Kutlu beni eve bıraktığında saat akşam üstü 5 sularıydı. Eve geldiğimden beri içim içime sığmıyordu.
Bugün erkek arkadaşımın doğum günüydü. Erkek arkadaşımın.. benim erkek arkadaşımın. Hala bu olanlara inanamıyordum.
Tanrım! Lütfen bu başıma gelenler rüya olmasın.Hiçbir şeye odaklanamıyordum. Hatta bir ara anneme sürahiyi uzatacağım yere telefonumu uzatmıştım. Tanrım! Gerçekten iyi değildim.
Artık düşünmeyi bırakıp hazırlanmalıydım. Bugün inanılmaz güzel olmalıydım. Herkesten daha güzel. Kutlu okuldan birçok kişinin geleceğini söylemişti. Ne gerek vardı şimdi? Okulun yavşak kızları gelicek vıcık vıcık konuşacaklardı. Lanet olsun! Bugün kız kavgası çıkmasa iyi olurdu.
Dolaptaki bütün elbiselerimi yatağa fırlattım.
Evet! Gerçekten güzel olmalıydım.
Elbise seçimi konusunda pek iyi değildim. Her zaman için elbise seçimimi annem yapmıştı. Ayrıca muhteşem bir tarzı vardır kendisinin. Bütün güzelliğimi ondan almama rağmen yine de onun gibi olamıyordum.
''Anne! Odama kadar gelebilir misin? Senin şu muhteşem tarzına ihtiyacım var.'' Beni dönüştürebileceğine emindim.
''İşin düştü tabi nazik konuşursun böyle.'' dedi gülerek.
'' Hadi ama! Seni çok sevdiğimi biliyorsun.'' ayağa kalkıp yanına gidip sulu bir öpücük kondurdum.
Umutsuzca iç çekerek,
''Bana yardım etmelisin bebeğim. Bu..gün benim için gerçekten çok önemli.''
Hassiktir.
Bunu anneme nasıl söyleyecektim peki? Duyduğu an tepkisi ne olacaktı? Hayatım boyunca sevgilim olmamıştı. O yüzden bu konu hakkında hiç sorun yaşamamıştık. Lanet olsun! Lanet olsun!
Ah içimden binlerce kez lanet okuyordum.
Düşünceli bir şekilde elbiselerime doğru yaklaştı.
''Bir düşünelim bakalım... Benim küçük prensesim doğum günü partisinin en büyüleyici kızı olmalı. En yakın dostuna layik görünmeli ama değil mi?'' dedikten sonra bana baktı. Gülüyordu. Gülmek çok yakışıyordu. Onu üzmek istemiyordum. Kahretsin! Gerçekten istemiyordum.
Güçlükle yutkunuyordum. Söylemeliydim! Evet ne olursa olsun ona söylemeliydim. Kelimelerimi toparlayarak,
'' A-anne?'' resmen titriyordum. Bu titremede neydi?
'' Efendim bebeğim?'' Pür dikkat beni dinliyordu.
''Ece ne oldu söylesene kızım?''Kalbim sıkışmıştı. Kekeleyerek konuşuyordum resmen.
''Anne. B..biz Kutlu'yla artık ş...şey...''. Ah söyleyemiyordum.
''S..senin anlayacağın biz artık dost değiliz.'' yere bakıyordum. Utanmış mıydım? Yüzüne niye bakamıyordum peki? Yavaşca yüzüme kaldırdım ve annemin yüzünü incelemeye başladım. Sinirlenmişti.
''Ne! Küstünüz mü yoksa? İnanamıyorum! Tek dostun o Ece! Buna bir son verin!''
diyip telefonunu komidinin üzerinden aldı.
''Telefon numarasını ver bana?'' dedi.
Gözlerim dolmuştu. Gözlerimi kırpmamla birlikte yaşlar birden süzülmeye başlamıştı yanaklarıma doğru. Annemin sinirinin yerine endişe almaya başlamıştı sanırım. Telefonunu yerine bırakıp yanıma doğru geldi.
'' Neler oldu? Anlatmak ister misin..?"
Sesi bir anda sakinleşir gibi olmuştu. Bu beni biraz da olsa rahatlatmıştı. Birden hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Herşeyi anlatmak istiyordum.''Hayır anne.. hıck!.. Küs falan değiliz.. Küs olsaydık doğum gününe gider miydim sence?''
''Şu an öylesine utanıyorum ki..Yüzüne bile bakamıyorum.. B-biz Kutlu'yla artık dost değiliz, birbirimizi seviyoruz, çok seviyoruz.. lütfen kızma olur mu anne? L-lütfen..''
En son ki kelimem fısıldar gibi çıkmıştı. Bugün hayatım boyunca ağlamadığım kadar ağlamıştım sanırım.Annem zaten yalnız bir kadındı. Onu yalnız bırakmak istemiyordum. Bu zamana kadar gelen bütün teklifleri sırf onun için reddemiştim.
Annem gülümseyerek elimi tuttu. Elleri sıcacıktı.
''Utanmana gerek yok bebeğim... Her ne olursa olsun arkanda olacağımı biliyorsun.. Bende kötü birşey olduğunu sanıp endişelendim. Çok kötüsün!'' dedi saçımı okşayarak.
Ne yani! Bağırmak yok muydu?
Sinirlenip ne bok yersen ye demek yok muydu?
Ah bu bir parça daha olsa rahatlatmıştı. Göz yaşlarımı silerek,
'' Ben sanmıştım ki..'' sözümü keserek devam etti.
'' Eveeet! Şimdi güzellik zamanı! Seni öyle güzel yapmalıyım ki.. Bu gece erkek arkadaşını büyülemelisin! Benim kızım gerçekten güzel olmalı.'' dedi kahkaha atarak.
Makyajıma başlamak için makyaj koltuğuna oturttu beni. Peçeteyle göz yaşlarımı iyice kuruladıktan sonra,''Anne! Beni öylesine etkileyici yapmalısın ki, Kutlu parti boyunca gözünü benden almamalı.'' dedim.
Çok mu iddialı bakmıştım ne?! Annem birden kahkaha atmaya başladı. Artık bende gülebilirdim değil mi?. İkimizin kahkahaları odamızın her yerine yayılmıştı. Annemle uzun zamandır böyle gülmemiştik,
onunla böyle hunharca kahkahalara boğulmak beni çok rahatlatmıştı.
Annemin onayı herşeyden çok önemliydi. O istemeseydi Kutlu' dan vazgeçebilirdim.
Ya da yok canım daha neler..
Annemi bir şekilde ikna ederdim nasıl olsa..
Çünkü o çocuk en iyisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN BÖYLESİ
Teen FictionYıllardır dostum dediğim çocuğa bir gün aşkla bakabileceğimi nerden bilebilirdim ki..