-10-

72.8K 3K 583
                                    

Defne, kocasının arkasından bakakalmıştı. Hayatta olmayan o değil derken ne demek istemişti? İma etti şey onun hâlâ yaşadığı mıydı? Yoksa başka bir şey mi ima etmeye çalışmıştı?

O an aklına daha önce hiç gelmeyen bir ihtimal geldi. Tanıştıkları günden bu yana yaşadıklarını düşündü. Her ne hatırladıysa Arslan'ın yanında hatırlamıştı. Bir şekilde ona geçmişini hatırlatan bu adam aslında aradığı kayıp sevgilisi olabilir miydi? Bunu nasıl daha önce düşünememişti anlayamıyordu.

Çok küçük bir ihtimal de olsa belki de Ruhum dediği kadın kendisiydi. Anlattığı hikâye de yalandı. Olamaz mıydı?

Bu soruyu ona sormadan cevabını bilemezdi. Birden lavabonun kapısı açılınca derin düşüncelerinden sıyrılıp duştan henüz çıkmış olan kocasına baktı. Üzerinde sadece belinden altını örten havlusuyla kadına yaklaştı.

"Ne o? Çok beğendin galiba?"

Onun bu küstah imasına aldırmadan yavaşça yataktan kalktı. "Sana bir şey sormak istiyorum."

Arslan, kadının yüzündeki ciddi ifadeyi fark edince hızla toparlandı.  "Seni dinliyorum."

"Benim aklımı kurcalayan bazı şeyler var. Kazadan önce biz seninle tanışmış olabilir miyiz?"

"Kim bilir Defne? Dünya küçük. Belki de bir yerlerde karşılaşmışızdır."

"Arslan dalga geçme. Ben ciddiyim."

"Ben de ciddiyim. Belki de benim takıldığım gece kulüplerinden birine gelmişsindir. Ya da ne bileyim şirkette karşılaşmışızdır."

Genç adam, kadının sorusundan kaçmak için giyinme odasına girip dolaptan kıyafet seçmeye koyuldu. Ancak Defne'nin vazgeçmeye niyeti yoktu. İçeri girip adamın kolunu kavradıktan sonra kendisine dönmesi için zorladı.

"Ben öyle bir karşılaşmadan bahsetmiyorum. Seninle bir şeyler yaşamış olabilir miyiz diye soruyorum."

"Yani aradığın kayıp sevgilinin ben olabileceğimi mi düşünüyorsun?"

Defne, kocasının gözlerindeki bakışları fark edince birkaç adım geri çekildi.

"Belki de... O olmasan bile daha öncesinde bir şeyler olmuş olabilir. Çünkü nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama bana bir şekilde geçmişimi hatırlatıyorsun."

Arslan, ona bir şey belli etmemek için bariz bir savaş verirken yine maskesinin altına saklanıp alaycı bir ifadeyle gülümsedi.

"Hayırdır Defne Ural? Yoksa bana âşık olmaya mı başlıyorsun?"

Defne, hırsla kocasına yaklaşıp gözlerinin içine baktı. "Bu kadar küstah olmak zorunda mısın? Sadece bir soru sord-"

Cümlesini tamamlamasına izin vermeyen şey kocasının sıcak öpüşü oldu. Genç adam, karısını belinden kavradığı gibi kendine çektikten sonra dudaklarını kendine esir etti.

Bunu yapmaması gerekiyordu. Ancak onun bu hırçın hâllerine daha fazla dayanamamıştı. Hem ona böylesine yakınken uzak durmaya çalışmak öylesine büyük bir eziyetti ki, artık dayanacak gücü kalmamıştı.

Defne, dudaklarındaki tanıdık dokunuşla kendinden geçtiğini hissetti. O an daha önce hiç fark etmediği bir şeyi fark etti. Kocasının kokusu, öylesine tanıdıktı ki...

Arslan, geri çekildiğinde ona bir açıklama yapmak zorunda olduğunu biliyordu. Ancak kızın düşünmesine fırsat vermeden en iyi bildiği şeyi yaptı. "Bu sana tanıdık geldi mi Defne?"

Senden Başka Yok || Berna AslıhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin