişti.
Öykü ile Burak birbirlerine sarılmış öylece sohbet ediyorlardı.
Çınar Ebru ile gülerek konuşuyor,ard arda espri patlatıyordu.
Ege küçük bir kedi gibi gelip sırnaştı.
"Çağla espri yapıyım mı??"
"Mümkünse hayır Ege.Hani sen güzel hoşsunda espriler olmuyo be."dedim ona bakarak.
"Eli olmayan babaya ne denir?"
Ege'ye yalvaran bakışlarımı attım.
"NOEL BABA!" Ve o anda sıkıntıyla kafamı masaya gömdüm.Yanımda anırarak gülen Ege'yi düşünmemeye çalıştım.
●●●
3 bira ve ben.2 bardak likör ve ben.Iptıs çıktıs ben.
"Çınaaaaaaar."
"Hea?"
Dedi benden çok içmiş olan kardeşim.
"Unuttum."dedim ağzımı kapatarak.Hafif sarhoş olmaya başlamıştım.Likör den olamazdı.3 bira hani belki ama ben daha çok sarhoş olmak istedim.Keşke istemeseydim.Anlarsınız nedenini birazdan.
Ege'den jack daniels isteyip yerimde zıplamaya başladım.
●●●
"Gençler kızları bize bırakalım.Bizde sizde kalalım."dedi artık doğru düzgün ayakta duramayan ikizim.
"Peki.Çınar Çağla,Öykü ben Ebru da Ege ile."deyip bizi arabalara yönlendirdi Burak.
Arabaya bindik.Çok sarhoş değildim ama Çınar öyleydi.Arabayı sürerse eve tek parça gitmemiz yüzde 2'
lik bir ihtimal olurdu.
Arabaya bindik.Konvoy halinde ilerlerken Çınar beni takmamış,sürücü koltuğuna geçmişti.
Önde olan bizdik.Çınar hızlandığında onu durdurmaya kalkmadım.Bir an makas şeklinde gitmeye başladık.
"Çınar ne oluyor?"
"B-bilmiyorum.Sıkı tutun."
"Çınar ne yapıyorsun!?Dursana gerizekalı!"
"Firenler çalışıyor mu sanıyorsun?!"
Kontrolünü kaybetti ve sağa doğru gitmeye devam etti.En son lastiklerin çıkardığı acı çığlık duyuldu.Araba durmuştu.Kafamı torpidoya çarpmıştım.Canım yanıyordu ve uykum gelmişti. Ama uyuyamazdım.
"Çınar?"
Yanıma döndüğümde başını cama çarpmış Çınar'ı gördüm.O kadar sert çarpmıştı ki kanıyordu.
"Çınar??"
"Uyan.Uyansana hadi!"
"Çınar kendine gel!"
"Çınar!"
Kapıyı açtım.
Dışarı çıktım.Arabadan duman çıkıyordu.Patlamazdı değil mi??
Dolaştım ve Çınar'ın olduğu tarafa yöneldim.
"Çağla!Çınar!Nerdesiniz?!"
"Ebru!"
Sesimi duyan Ebru diğerlerine işaret verip bana doğru koşmaya başladı.
Kapıyı açtım ve Çınar'ı zorlukla çıkardım dışarı.
Yerde sürüklerken Ebru'da ayaklarından tuttu.Arabadan uzaklaşırken şoka girmiş vaziyetteki takım göründü.Burak ambulansı aradı.Öykü dona kaldı.Ebru ağlamaya başladı.Ben ise ikizimin başında ambulansı bekledim.
Dizlerimde yatan kafasında bulunan saçlarını okşadım.
"Seçkin'lere ölmek yakışmıyor Çınar.Çisem' den biliyorduk hani bunu?"
Yanıma çökmüş olan Ege başımdan tutup kendine çekti.Sarmaladı beni.Ağzımdan kaçan hıçkırığa engel olamadım.
"Seni koruyamadığım için özür dilerim.Beni affet olur mu?İkizler önce gelir kuralını bozduğum için özür dilerim.Özür dilerim.Özür dilerim.Özür dilerim.Çok özür dilerim."transtaymış gibi özür dileyip durdum.O sırada ambulansın seslerini duydum.2 tanelerdi.Birine Çınar'ı yatırdılar. Ege beni taşıyarak diğer ambulansa yerleştirdi.
Elimi tuttu. Hemşire başıma pansuman yapana kadar yara aldığımı bilmiyordum.
