AYRILIK-3.BÖLÜM

111 11 6
                                    

''Yanına gelmek istiyorum.'' Bazen bu cümleyi asla söyleyemeyeceğimi düşünmüştüm. Her ne olursa olsun artık ağzımdan çıkmıştı. ''Nerdeysen gel yanıma ben şehitler parkında olacağım .''Kaç saniye sürmüştü giyinmem , yanına gitmem saniyelerdi çünkü o çağırdığında dünya dururdu. Ve ben her nerede olursam olayım onun yanına giderdim. Onunla tanışalı tam bir sene olmuştu. Ama hiçbir zaman hayatının tam merkezinde olmayışımdan belki onunla tam olamamıştım . Beni bazen sevdiğini hissederdim ama hiçbir zaman aşık olduğunu söyleyemezdim. Yağmur yağıyordu, sanki gitmemem içindi her şey ama umurumda bile değildi ki yağmura esen rüzgara inat yürümeye devam ettim . Koşar adımlarla gittim yanına cebimde param olmazdı pek bu yüzden otobüse bile binememiştim .

Evet sanırım uzakta siyah montuyla ellerini ısıtmak için avuçlarına sıcak hava dolduruyordu. Ben o elleri ısıtmak için ne çok çabalamıştım bir zamanlar bilmiyordu. Çünkü ben onun ellerini de yüreğini de ısıtmak için çok çaba sarfetmiştim. Yanına gittiğimde sarılıp sen üşüme ört yüreğimi üstüne seni her şey den korur demek varken yalnızca ''merhaba , bekletmedim değil mi ?'' diyebildim. ''Hayır yeni geldim. '' Bana sarıldı bana sarıldı , bana sarıldı. Buna inanmak ne güçtü sanki yine ayıkken bile rüya görüyordum . Bir defa daha gözlerimi sımsıkı açıp kapattım . Hayır gerçekten kollarındaydım işte ona sarılmak bana ne iyi gelmişti. Bir an üşümesine çok şaşırdım çünkü o sarıldığında ben ruhuma kadar ısınmıştım . Bu anı durdurabilir miyiz derken içimden kollarımı yavaşça boynuna dolayıp bu defa hiç çekinmeden ona sımsıkı sarıldım . Sanki bir daha sarılamayacağımı biliyordum. Bir süre böyle kaldık. Ben mevsimler değişse bile bu şekilde kalabilirdim.Sonra fark edebildim ellerini çekiyordu yavaşça benden , ''gitme'' deyip tekrar sıkıca sarıldım . Beni üzmek mi istemiyordu yok sa kıyamamışmıydı bilmiyordum . Yüzümü avuçlarının içine aldı, avucunun çizgilerini bile hissettiğime yemin edebilirdim .''Sen bu dünyada beni en çok seven kişisin biliyorum . Ama biz daha ileri gidemeyiz , çünkü ben basit bir hayattan fazlasını haketmiyorum sana daha fazla bunu yapamam çünkü sana aşık bile değilim . Sadece seviyorum . Benimle ilgilenmeni aklının bende oluşunu seviyorum . Sana daha fazla yalan söyleyemem ama bana kızma olur mu ?''Ne yani gerçekten bana hiç içten sarılmamışmıydı ben bunu hiç anlamamışmıydım ne yapardım ki nasıl davranmalıydım . Hava çok soğuktu ama benim içimde çoktan tüm şehir alev almış, küller savrulmuştu. Gözlerimi çekip onun siyah küçücük gözlerine baktım . Nasıl yaptım bilmiyorum ama elini tuttum . ''Benimle yağmurda yürür müsün?'' Sanki onun söylediği hiç bir şeyi duymamıştım , sanki bana söylediği tek şey seni seviyorumdu. İçimde çoktan vazgeç gönül çalmaya başlamıştı. Ben son kez de olsa onunla olmak istiyordum , kendimi teselli edercesine..

''Tabi ki , ama üşüyeceksin .'' dedi. ''Üşümem ki ben '' sanki ben bir insan değildim ve asla üşümezdim . Ama içimden geçen tek şey ellerimi tutmasıydı. Ellerini avuçlarının içine aldı . Sanki tüm sokaklar biz rahat yürüyebilelim diye boşalmıştı. Ben sevdiğim adam yanımdayken ve ellerimi tutarken olabileceğim en mutlu insan gibi davranıp içimden ''yine yazı bekleriz''i çalmaya başlamıştım . Adımları hızlanmasın yol daha uzasın diye uğraşıp küçük adımlarla yürümeye devam ettim . Ellerindeki tüm izleri hafızama kazımaya çalıştım , sanki o bunu çok umursuyormuş gibi ..Saçma da olsa o an umurumda değildi. Onu izlemek ne güzeldi , yanında uyuduğum son gün bile beni uyku sersemliğiyle saran ellerini de incelemiştim . Unutmam mümkün müydü gerçekten ? O bilmezdi ben onun tüm hayat noktalarını, kirpiklerinin düşmesinden tekrar kalkmasına kadar her şeyi bilirdim. O bilmezdi ben o uyurken ellerimi saçlarının arasında dolaştırırdım o annesinin hiç saçlarını okşamadığını söylemişti bana , ben her dizimde yattığında bunu bildiğimden yorulsam bile saçlarını okşardım buradayım der gibi.. Gözlerim ıslanan saçlarıyla kirpikleri arasında çoktan yol yapmıştı bile onunla geçirdiğim her dakikayı hatırlıyordum . Ayağım takıldı , sıkıca tutup düşmeme engel oldu . Ellerimi bu kadar sıkı tutsun diye defalarca düşebilirdim . ''Dikkat et ufaklık'' belkide bu yüzdendi , aramızda sadece dört yaş vardı. Ama o bunu sorun etmezdi çünkü o gidiyordu ve bana aşık olsaydı eğer ben onun olduğu her yere giderdim bilmiyordu. ''Sen çok konuşurdun neden susuyorsun şimdi? Kafamı şişirmen için hiçbir fırsatı kaçırmazdın .''

OKSİMORONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin