Tek kelime...acı.Yok kalp acısı falan değil.Resmen kırdılar bacağımı.Bir de kalkmıyorlar.Ya sabır...
"Lan kalksanıza üzerinden."
"Yok yok rahatız biz, sabah akşam böyle kalalım belki daha kıramadıkları yerler vardır.Lan çekilin üstümden.Ay gitti bacağım vallaha gitti.Doruk al şu köpeklerini."
diye sızlandım.
"yenge ayıp oluyor ama." diyen hödüğe vurmaya çalışırken de içlerinden birini dövdüm.Baya baya dövdüm.Peki daha sonra ne oldu dersiniz? Biricik kardeşim (!) Çınar içeri daldı -kapıyı kilitli sanıyordum halbuki .-.-
"Doruk Çağlayı gör-"
Bir an sustu ama hala ne olduğunu anladığını sanmıyorum.Ve hala üzerimden kalkmayan arkadaşlardan birinden biri bayıldı sanırım. ya da çok hoşlarına gitti.Hayır yani ben anlamıyorum ki.
"Çınar, sus ve kaldır beni bu dingillerin altından."
kardeşimin garip bakışlarıyla ve yardımlarıyla yerden kalktım.Ve geri düştüm...
"Hayır yani ben anlamıyorum ki.Hepinizin bir derdi var.Hepinizin ameke ya." diyerek süründüm ve köşeye çömdüm.Bana garip garip bakan Doruğa ve Çınar'a yastık fırlattım."Sizin gibi şeysileri ben..."
~~~~~~
Saat akşam 7 idi ve biz yeni eve gelmiştik.Ayağım için doktora gitmemiştim çünkü Çınar ile doktora gitmek tam kabus.Neden mi? Çünkü öyle saçma sapan bir kardeşim var ki... Geçen yıl merdivenlerden düşüp bileğimi burktuğumda yine de önlem olarak röntgen çekilmişti.Hemşire beni odadan çıkarttığında ise gizlice gidip kendi resmini kendi kendine çekmiş.Üstelik gerizekalı bununla da yetinmeyip benim dosyamın arasına koymuş.E tabii bir de doktor görünce..."Çocuklar geldiniz mi?"
Oldu o zaman...
"Yok anne derdim de o espri bozuldu artık.Neyse.Anne şu biricik (!) kızına söyle doktora gitsin."
"Çınar, bak bunu kaçıncı söyleyişim.Çağla'nın akıl hastanesine yatırılmak gibi bir ihtimali yok."
Üzülmeli miyim?
"Ha yok ondan değil, bacağına bir şeyler oldu galiba da o da mantıklıymış."
Daha sonra annem girişe geldi ve Çınar'ın elindeki bacağıma baktı ve endişeli bir tavırla,
"Çağla?" dedi.
Hım.
-Ne demesini bekliyordum ki-
"Mami?"
"Mami ne be?"diye çirkefleşen anneme kaşlarımı kaldırdım.Tek buna takıldı yani...
"Egeler salonda bu arada."dedi sakinleşip.İçeri zıplaya zıplaya giderken bacağım hala Çınar'ın elindeydi.Köle işte...Şaka şaka.
bacağımı çekip ağlamaklı bir sesle "Egeğ" diye böğürdüm.peki kimin sesini duydum dersiniz?Tabiiki doruğun falan.Ay Allah korusun.Benden uzak Allah'a yakın.Neyse işte Babamın sesini duydum.Sonra bir utanma geldi bana.Çınar yine sıçmaya -pardon :x-çalışan kabız köpek gibi bakıyordu.Gülmek üzereyim ifadesi de bu bunun.Ya sabır (:
İçeri girdiğimde Ege hariç herkesin relax olduğunu gördüm.Kerem Amca ve Aysun teyzeyle selamlaşıp ebruyla öykünün arasına oturdum.O anki durumla iyileştim baya baya.
Babamlar konuşmaya dalınca aymı koltukta oturduğumuz ancak biraz uzak olduğum Ege'yi ve Burağı çimdirdim.Çınar'a ve kızlara da kaş göz işareti yaptım.Çınar anlamadı ama neyse,ben bunu bu salaklığıyla kabullendim zaten.
"Babacım,biz yukarı çıkıyoruz."dedim ve herkese iyi kız gülüşü ve bakışı attım.ehe ehe.
"Tamam kızım."dedi babam.
"Çağlacım,birazdan kalkacağız zaten."dedi Aysun teyze.Direk babama dönüp köpüş bakışı attım.
"Kerem,Aysun kalsınlar çocuklar da bizimle,kızlar zaten bizde.Yarın giderler beraber okula."
"iyi madem."
Çabuk oldu.Bence ailesi de Burağı istemiyor da Ege'yi bilemem.
"Biz gittik." deyip çektim hepsini.
"hani sakattın lan sen."diye fısıldadı Çınar merdivende.
"Bende öyle sanıyordum,şimdi sus köle."deyip önden 2 kat birden çıktım.Oturma odasına girdim.Oturma odası dediğim, biz bir zamanlar üçüzdük.Ancak kız kardeşimiz ölü doğdu,sonuç olarak onun odası kaldı öyle.Sonra annem oturma odası gibi birşey yaptı.Ama asla içine girmedi,ona kötü şeyler hatırlattığını söylerdi.Bizde Çınarla bu odayı film izlemek için kullanırdık.İçeri girmeyeli uzun zaman olmuştu.Duygusallığımdan, odaya girince biraz da olsa gözlerim dolardı.Koltuklara yerleştik,Çınar film bakmaya gitti,Ebru da abur cubur bakmak için mutfağa indi.
Ben de iyice yayıldım koltuğa.Bizden bir tane daha olduğu düşüncesi garip geliyordu.Mesela öyle bir durumda kesin eski okul müdürü kafayı sıyırıp,deli damgası yerdi.Mesela Çınar dan daha iyi anlardı beni, Çınar'ı dövüp,tüm gece dedikodu yapabilirdik.Gözlerim yine doldu, elimin tersiyle sildim.Ağlamanın zamanı değildi.
"Benim miniğim ağlarmıymış?"diye bir ses duydum.Ve bir anda kendimi Ege'nin kollarında buldum.
"Ben?Ağlamak mı?Höh çöş."
"çüş olmasın o?"
"Artık çöş!"deyip kaşlarımı çattım.Şu hasta takvimime bakiyim bir artık.Normal değil bu hallerim.
Burnumu mıncırmaya başladı,bende mıncırdım,hatta yanağını ıssırdım çünkü fark etmeden çok sıkıyordu hayvan.
"Oha,Ben amca olmaya hazır değilim,durun lan.Çınar kardeşin kardeşimi yiyor bir şey yapsana!"diye çığıran Burağa aldırmadan ıssırmaya devam ettim.Ege de gülüyordu.Sonra Çınar,öküz gücüyle saçımı çekti,Ege'ye kıyamasaydım iyice çekerdim yanağını da neyse.Ege'nin dizinden kalkıp -fesatlaşmak yok .-. -Tokadı geçirdim Çınar'a.
"Lan ben ne yaptım!"
"Gerizekalı!Hödük gibi asılmışsın saçıma!"
"Asılmasaydım da bu yaşta Baldız olsaydım dimi!Kabahat bende."
öylece kaldım.Baldız mı dedi lan o?
Burak hönkürdü,Tam o sırada içeri giren Ebru lanet olsun böyle cahile bakışları atarken öykü kaşlarını kaldırıp mal mal bakıyordu,Ege' yi pek göremedim ama gülme sesleri geliyordu.
"Çınar,sen benim kardeşim olamazsın.Dayı oluyor o Allah'ın cahili.Dayıma baldız mı diyorsun sen köle?"
"İlk doğunca baldızdır diye salladım olmadı mı?"
"Yok olmadı."Dedi Ebru.Elinde 3-4 cips paketi ve zar zor taşıdığı içeceklerle dona kalmıştı öyle girişte zavallım.
"Unutun ya tamam öf." dedi Çınar.Ebru sonunda içeri girdi,abur cuburları koydu ve herkes oturdu,bende Ege'nin dibine oturup sırnaştım,alışık çocuk sarıldı hemen.Öykü hemen bardakları çıkarttı ve bize dağıttı.bizde abur cuburları açıp filmi izlemeye başladık.Bir komedi filmiydi.Ortalarına doğru -saatin 2.30 olmasındandır- uykum gelmeye başladı.Çınarla ebrunun resmen sarılarak uyuduklarını görünce gülümsedim.Öykü ve Burak desen,onlarda aynısıydı.Kafamı kaldırıp Ege'ye baktım.O da uyumuştu.Yavaşça kalktım, koltukların yanındaki dolaptan 3 tane pike aldım.birini öykülere, birini ebrulara birini de Ege'ye serdim.Sonra yerime dönüp örtünün altına girdim.Televizyonu kapatıp Ege'ye sarılıp uyudum.~~~~~~
gözlerimi açtığımda bir şey beni dürtüyordu.Kafamı kaldırınca Çınar olduğunu gördüm.
"Saat kaç?" dedim tam açamadığım gözlerimle.
"7.58"
yataktan aniden kalktım.
"Annem öldürecek bizi kaldır herkesi!"dedim.Neyseki o kadar bağırmamıştım.Çünkü hala uyuyorlardı.
"Annem gitti,biz de 8.30 gibi gidicez.Kalkarsanız tabii!"dedi.Ebru ve Burak kalkmıştı.
Ege ve Öykü'yü kaldırıp odama uçtum.Tuvalete girip işimi hallettim ve dolabımın önüne geldim.Öykü ve Ebru için okul pantolonu çıkarttıp birde tişört ve ayakkabı şeysinden ayakkabı buldum.Ayırıp kızlara döndüm.Temiz diş fırçası,iç çamaşırı v.s.verip hazırlanmaya başladım.
----
okula gelince arabadan indik.Bir kaç kişiburaya dönmüştü ama bir kaç kişi umursamamıştı.Filmlerde herkes bakıyordu...
Doruğu görünce Ege yanıma geldi.
"Her zaman yanındayım." diye fısıldadı ve elimi tuttu.
Çok tatlı ameke
Sus lan o bnm s.s
Ben zaten senim o.o
Oldu o zaman.
gülümsedim ve elimi elinden çekip beline sardım ve sarılarak yürümeye devam ettim.O da elini belime sardı ve okula doğru yürüdük.
££££££
Kata çıkıp annemin odasına girdik.
"Günaydın,uykunuz almışsınızdır umarım."
"Günaydın." dedik.hepimiz.aynı.anda.
gülümsedi.gülümsedik.yine.aynı.anda...
Peki >.<Sınıfa gittik.Yeni öğrenci şeysileri sonucu ders başladı.Peki ders ne?Fizik.Benim sayısalda ne işim var lan?
Ve beyin,uçtu gitti.Egeyle oturduğumu söylemedim dimi?Ebru'nun yanına Çınar'ı şutlayıp Ege'yi yanıma aldım.Yaşasın ben.Ve tüm ders İzmir'den getirdiği albümleri gizlice inceledim.
çok tatlıyız lan