Sessizlikten çıkma vaktim geldi .Artık bu şehire alışmalıyım .Sabah herkes erkenden gitmiş uyandığım da kahvaltı saati de geçmişti.Kahvaltı yapmak için dışarıya çıkmam gerekiyordu.Ama bugün kendimle ilgilenebilirdim .Çünkü şapkalarımı çok özledim siyah büyük şapkam ve omuzları düşük kazağımı kombin edip siyah bir göz makyajı yaptım .Siyah çan eteğmi de giyip borda dizime kadar çoraplarıma gülümsedim .Tam kapıdan çıkacakken "Selim seni çağırıyor "diyerek Saniye odaya geldi.Selim bu saatte neden gelmiş."Ne alaka ya nerde bekliyor?" diyebildim ."Dışarda kapının yanında seninle konuşacakmış"dedi.Tamam gün başlıyor ama en azından kahvaltı yapsaydım ."Tamam Saniş gidiyorum."
Yurttan çıkıp kapı da bekleyen Selim'in yanına gittim ."Günaydın Selim birşey mi oldu?"dedim . Kafasını yerden kaldırıp üstümdekilere bakıp ıslık çalarken bir yandan da gülümsüyordu ."Bugün özel bir gün mü? Bu ne şıklık?" dedi .Sanki şımarmış gibi gülümsedim ."Bu gün kendim olmak istedim biraz kahvaltı yapmaya çıktım" dedim .
-Biraz geç olmadı mı?
-Bugün böyle oldu geç uyandım ne yapayım?
-Doğru sabaha kadar uyuyamadın Efe rahat bırakmıyor sonuçta haklısın .
Biliyor onunla olduğumu ama nerden biliyor ki o saaatte kimse yoktu belki güvenlik bile uyumuştu .-Sen nerden biliyorsun ! diyebildim .
-Kahvaltıda konuşalım mı?
-Peki ..
Yürürken etrafımda hep beni izleyen birilerinin olduğunu düşünmekten kendimi alamadım .Hep birilerine tesadüfen yakalanamazdım.Caliente diye bir kafeye girdik .Buranın kahvaltısının güzel olduğunu duymuştum .Fakat Selim sayesin de odaklanamıyordum .Nerden biliyorsun Selim nerden ?-Şu masa iyi mi hanım efendi?
-Olur.
Otururduktan hemen sonra garson geldi .Ben kahvaltımı uzatarak vakit geçirmek istiyordum ama artık mümkün değildi .Ben olaylar içinde sürüklenmeye mi geldim .Oturmamız bu sessizlikte devama ederse sinirden çıldıracaktım .
-Selim anlatacak mısın ?
-Asıl sen anlat Başak seni uyardım dikkat et diye sen naptın onunla aynı arabada uyudun bu mu uzak durmak .
-Sen nereden biliyorsun ?
-Evim yurdunuzun arkasında seni Efe'nin omzunda görünce yardım etmek istedim .Ama durduğunuz da sen gayet mutlu bir şekilde Efe 'yi dizlerinde uyutuyordun .
Gözlerinin sinirden kızardığının farkındaydım .Ama o kim ve neden hayatım benim dışımdakileri bu kadar alakadar ediyordu anlamıyorum .Nasıl olsa hiçbir zaman tam olamazdım.Biliyordum ama ayrıntı versin Efe'yi neden sevmediğini anlatsın istiyordum.Böylece bende mutlu olabilirdim .Daha fazla dayanamadım.
-Artık ne biliyorsan söyle! Selim bu yaşadıklarınız bana fazla geliyor anlamıyor musun dayanamıyorum lütfen ne varsa anlat neyden korumaya çalıyorsun beni?
-Bak Başak inan ki sandığın kadar basit değil Efe, Temur Şirketler Grubunun sahibinin oğlu benim babamda onların ortak hissedarlarındandı . Babamın elindeki bütün imkanları kullandılar ama sonra babamın elinde ki her şeyi almak için ellerinden geleni yaptılar.
Gözlerinden alev çıkıyordu sanki bunlarla ne alakam olduğunu hala anlayamamıştım .Ama Selim çok sinirliydi . Garsonun gelmesiyle sustu. Aç değildim artık bu yüzden bende kahve siparişi vermiştim . Kahvelerimizi masaya koyduktan sonra garson masadan uzaklaştı. Selim kahvesine uzanırken hala gözlerinden ateş çıkıyordu sanki. Kahvesinden bir yudum aldı sonra ;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKSİMORON
ChickLitElbette hiç bir şey tam olamaz yani hem güzel hem zeki hemde zengin olamaz bir insan zaten olsaydı mükemmel olmaz oksimoron olurdu :)!!!Eğer bir gerçek varsa o da asla asla dememek gerektiği..