Multi medya. Buse.
Özgür bizi evin önünde bırakıp gitmişti. Eve girdiğimizde misafir ler yani buseler evlerine gitmek için montlarını giyiyorlardı. Buse çok kızgındı yuzeme bile bakmadan evden çıkmıştı anne ve babasına selam verip. Busenin peşinden koştum arabaya binmiş ağlıyordu.
Oha ağlıyormuydu. Ben bu kadar cok kızacağını alınacağını bilemedim.
" buse açar mısın kapıyı"
Buse ilkte itiraz edip ama sonra vazgeçip kapıyı açtı.
"derin bana diyebilirdin seni umursamıyorum diye kalbim bu kadar kırılmazdı"
"Özür dilerim unutmuşum nasıl oldu anlamadım dalmışız "
"Ben seni kaç saatten beri bekliyorum ". Deyip tekrardan arabaya bindi.
Annesi babasıda geldiğin de gittiler.
Eve girdiğim de annemle babam yüzüme bakmadan odalarına girdiler o kadar mı çok beklettim ya uff salak derin, salak.
Odama girdim.Ali benim yatağımda oturmuş elindede bir kutu vardı.
"Derin vallahi kızın yerinde olsam seni balkondan aşağıya sarkıtırdım"
"Gel gel bide sen vurr yüzüme"
Kutuyu elinden alıp içine baktım benim fotoğraflarım vardı.
Yarın busenin gönlünü almam lazımdı.
Ali ben yatıcam deyip odadan çıktı.
Bende busenin gönlünü nasıl alabilirim diye düşünmeye basladım...
**********
Ali beni dürterek uyundırıp yattı kesin onuda annem dürtmüştür. Yataktan kalkıp banyoya geçtim elimi yüzümü yıkadıktan sonra formalarımı giydim.
Ali yide kaldırıp aşağıya indim annem bana arkası dönük iş yapıyor, babamsa gazete okuyordu.
"Bana böyle trip yapıcanıza dün gece beni arayıp haber verebilirdizin"
Hiç kimseden ses çıkmayınca ben de kahvaltımı edip aliyi beklemeye basladım. Alide aşağıya indiğinde kahvaltıya oturup sessiz sessiz yemeğini yedi.
" hadi derin çıkabiliriz "
"Tamam"
Deyip alinin arabasına gittik. Diceksiniz ali nin daha ehliyeti yok nasıl araba kullanıyor. Ehliyetsiz kullanıyor.
Arabaya bindiğimizden beri alinin çenesi susmadı.
"Nasıl alıcaksın busenin gönlünü"
23 kere sormustu ama bende 23 kere cevap vermemistim
Okulun önüne geldiğimizde hızlıca kafetaryaya gittim çünkü buse orada olur diye umuyordum. Gerçekten de oradaydı.
Arkadan gözlerini kapadım ama hiç bir cevap vermeyince bende açmak zorunda kaldım.
"Yaa ama buse sen küs olunca ben dayanamıyorum. Hem küsünce çok çirkin oluyosun gel barışalım güzelleş be arkadaşım.
Birazcık tebessüm ettikten sonra barıştı bu kadar kısa olacağını tahmin etmemiştim.
"Okul çıkışı bir yerlere gidelim mi??"
"Yine beni ekmiceksen neden olmasın"
"Uff buse sanki bilerek gelmedim"
"Tamam tamam zaten sana anlatmam gereken şeyler var dün çok abarttım.birazdan zil çalar hadi gidelim"
"Tamam"
Zaten sınıfa gidene kadar zilçaldı. Aliye baktığımda uyumuştu bende yanağına öpücük kondurup uyandırmıştım.
"Keşke bu sabah beni dürticeğine böyle uyandırsaydın rekorlar kitabına girer din heralde"
"Tabi oğlum ben mi öperek uyandırıcam evlenince karın yapsın sana öyle şeyler."
Ali zaten derste hep uyuyordu bende gidip özgürün yerine oturdum.
Hocada geldiğinde derse başladık.dersin yarısında kapı çalınca herkes uykusundan uyanıp kapıya odaklandı. Özgür olduğunu görünce herkes tekrardan uyudu ne kadar garip ama herkes resmen uyuyordu hemde özel okul olmasına rağmen.
Özgür yanıma geçip oturdu,
"Nerede kaldın ya hergün hergün geç kalıyosun!!"
"Noldu çirkin balık beni merak mı etti??"
"N-ne merak etcem ya seni dersin yarısını kaçırıyosun ondan dedim. Hem çirkin balıkta nedir Allah aşkına"
"Evet evet buldum artık senin adın çirkin balık "
"Offf!! Gercekten senin seviyene inemicem"
"İnme zaten seviyeme inipte napıcaksın ki orda"
"Beni sinir etmeyi çok iyi başarıyosun valla"
"Çünkü sinirlenince çok tatlı oluyosun"
Utanmıştım ilk defda bir erkek bana iltifat ediyordu. O yüzden böyle durumlarda ne denir pek fazla bilmiyordum.
Arkamdan ali dürtükleyince ilk defa bir işe yaradığını düşünerek arkamı döndüm.
"Ne oldu"
"Daha deminden beri sizi dinliyorum o sana bişey dedi kızardın biliyorum bir sey diyemiceni bende sana yardım ediyorum."
"Alişim benim canım kuzenim spaydirmenim"
"Kızım aliş aliş deyip durma benim yanımd kızlar tiksinip kaçıyoyaa!!"
"Öf tamam be şımarma hemencik"
Zilin çalmasıyla bütün uyuyanlar canlanıp dışarı çıktılar .
Bundan sonraki derste beden eğitimi olduğu için sevinçleri iki katına çıkmıştı.
Özgür yanıma gelip.
"Şey birazcık konuşalım mı?"
"Neyle ilgili"
"Babamla,babanla ilgili"
Birazcık şaşırsamda -yalan resmen şok oldum- "olur" deyip
Arka tarafa gidip banklara oturduk."İkimizde aynı durumda kalmışız babalarımız bizi terk etmiş.sen bizden nefret ediyosun hatta babandan, babamla en yakın zaman da konuşucam"
"Ben anlamıyorum neden benim olduğumu bile bile bizi terk etmiş"
Dur bir dakika babam özgürü ölü biliyormus bu onu bilmiyormu?
"Senin bizim evin önüne geldiğin gün babamla konuştum , babam bana sen doğmadığını annenle birlikte doğum sırasında öldüğünü söyledi"
"Ahh çirkin balık sende bunlara inandın öylemi"
"Evet nedenki ben hep babama güvendim"
"Banada ninem anlattı. Benim doğduğumu duyup kaçmış olduğunu söyledi"
"Biliyormusun Derin sen ona babam dedikçe benim içime bir şeyler oluyor, sanki nefes alamıyorum ".
Gözünden bir damla yaş aktı.hayır hayır ağlama ben dayanamam ki.
Yüzünü ellerimin arasına alıp " özür dilerim babanı senin elinden aldımız için. Özür dilerim özgür "
Deyip yaşlarını sildim.
"Çirkin balık , ağlakçı balığa döndü şok şok şok , aslında ağlayınca daha çok çirkinleşiyosun"
"Amaaa haksızlık sen niye bu kadar tatlı oluyosun"
Hemen ağzımı elimle kapatıp içimden geçireceğim sözleri dışarı vurduğumu farkedip hemen bir bahane uydurup yanından kalktım boşuna demiyordum salak kafam diyee..
Arkadaşlar vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin sizleri cokkk seviyorumm okur kuşlarım. :) :) :)