-İçimdeki sıcaklık-

161 27 6
                                    

Kahvaltıda her zaman ki gibi zeytin peynir vardı. Sıkılmadım değil tabi. Gönül isterdi ki salam, sosis, Nutella..
Ama nerdeee.. Alışverişe bile çıkmıyorduk. Ama şöyle de birşey var babamın hayatta olduğu zamanlar hatırlıyorum soframız hep halil İbrahim sofrası gibi olurdu. Babam her yerde yokluğunu belli ettiği gibi buradada belli etti. Kalbimde koca bir sızı hissettim. Evet, konu kahvaltı değil babam olsaydı herşey daha farklı olacaktı. Keşke bizimle olsaydın baba, o kadar çok özlüyorum ki..
Yanaklarımdan bir anda yaşlar süzülmeye başlamıştı. Hayır hayır ağlamıcaktım. Göz yaşlarımı ellerimle sildim, içim burkuluyordu. Hadi ama, kendine gel Ece. Baban ağlayan kızları sevmezdi unutma bunu. Çantamı alıp kapıyı açtım. Bir yandan da göz yaşlarım istemsizce akmaya devam ediyordu.
"Şu lanet olası göz yaşlarım yok mu, olur olmadık yerde akıyor, tam bir malım yemin ediyorum."
Kapıyı açtığımda hala homurdanmaya devam ediyordum. Tabi nerden bilebilirdim ki birinin beni izlediğini.

"Her sabah makyajını akıtmaktan zevk mi alıyorsun sen ve sürekli dır dır yapan kızları hiç sevmem."

Yukarı merdivenlere yaslanmış beni izleyen bir adet doğum günü çocuğunu görüyordum.
"Şey.. ne dır dırı canım yalnış duymuşsundur" dedim tebessüm ederek.
"Tabi ya bizim küçük Ecemiz hiç dırdır yapar mı canım. Eminim yanaklarından akan yaşlarda soğan doğradın değil mi sabah sabah" gülerek yanıma doğru yaklaştı. Elleriyle göz altlarımı silmeye başladı. Ellerinde ki sıcaklığı bütün vücuduma yaymıştı sanki.
Göz yaşlarımı silmeye devam ederken,
" Senin ağlamana gerçekten dayanamıyorum, gerçekten."

AŞKIN BÖYLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin