-Kıskanmak-

64 13 6
                                    

Kutlu taburcu olmam için hemşireye yalvarıyordu.

''Bayan, kızı görmüyor musunuz? Gayette bilinci yerinde. Burada tutmanızın mantığı ne? İlgilenmiyorsunuz bile? Onu evime götürsem ben bile daha iyi ilgi gösteririm!''

Evime der demez konuştukları tarafa doğru baktım. Ne saçmalıyordu bu böyle?

Ayrıca bugün onun doğum günüydü. Onunla ben ilgilenmem gerekirken o mu benimle ilgilenecekti?

Sonra o tarafa doğru tekrar baktım. Bu sefer hemşire ona bir şeyler söylüyordu.

'' Bakın küçük adam!'' dedi. Hemşire küçük adam der demez sesli bir şekilde kahkaha patlattım. Küçük adam ha? Kutlu kendine küçük adam denilmesinden hiç hoşlanmazdı. Ne tepki vereceğini merak ediyordum. Kutlu bir yandan göz ucuyla bana bakıyordu.

'' Ne! Ne yani! Sen bana küçük adam mı dedin şimdi? Afedersiniz ama sizde burada yanılmıyorsam stajyersiniz. Benden bir yada iki yaş büyüksünüz. Bakıyorumda şimdiden havalara girmişssiniz?'' dedi alay eder şekilde.

Ah nasılda muhteşemdi lafı soktuktan sonra ki alaycı bir şekilde gülüşü beni de burada eritiyordu.

Kutlu böyle konuştukça buradan çıkmam daha da zorlu olacağını hissetmişti.

'' Burada kaç yaşında olman beni gerçekten ilgilendirmez. Özür dilerim. Ama lütfen taburcu olmasına izin verin. Bakın bugün benim doğum günüm. Erkek arkadaşının doğum gününü hastanede kutlamayı sende istemezdin değil mi?'' dedi kaşlarını kaldırarak.

Az önce olanları tamamen unutmuştum.

''Erkek arkadaş mı?' dedim seslice.

Kutlu ile hemşire bana dik dik baktılar. Kutlu amacın ne senin der gibi baktı,

'' Pardon küçük hanım ama az önce bana ilan-ı aşk ettiniz. Nasıl olurda bilmemezden gelirsiniz?''

Tabi ya! Devrelerim yanmış olmalı. Yavaşca yatakta doğruldum ve,

'' Ah evet biz sevgiliyiz, bana fazla narkoz verdiniz heralde.'' dediğimde ikiside birbirine bakıp kahkaha attılar.

''Aman ne komik'' diyip tekrar yattım. Hemşire biraz olsun yumuşamıştı.

'' Tamam. Çıkabilirsiniz.'' dedi gülerek. Tam arkasına döndü gidiyordu ki tekrar döndü ve Kutlu'ya doğru,

'' Bu arada doğum günün kutlu olsun küçük adam.''derken hala gülüyordu.

Yavşak!

Kutlu'da lanet okuyarak teşekkür etti.

Kutlu elbiselerimi dolaptan alıp yanıma geldi.

'' Sana birşey sormak istiyorum küçük adam?'' dedim

'' Ya! Hadi ama sen de mi? 18 yaşındayım ben!'' dedi ayakkabılarımı giydirirken.

'' Bak az önce öyle hunharca neye güldüğünüz beni cidden ilgilendirmez ama kız sana bildiğin yavşadı. Pislik, orospuluktan başka bir şey değildi bu!"

"Bir dakika.. Kıskandın mı şimdi sen? dedi kahkaha atarak.
Hala bir cevap bekliyordum.

''Şeye güldük... Sana narkoz verilmedi ki'' derken hala gülüyordu.

Bu gülme cesareti nerden geliyordu bu çocuğa. Sinirli bir şekilde bakarak,

'' O kadar komik ki, gülmemek için kendimi zor tutuyorum.Gerçekten!''

Hala gülüyordu.

''Narkoz aldın ha?'', '' Narkoz?'' gülmekten yere yığılmıştı. Gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.

Gülmek ona o kadar çok yakışıyordu ki.. Ama bu da bildiğin anırmaydı şimdi. Anırma da yakışıyordu bu serseriye.

'' Ya.. Ya! Tamam yeter".

Gözlerinde ki yaşları silerek ayağa kalktı,
"Beni kıskandın" dedi.
" Yo, Götünden uyduruyorsun şu an"
dedim ayakkabımı kendim giymek için yataktan indim. Yanıma doğru geldi ve tekrar,
"Hadi ama rol yapmayı kes beni kıskandın."

Ya kıskandığımı biliyordu. İlla ağzımdan mı duyması gerekiyordu?

"Lanet olsun! Evet kıskandım. Ne var yani! Kız oldu olacak gel beni becer diyecekti. Ailesi de hiç terbiye vermemiş. Ben öyle miyim mesela bir erkekle konuşurk..."
Cümlemin tam ortasında durdurup bir anda dudaklarıma yapıştı. Öylece kalakalmıştım.

Öyle güzel öpüyordu ki.. Dudaklarımı büyülüyordu sanki, Geri çekildi ve,

"Biliyor musun? Bugün hayatımın hem en güzel hem en kötü gününü yaşadım" dedi sessizce.

"Özür dilerim. Böyle olmasını gerçekten istememiştim. Çok özür dilerim."
Göz yaşlarım hazır asker gibi hemen akmaya hazırdılar.

"Şşh! Ağlamak yok! Artık geçti, ben yanındayım. Bir daha böyle birşey yaşamayacaksın."dedikten sonra sıkı bir şekilde sarıldı.

"Seni seviyorum, iyi ki varsın" dedim ve başımı göğsüne gömdüm. Ağlayamadığım için hıçkırmaya başladım.

Daha sıkıca sarmaladı beni.

Kendimi en güvenli ve huzurlu hissettiğim yer Kutlu'nun kolları olacaktı artık.

Kalp atışlarını daha yakından duyuyordum.

Ne güzel bir histi... Sevdiğiniz adamın kalbi sizin için atması..

AŞKIN BÖYLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin