KALBİM-BÖLÜM 15

47 4 0
                                    

    Kaç yaşındaydım bilmiyorum belki on beş belki on iki annesiz  kaldığım ilk gün... Annem gitti sanki dün gibi kokusu hala burnum da fesleğen kokardı annem çok  severdim benim için fesleğen kokusu huzurdu , güvendi..Hiç gitmeyecek ve bitmeyecek bir sevgiydi ne zaman ki annem gitti ve ben ona hoşça kal bile diyemedim benim için huzurda sevgide bitti.Babam var mı yok mu hiç hissetmedim bana para veren bir bankamatik kadar soğuktu hep ona çok sordum bu kadar imkan varken annemi neden bulamadığımızı ama hiç düzgün bir cevap alamadım . 17 hangi ayın on yedisi bilmiyorum . Ama o gün 17 si olduğunu hatırlıyorum annemin bana çikolatalı pasta yapacağı günü işaretlemiştik. incecik narin parmaklarıyla bana pasta yapacaktı bekledim ama gelmedi seslendim duymadı .

  O günden sonra hiç çikolatalı pasta yemedim . Bir gün annem gelirse onunla yerim . Belki ben ondan pasta istemesem gitmezdi demiştim çocuk aklımla..  Tam on sekiz yaşıma geldiğim de öğlene doğru uyandım Türkan abla bana pasta yapıyordu çikolatalı..Ona değildi kızgınlığım o lanet etdiğim günün anısınaydı . Mutfakta gördüğüm anda bütün masayı ellerimle dağıttım . Sonra onu dışarı çıkartıp bağıra bağıra ağladım . Sonra da kalkıp topladım her yeri yanağından öptüm annem olmasa da benim yalnız kalmamam için elinden geleni yapmıştı .

-Bana kurabiye yapar mısın pasta üflemesek de doğum günüm olur değil mi?

-Olur tabi Efe yaparım hemen .

   Sıcacık yüzüyle olanlara rağmen gülümsemişti. Kırgındı belki ama bilirdi benim de kırgın olduğumu annesiz olduğumu gece ağladığımı her duyduğunda sabaha kadar saçlarımla oynamak için gelirdi .

Bazen babam gelirdi yanımıza o evdeyken hiç gelmedi . Babam neden sevmiyor beni bilmem ya da o sevgi nedir biliyor mu bilmiyorum .

                                                                                                                                                                      EFE





         Efe'nin annesini özlediğini biliyorum . Hangi çocuk özlemez ki annesini çocuğum gibi zaten o elimde büyüdü sayılır . Ama bu kadar derin bir yara nasıl geçer ona ne yapsam biraz mutlu olur bilmiyorum . Belki de Levent Beye sormalıyım bu yazılanları o da okursa çocuğunun yanında olur. Ancak bugüne kadar çok az geldi onu görmeye sanki çocuğu değil de mecburiyeti gibi davrandı . Efe'nin çok fazla arkadaşı da yok hep içine kapanıktı . Ona nasıl yardım edebilirim . Ne yapacağım bilmiyorum . Kapıdan gelen sese bakılırsa Efe yine yemek bile yemeden odasına kapandı . Şu gitarı da olmasa ne yapacak bu çocuk bilmem ama ben ona atıştırmalık bir şeyler götüreyim belki yer bir şeyler.

-Efe Bey atıştırmalık bir şeyler getirdim .

-Türkan teyze ne zaman bana bey demekten vazgeçeceksin?

-Baban geldiğinde uyarıyor oğlum ne yapayım belki de haklıdır.

-Babamın haklı olduğunu gördün mü sen hiç küçükken de bey derdin anlamazdım .Ama artık söyleme ne olur ben zaten morgdan farksız bu evde yaşayamıyorum sen böyle yapma bağri.

  Gözlerinden bir kaç damla yaş düştüğünü görünce dayanamadım . Benim hiç çocuğum olmamıştı onu sanki oğlum gibi büyüttüm . O ağlayınca canım hep daha fazla yanardı . Yanına gidip sarıldım , sonra yine dizime yattı küçükken alışmıştı . Ne zaman ağlasa gelip dizime yatmıştı . Ama ben babası bunu gördüğün de sonrasında uzun bir azar işitmiştim .Efe'nin bana olan bağlılığını bildiğinden bunu o yokken yapmıştı . Bu eve çok az gelmesine karşı her gelişinde Efe'yi biraz daha sevmez çocuk yüreğini biraz daha yakardı .Babası olduğunu bilmesem ondan nefret ettiğini düşünebilirdim .Sevgi bu adama hiç uğramamıştı ya da uğramış bir iz bırakmamıştı. Benim oğlum olsaydı Efe nasıl bakardım ona gözümden sakınırdım . Ama Rabbim böylesini uygun gördü belki de çocuğum olsaydı Efe'yi bu denli sevemezdim kim bilir.

-Türkan teyze annemi anlatsana bana

-Üzgünsün zaten yapma böyle .

-Lütfen Türkan anne anlat çok özledim onu o yokken tam olamıyorum hep eksik kalıyorum .

-Canım benim sen anne dersin de ben anlatmaz mıyım anlatırım tabi ama ağlama tamam mı?

     Yaşlı gözleriyle onayladı beni takati kalmamış demek ki anlatmasam içine kapanacak yine  anlatmalıyım kuzum yine mutlu olur belki.

-Bak şimdi senin annen çok zarif kadındı sana da çok düşkündü hem biliyor musun upuzun saçları vardı . Simsiyah naif insana huzur veren kısık gözleri vardı . İçi gülerdi gözlerinin görsen onu sevmemek mümkün değildi . Her gece odana gelirdi saçlarınla oynayarak uyuturdu.İstanbul'dan çok korkardı seni bozmasından korkardı ama bir yandan da gidemem buralardan derdi nefessiz kalırım.

Efe ben anlatırken dizlerim de uyumuştu çoktan ne olacaktı bu çocuğun hali nasıl kendine gelecekti bilmiyorum . Annesiz hatta babasızdı ve ayağa kalkacak kendinden başka dayanağı yoktu.Kendime kahve yaptım üstünü örttükten sonra düşünmeden edemedim . Efe benim oğlum olsaydı her şey ne güzel olurdu onu yanımdan asla ayırmazdım . Annesi arkadaşı her şeyi olurdum . Hayat elindekilerinin kıymetini bilmeyen insanlarla dolu gerçekten ben evlatsız o annesiz ..

OKSİMORONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin