4 | Sevgi

461 37 33
                                    

Çeviri için lokininkii 'ne teşekkürler

Gene aynı sabaha uyanmıştım. Nasıl geçecek bir ömür böyle ? Bu his sakız gibi üzerime yapışmıştı.

"Günaydın birtanem." Dün gece salonda uyanmıştım. Sanırım ışınlanmıştım. Gözlerimi açıp tavana baktım. Artık gülmekten sıkılmıştım, ağlamakta istemiyordum. Ne yapmalıydım, olanlardan sonra ? Belkide yardım almalıydım. Hayır, yapamam. Ben güçlü biriyim.

"Değilim."

"Efendim tatlım ?"

"Boşver. Hadi aşağıya inelim." Emir ayağa kalkmıştı, tam dışarı çıkıyorduki birden bana dönüp gülümsedi.

"Benim biraz işim var, geç gelebilirim." Hiçbir tepki vermeden yatmaya devam ettim. Birden telefonum çaldı. Arayan Cengizhan'dı.

"Alo."

"Alo!" Bu Cengizhan'ın sesi değildi.

"Kimsiniz ?" Dik bir şekilde oturmaya başlamıştım.

"Polis memuru Ayhan ben. Cengizhan Korkmaz'ı ölü olarak bulduk. Telefonda en son aranan kişi siz olduğunuz için sizi aramak istedim." Telefon birden elimden düşmüştü, aynı şekilde gözyaşlarımda. Sinirle üzerime düzgün şeyler giyip evine gittim. Her taraf darmadağınıktı. Evi dağıtmış olmalıydı. Emir de buradaydı.

"Emir!" Beni gördüğüne şaşırmış olmalıydı ki hareket bile etmedi.

"Niye geldin, sana kim söyledi ?"

"Kimse söylemedi." Elimden tutup beni bir aynanın karşısına götürdü. Makyajım yanaklarıma kadar akmıştı.

"Makyajın atmış."

"Umrumda mı sence ?" Elini bırakıp salona geçtim. Telefonu oradaydı. Herkes dikkatke incelerken olay yeri yazısıyla çevrili kısma çekip telefonu aldım.

"Hanımefendi, çıkır şuradan. Yoksa sizi tutuklamak zorunda kalırız. Telefonuda bırakın lütfen."

"Hayır bırakmayacağım."

Cengizhan'ın telefonunu alıp kurcalamaya başladım. Galerisi benim fotoğraflarımla doluydu. Gizli çekilmiş resimlerimle özellikle. Beni bu gece tam 9 kere aramış. Not defterinde ise bana ait özel bilgiler yazıyordu. Neler yediğim, neler giydiğim, nerelere gittiğim ve bunun gibi çoğu şey. Beni takip mi ettiriyordu ?

"Hadi balım seni evine bırakacağım."

"Ben giderim." Telefonunu yere fırlatıp arabama bindim. Ağlamaktan olsa gerek başım çatlıyordu. Trafik çok yoktu. Hemen eve geçebilmiştim bu sayede.

-----

Odama çıkınca kapıyı kilitleyip ağlamaya başladım. Çığlıklar atıyordum ama ağlıyordum.

"Melisa, kızım aç kapıyı."

"Melisa kızım." Annemin kapıya vurmaları her seferinde artıyordu ama bu benim ağlamamı kesmiyordu.

"O bebeği götür anne. Lütfen, görmek istemiyorum o şeytanı."

"Kızım öyle deme. O senin yeğenin." Ağlamam ve bağırışlarım dahada şiddetlenmişti.

"Aç kapıyı kızım lütfen, bebeğim lütfen."

"Git anne." Neden her şey bu kadar üst üste gelmişti ? Keşke hiç dönmeseydim. Annemin kapıya vurmaları kesilince yatağıma yatıp ağlamaya devam ettim. Bu sefer çığlık ve bağırış yoktu. Sessizce ağlıyordum.

PregnantHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin