Vazifemi tamamladığım gün, uçmak vakti gelince,
Ayaklarımın altında kızıl bir toprak olsun, ince ve çakılsız .
Önce düşeyim secdeye kapanırcasına, yüzüm değsin toprağa, yanağım toprağa bulansın.
Kanım kaynayarak,göğsümden, belime doğru kıvrılarak süzülürken, ısıtsın bedenimi. Şehadet' in sıcaklığını her hücremde hissedeyim. birde gök gürlesin o esnada,serin bir meltem ile birlikte de yağmur gelsin, bedenimi yıkasın.
Yağmur değdiği an toprağa, buram buram dolsun cigerlerime o hava, o mayhos koku.
O an hissedeyim,Hakk buyruğunu.
Ve bu güzel anın esrikliğinden, sıyrılıp, kalan kuvvetim ile doğrulayım dizlerimin üzerine, başımı göğe kaldırıp, mor bulutlara bakayım.
Yüzümde bir tebessüm olsun, soyumun gücüne acun yeniden şahit deyu,
Gözlerim açık kalsın, TURAN kuruldu da ben göremedim, varamadım deyu.
Ve vereyim son nefesi,tinim karışsın rüzgara,yükselsin göğe.
Bedenime gelince, istemem türbe, taş, istemem yaş.
Sarın beni uğruna ömrümü verdiğim bayrağıma, sancağıma.
Gömun beni vatanın bağrına, bırakın kucağına.
Bana Yeter fatiha, yeter vefa!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mürekkep damlayan kılınç
PoetryTarafsız değil! TÜRK' ün kaleminden TÜRK' e hitap eden.