Hala telefonumu kurcalıyordum. Videolara bakıp bakıp iç çekiyordum. Eski günleri özlüyorum. Buraya dönmeden önceki zamanları. Keşke hiç dönmeseydik, keşke hep Emir'le orda kalsaydık. Cengizhan aklımda hep yaşıyor kalsaydı. Artık hiçbir şeyi umursamak istemiyorum ama özlediğim çok şey var ve onları geri kazanmak için elimden geleni yapacağım. Emir ne olucaktı, Marcus'un teklifi? Çok karışık.
"Beni lütfen Zincirlikuyuya götürün." Cengizhan'ın yanına gitmem gerekiyordu. Ama onun yanına gidemezdim.
"Vazgeçtim, Cihangir'e lütfen." Adam sinirle nefes alarak müziğin sesini açtı. Bu müzik ruh halimle uymuyordu ama dinlemek zorundaydım. Daha fazla emir vererek kızdıramazdım. Kafamı cama yaslayarak dışarıyı seyrettim. Olanlar çok karışıktı. Kafamda cevaplanmayı bekleyen binlerce soru vardı. Birden telefonum çaldı. Arayan Emir'di. İlk açmamayı düşündüm fakat ne diyeceğini merak edip telefonu açtım.
"Aşkım, ondan ayrılmak için mahkemeye gittim. Kısa sürede ayrılıp eskisi gibi olacağız." Marcus neden böyle söyledi peki bana, ya da o düğün videoları neyin nesiydi?
"Gerçekten mi Emir, kurtuluyor muyuz?"
"Evet sevgilim. Kurtulduk. Artık beraber olabiliriz. Hadi şimdi eve gel. Kutlama yapalım."
"İlk önce giymek için kıyafet bakmam gerek." Telefonu kapatıp arabanın içinde dans etmeye başladım. Şöför bana aynadan bakınca öpesim geldi ve yanağına mutlulukla bir öpücük kondurdum. Çok mutluydum.
Bir süre sonra Cihangir'e geldiğimizde -ki trafikten dolayı tam olarak 47 dakikada gelmiştik- arabadan mutlulukla inip alışveriş merkezine ilerledim. Uzun süre dolaştıktan sonra bir kıyafet seçtim. Aynanın karşısına geçip kendimi inceledim ve sonunda güzel olduğumu anlayıp kasaya ilerledim. Onada küçük bir hediye almayı unutmadım. Dışarı çıkınca 10 dakika şöförün gelmesini bekledim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonunda arabaya binip Emir'in yolladığı adrese vardık. Arabadan inip yavaş adımlarla mekana ilerlemeye başladım. Gelmişti ve ben onu çok bekletmiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hoşgeldin bebeğim." Mekana girer girmez beni kapıda karşılamıştı. Sımsıkı sarıldıktan sonra hazırlattığı masaya ilerledik. Çok güzeldi. Mumlar, tabaklar, peçeteler her şey çok özeldi.
