Eve geldiğimde hala Çok sinirliydim. Eda'nın nasıl bu kadar rahat olduğunu merak edip durdum gün boyunca. Aslında şaşmamak da lazımdı. Hayır anlamıyordum yani ben daha birine ulaşamazken eda nasıl bu kadar acımasızca davranıp ikisini de üzebiliyordu. Evet Eray'ı tanımıyordum belki Ama yinede 0nun adına Üzülmüştüm. Evet Emreyi biraz tanıma fırsatım olmuştu ve gördüğüm kadarıyla o bunların hiçbirini haketmiyordu .e tabi eda da bu olan iyi şeylerin hiçbirini hak etmiyordu. Aradan birkaç gün geçti yine bir pazartesi sabahıydı. Biz tabi rutin olarak Emre ben eda ve selen okula gidiyorduk. Ama biz emreyle çok yakın olmuştuk. Yani yakın dediysem de kanki mânâsında işte. O kadar eğlenceli biriydi ki ve çok iyi bir dost ona bütün sorunlarım anlatabiliyordum.tabi ortak sevdiğimiz şeyler de vardı Emre'ye İbrahimi bile anlatmıştım düşünün o kadar. Bir gün biz yine emreyle kantindeydik tabi merdivenlerden yakışıklılık abidesi ibrahim iniyordu. Allahım o nasıl Bir yakışıklık.Ben tabi içimden İbrahime fena yazarken emre ona baktığımı görmüş.hızlı bir şekilde bana dönüp.
"Oha sen de mi?"
"Ne ne ben de mi ne dediğini anlamadım inan? "
"Okulda İbrahimi seven kızlar ve İbrahim'i sevmeyen kızlar olarak ikiye ayrıldınız artık yeter be kanka"
"seveni o kadar çok mu ya?"
"yani bizim sınıftan bile en az bir 5 kişi"
"hayırlısı ne yapalım "
Biz böyle emreyle konuşarak sınıfa çıktık tekrar. Sınıfın kapısının önünde Eda duruyordu. Biraz kızgın gibiydi ama tabi Eda'nın ruh hali hiç belli olmuyordu.Emre ile hiç konuşmadan benim koluma girdi ve beni hızlı bir şekilde sınıfa çekti.
"kanka sence de biraz Emre ile fazla yakın değil misiniz?"
" Selen nerede ya hiç görünmüyor? "
" İlayda konuyu değiştirme! "
" Hayır konuyu değiştirmiyorum dün akşam erayla konuşmuş diye duydum "
" Ne ne ne! Selen erayla konuşmuş ve bunu bana söylememiş mi yani? "
" Bilmiyorum bana öyle söyledi hiçbir fikrim yok "
Yani aslında selam bunu kimseye söylemememi İstemişti ama yapacak bir şey yoktu edayla hiç kavga edemezdim...Eda emre konusunu unutup her yerde seleni aramaya başladı.selen bana çok kızacaktı ama yapacak bir şey yoktu. Selini bulduğunda ise çok büyük bir sesle selene bağırmaya başladı.
İçimden " eyvah rezil oluyoruz tüm okula of ya Keşke söylemeseydim" Diyordum ama hiç bir şeyin faydası yoktu eda çoktan Selenin kolunu tutmuş " Sen Eray'la ne konuşmuş olabilirsin acaba Selen?"
" Ne kafayı mi yedin sen ben erayla hiç bir şey konuşmadım ayrıca nereden öğrendin bunu? "
" İlayda bana her şeyi anlattı. Erayla konuşmuşsun işte kandırma beni ben de sana kaç yıllık arkadaşım dedim ve güvendim bundan sonra bana haber vermeden hiç bir şey yapmanı istemiyorum özellikle de benim hakkımda "
" Öyle mi oldu eda hanım yani İlayda senide tebrik ediyorum ağzında bakla ıslanmıyırmuş maşallah"
Ben utanır bir şekilde
" Özür dilerim söylemek zorundaydım selen "
" Sana inanmıyorum ben sana güvenip söylemiştim bunu "
Eda çok sinirli bir şekilde
" Boşuna kıza suç bulma O doğru olanı yaptı sen nasıl bana haber vermeden eski sevgilimle arkandan iş çevirirsin "
" Hahahahaha iş çevirmek mi Çocuk benimle konuşmak istedi senle nasıl barışacağını senin gönlünü nasıl alacağını ve neden ayrıldığını sordu ben de ona artık olamayacağınızı senin bir sevgilin olduğunu söyledim "
" Ya öyle mi başka ne dedi çok seviyor muymuş beni"
" Bundan sanane pardon sen seçimini yaptın artık sen Emre'nin sevgilisisin."
" Yok canım öylesine sordum sadece merak işte."
Ben araya girerek
" Kızlar kusura bakmayın dedikodunuzu bölüyorum ama selen umarım beni yanlış anlamamışsındır. Amacım seni zor durumda bırakmak değildi veya ispiyonculuk yapmakta sadece söylemem gerektiğini hissettim. "
" Bunu eve giderken konuşacağız seninle seni affettim sayılmaz. "
Ne oluyordu bize böyle bir anda hayatımız altüst olmuştu sürekli birbirimizle bir şeyler için kavga edip okulun en gözde kavga gruba haline gelmiştik. Hayır anlamıyordum yani bizim hayatımız altüst eden eda mıydı yoksa emre miydi. Ben tam bunları düşünürken emre geldi birden yanıma.
"Ne düşünüyorsun öyle kara kara yoksa bir şey mi oldu "
" Yok kanka ya görmüyor musun sıradan bir hayatımız var ne olabilir?
Hayır olsa bile en fazla sınıfın camı kırılır işte bizim hayatımızdaki ekşın seviyesi de bu "
" Hahahahaha kanka bayılıyorum sana ya seninle vakit geçirmek Ressmen tüm sinirimi alıyor.
" Ne güzel demekki benimle vakit geçirmeyi seven birileri de var "
" Hayırdır ne oluyor sana ya pek bir karamsarlığa girmişsin yine?"
" Yok kanka ya ne karamsarlığı ha bu arada ders uzayli ya geç kalırsam şimdi bir sürü şey söyler manyak herif "
"Oha şaka yapıyosun hoş sen onun o zaman dersine geç kalma o adam manyak ya"
Ben tabi yavaş adımlarla sınıfa doğru çıktım.
Sınıfın önüne bir baktım bir de ne göreyim! Bizim manyak fenci girmiş. Şimdi ondan sonra derse girdim diye bana çok kızacak. Hayır ne yapacağımı da bilmiyorum hayatımda hiç bir derse geç kalmamıştım ki ah Emre ah! hepsinin gevezeliklerin yüzünden. Neyse topladım cesaretim girdim sınıfa geç kaldığım için özür diledim.Çok fazla sinirli değildi. Ama adamı biraz tanıdıysam bana muhakkak ceza verecekti. Tam da tahmin ettiğim gibi oldu.
" Vaay İlayda senin geç kalacağını da mı görecektik "
" Hocam aslında geç kalmak ben de istemezdim ama..."
" Güzel, geçerli bir sebebin yok gibi duruyor en sevdiğim öğrenci tipi şimdi sana nasıl bir ceza versem. Buldum!git ve bana Özlem hocanı bul ve ondan ona verdiğim test sorularını iste."
" Ha ha tamam hocam o kolay iş de Özlem hoca şuan hangi sınıfta derste"
" İşte işin zor tarafı da o bilmiyorum git ara bul ve o test sorularını getir "
" Nasıl yani 26 tane sınıf var şuan hepsini dolaşmam mı gerekiyor? "
" Aynen hadi çok konuşma bulamazsan yok yazarım"
Ben oflaya puflaya çıktım sınıftan nasıl bulacaktım ki şimdi.
Tamda o anda aklıma harika bir fikir geldi. Hemen okul nöbetçisin yanına inip özlem hocanın hangi sınıfta derste olduğunu öğrenmesini istedim ondan. Nöbetçi bir de ne söylesin Özlem hoca İbrahimlerin olduğu sınıfta dersteymiş. Rica ettim nöbetçiden benim için testleri almasını. Tamam dedi allahtan yırtmıştın bu işten nöbetçi önde ben arkada İbrahim'lerin sınıfına doğru ilerliyorduk ki tam o sırada nöbetçinin taktığı yaka kartını gören müdür nöbetçi hemen yanıma gel diye çağırdı.
Eyvah! Ne yapacağım ben şimdi. Aferin kızım İlayda iş başa düştü şimdi hayır ben de çirkinler şanslı olur diye bilirdim ama hem çirkinsin hem şanssız.
Yapacak bir şey yoktu ben de İbrahimle sınıfına ilerledim cesaretimi topladım ve kapıyı tıklattım.
"Gel "
Derin bir nefes aldım ve içeri girdim
" Özlem hocam tekin hoca sizde olan yedinci sınıf test sorularını istiyor "
" Öyle mi dur bir çantama bakayım bekle biraz tatlım"
Özlem hocanın çantasına bakması en fazla 10 saniye sürmüştür ama benim için 10 yıl gibiydi kafamı sınıfa doğru çeviremedim bile ama İbrahim en önde oturduğu için onu görüyordum çok yakışıklıydı yine.
Ben bir an önce sınıftan çıkmak isterken zaman sanki durmuş gibiydi.
" Al buldum işte burada "
" Teşekkürler hocam iyi dersler "
Sınıftan çıktım Ve kapıyı kapattığım an derin bir nefes verdim sanki üzerimden bir tonluk bir taş kalkmış gibiydi.ellerim hala titriyordu. Allahım bu nasıl bir duyguydu aşık değildim ama hoşlanmam bile bu kadar etkilenmemi sağlıyorsa eğer birine aşık olsam kafayı yerdim herhalde. Bugün de böyle sorunsuz bitmişti tabi İbrahimi 10 saniyelik yakın mesafeden görüşüm dışında. Eve giderken kızlara anlat anlat bitiremedim. Ama Selenin bana bozuk olduğu her halinden belli idi haklıydı aslında. Emreyle eda yine önden özel bir şeyler konuşarak gitmeye başladılar. Bilmiyorum ama bütün gün beraberler zaten konuşacak yeni neyleri olabilirdi ki. Ben Selenin gönlünü almaya çalışıyordum neden ona dedim anlattım.selen de bana
" İyide neden konuyu değiştirme gereği duydum saçmalama deyip tersleseydin ya? "
Evet tam tahmin ettiğiniz gibi 10'a eda hanım bana sordu soruyu söyledim. Ama en az selen de benim kadar şaşırmıştı bu soruya o Eda'nın sevgilisiydi benim de bir sevdiğim vardı hem insan İki yakın arkadaşı kıskanır mı? Selenle tam benim gibi düşünüyor olacak ki bana bu cevabı vermişti.
" Aman eda yi bilmiyor musun çok kıskanç işte ben de onla tartışmaya girmemek için Bir anda ağzımdan kaçırdım. "
" Yeri gelecek edayla tartışmak zorunda kalacağız ama sürekli onu alttan alırsak hatalarını devam ettirmesinde yardımcı oluruz "
Haklıydı aslında eda sadece şımarık bir kızdı.
"Hem erayla Emreyi aynı anda idare etmek isteyen oydu, hatta ve hatta az kalsın yakalanıyordu hatırlatırım. Biri onu kendine getirmeli artık. "
Birkaç gün geçti aradan sonra bir tenefüs kızlarla otururken eda
" İlayda biz seninle biraz konuşalım mı? "
" Olur "
Kızlar oturduğumuz masadan kalktık ve ayrı bir köşeye geçtik.
Eda biraz Üzgün bir şekilde
" Dün emreyle biraz konuştukta sizin aranızın bu kadar iyi olması bana pek mantıklı gelmedi biraz daha az mı görüşseniz sanki? "
" Eda yine mi aynı konu ben bu konuyu kapattığımızı sanıyordum şu an yaptığın şey çok saçma benim İbrahimi ne kadar çok sevdiğini bilmiyor musun ayrıca Emre'nin seni ne kadar çok sevdiğini benden şüphe etmen beni çok kırdı "
" Haklısın sana çok güveniyorum ama sorun sende değil sorun emre de ona güvenmiyorum "
"Neden? "
" Çünkü nasıl söylesem sen çok güzelsin çok zekisin kıskanıyorum seni "
Beynim kahkahalar atıyor ressmen. Şaşkın bir şekilde
" Ben mi güzelim eda sen kimle konuştuğunu farkında mısın sen şuan bana güzel dedin, sen gerçekten iyi değilsin kıskançlık seni kör etmiş kızım ben Sabri'nin attığı goller kadar çıkma Teklifi bile almadım"
" Kusura bakma da kendine haksızlık ediyorsun bence biraz evet bakımsızsın ama güzelliğini görmemek mümkün değil "
" Tamam hadi güzel olduğumu kabul ettim diyelim ne yapmamı istiyorsun? "
" Bundan sonra emre ile görüşmemeni istiyorum lütfen... "
İyide bunu nasıl yapabilirdim ki eda kadar emre de benim yakın arkadaşımdı ve ben ilk defa emre kadar Beni düşünen bir arkadaşla tanışmamıştım ki zaten ben asla emreyle ilgili yanlış düşüncelere kapılmadım o benim için sadece arkadaştı helede ibrahim varken zaten İbrahim'in de bana bakacak hali yoktu ya okulun en güzel kızının eski sevgilisi bana mı bakacak bak işte buna 10 sezonluk Citycom çekilirdi ben bile kendi kendime düşünüp kahkahalar atıyordun bazen saçma kurduğum hayallere.
" Bak Emreyi kaybetmek istemem ama seni de kaybetmek istemediğim için emreyle arama mesafe koyuyorum istediğin olsun "
Diyerek Eda'nın isteğini hiç düşünmeden yerine getirmiştim.
Sınıfa doğru çıkarken kızlarla emreyle karşılaştık eda ile biraz konuştular sonra yanıma gelmek istedi birden edaya verdiğim söz geldi aklıma. Hemen uzaklaştım oradan ama emre şok olmuştu.
Birkaç gün böyle geçti sadece selam veriyordum Emreye ama bir yanımda eksikti onsuz. Tabi diğer yanımda İbrahim'siz eksikti. Okulda görüyordum 0nu yanında her gün başka bir kız kimbilir belkide o beni hiç fark etmemişti. Hatta kimbilir değil suyun yüz derecede kaynadığı kadar kesin bir olayda bu. Ama Canımı da en çok bu yakyordu. Bir gün emre acele bir şekilde yanıma geldi.
" İlayda aramızda nasıl bir sorun var bilmiyorum ama yardımına ihtiyacım var "
" Ne oldu ! "
" Eda. Yan okuldan bir çocukla mı çıkıyordu hem de benimle birlikteyken? "
Emre bunu öğrenmemeliydi ama öğrenmişti ne yapacağını veya benim ne yapacağımı hiç bilmiyordum " ne " demekle yetinebildim sadece.
" Haberim yoktu deme bana! "
" Se-Sen nerden öğrendin "
" Ha böyle bir şey var yani? "
Emre o kadar sinirlenmişti ki ilk defa ondan korktum. Tüm okulun ortasında tüm okulun duyabileceği bir ses tonunda
" Beni aptal yerine koydunuz öyle mi? Ben en çokta sana güvenmiştim bana yalan söylemezsin diye düşünmüştüm! "
"Aa-ama benim su... "
" Kes sesini! Keşke seninle de hiç tanışmasaydık belkide bütün bunları Eda'nın aklına sen sokmuşsundur "
Duyduklarıma inanamadım günlerdir konuşamadım diye üzüldüğüm insan bu muydu? Ben bunları hak etmiş miydim? En yakınım diyebileceğim insanın bana bunları söylemesi ve hiçbir suçum yokken beni bunlarla suçlaması O kadar canımı yakmıştı ki ve bunu tüm okul duymuştu. Gözümden bir damla yaş süzülürken oturduğum yerden kalktım ve hiç bir şey söylemeden sınıfa gittim. Eda oradaydı Selenle oturuyorlardı az sonra edaya söyleyeceklerimbelkide arkadaşlığımız sonsuza dek bitirecekti ama kararlıydım canımı yakan hiç bir şeyi gözardı edemezdim...Multimedya: İlayda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABRAKADABRA (Aşk Terbiyecisi 1)
AçãoSebep bazı Leyla, bazı Şirin’di; Hatrım için yüce dağlar delindi; Bilek gücüm Ferhat ile bilindi; Kuvvet benim, kudret benim, şer benim, Yeryüzünde ben ürettim veremi; Lokman hekim bulamadı çaremi; Aslı için kül eyledim Keremi; İbrahimin atıldığı ko...