iyi okumalar...mültimedya derinin elbisesi ... <3<3<3
Alyay la konuştuktan sonra babam gelince özgürle birlikte gittiler.
Şuan sakin bir kafede babamla birlikte oturuyorum ve babamın telefon görüşmesini tam 30 dakkadır bekliyorum. En sonunda canıma tak etti, yani içimden düşünecekleri mi yanlışlıkla dışarıya vurdum.
"Offf yaa sıkıldım artık konuşalım ne konuşacaksak"dedim. Hemen ağzımı elimle kapatıp babamın telefon görüşmesini bitirmesini bekledim. Babam telefonunu kapatınca bitmiş olduğunu anlayıp babama
'Ne konuşacaksak konuşalım canıma tak etti artık' bakışı atınca babam da sıkıldığımı anlamış olacak ki söze atılın ilk o oldu.
"Kızım ilk olarak sana attığım o geceki tokat için çok özür dilerim." biraz düşünüp kafasını toparladıktan sonra konuşmasına devam etti.
"Ben senin iyiliğini istiyorum. Lütfen bana kızma diceksin artık beni rahat bırak ben seni rahat bırakırım ama hala özgür konusunda ciddiyim "
"onunla görüşmeni istemiyorum hatta seni o okuldan aldırmayı düşünüyorum "dedi.
Ağzım açık bir şekilde babamı dinliyordum, hepten sinirlerim tavan yapmıştı ne demek seni okuldan alıyorum yaa hem rahat bırakıcam diyor hemde okulunu değiştircem diyor hiç anlıyamıyorum hiç.
Ani bir öfkeyle sandalyeden kalkıp çantamı aldım.
"Baba senin anlayamıyorum. Hem beni artık rahat bırakacağını söylüyorsun hemde okulumu değiştireceğini. Ben asla okul felan değiştirmem , hem bu şehire gelme fikri senden çıktı bari azıcık bırak kendi hayatımdaki kararları kendim alıyım. Hem o özgür konusunu seninle konuşmıcam çünkü sen oğlun hakkında olumsuz düşünüyorsun" deyip bir hışımla dışarı çıktım.
Babamın bir huyunuda tanımış oldum. Bu zaman kadar babam dediğim adam kararlarımda yanımda durmuyor en acısıda bu canımı çok yakıyor. Sahile gidip biraz yürüdükten sonra cebimden telefonumu çıkarıp özgürü aradım.
"Alo"
"Efendim derin"
"Şey....Alya yanında mı?"
"Hayır evinde akşam için süslenmeye gitti, bir sorun mu var sesin kötü geliyor"dedi.
"Yok hayır bir sorun yok"dedim.
ikna olmak istercesine bir daha soru sordu.
"Baban la ilgili bi sorun mu?"dedi çekinerek. bende hemen konuyu değiştirerek,
"Neyse ya hadi ben eve gidiyim daha hazırlanıcam alya nın üzülmesini istemem, akşama görüşürüz" deyip telefonu kapattım.
****************
eve gittiğimde babam daha gelmemişti aliyle annem film izliyorlardı. sessizce yanlarına gidip arkadan ikisinede sarıldım.
"demek bensiz film izlemek he" dedim. şakadan kibirlenerek.
ali kaşlarını çatıp " yüzünü gören cennetlik bi okulda görüyorum başka ortalıktan kayboluyorsun" deyip burnumu sıktı. annem bana soran gözlerle bakıp.
"karnın açtır şimdi senin sana yemek hazırlıyım" deyip ayağa kalkıyorduki kolundan tutup
" yok annecim benim karnım aç değil ,aslında ben arkadaşlarımla dışarıya çıkıcaktım da tabi izin verirsen" dedim.
annem bir bana bir aliye bakarak.
"tamam o zaman aliyi de al yanına onunla birlikte çıkın hem alinin de canı sıkılıyrdu gezmiş olur oda " ali biraz düşündükten sonra gülümseyip
"neden olmasın" deyip bana sırıttı.
" tamam o zaman ben hazırlanmaya gidiyim" deyip hızlıca merdivenleri çıkıp odama girdim hızlıca bir duş aldıktan sonra üstüme elbiselerimden düz üstü dantelli olan kısa kesim olan elbisemi giydim ayyakkabı düz krem , küçük el çantam ile mükemmel gözüküyordum aynaya son kez bakıp aşşağıya indim ali çoktan hazırlanmış beni bekliyordu. kaşlarını çatıp bana baktıktan sonra pes edermiş gibi ofayıp kapıya ilerledi.
"derin seninle hiç elbise tartışmasına girmicem o yüzden lütfen bir an önce gidelim " deyip kapıyı açtı.
tamam der gibi kafamı sallayıp annem de ortalarda görünmeyince üstüme kabanımı alıp dışarı çıktım. aliyle birlikte araba ya doğru yürüdük arabaya bindikten sonra ali " ben seni istediğin yere bırakıp gidicem işlerim var " deyip arabayı çalıştırıp yol aldık.
"zaten biliyodum senin benimle gelmiceni " dedim kollarımı birleştirip.
*********
biraz vakit geçtikten sonra özgürle alyanın seçtiği yere geldik. ali burnumu sıkıp
" hadi in bakalım geldik" deyip arabadan indi bende indikten sonra alinin koluna girip içeriye girdik. özgürle alya yı etrafıma bakarak aramaya başladım özgürün elini kaldırmasıyla o tarafa baktım ufak bir tebessüm ettik ten sonra aliye yön vererek onların masasına götürdüm.
alya yla özgürü öptükten sonra köşedeki koltuğa oturup muhabbete daldık. biraz vakit geçtikten sonra alinin gitmediğini farkettim alyayla muhabbete dalmışlar konuşuyorlardı.
özgür yanıma gelip oturdu.
"çok güzel olmuşsun" dedi başını öne eğerek.
"teşekkürler , sende öyle " dedim utanarak.
oda kafasını 'teşekkürler ' anlamında salladıktan sonra yarın alyanın kontrolleri olduğunu onun yanına gidebilecekmiyim onu konuşuyorduk. karşıdan birinin gölgesiyle kafamı yukarı kaldırdım.tugayı görmemle çok şaşırsamda fazla çaktırmadım.
özgür gözlerimin baktığı yere bakınca gülümsemesi yüzünde soldu diyebilirim .
tugay sinsi bir gülümsemeden sonra "geldiğime çok sevinmiş gibi gözüküyorsunuz " deyip ortamıza oturdu. özgürün sinirlenmemeye çalıştığı çok belliydi. özgür ayağa kalkınca refleks olarak bende kalktım. "ne oldu nereye gidiyorsun?" dedim.
"biraz hava alıcam dışarıya çıkıyorum" dedi gözlerine baktığımda sanki benimde gelmemi istiyormuş gibi bi his sezince hemen lafa karışıp.
"iyi o zaman bende geliyim seninle" dedim tugayın kafasıyla sabitledim kafamı.
"sende burda oturabilirsin arkadaşım "deyip özgürün uzattığı koluna girip dışarı çıktık .
dışarının vermiş olduğu soğuk rüzgarla irkildim bu kadar soğuk olabileceğini tahmin etmemiştim.
**************
özgürle 1 saate yakın dışarıda oturmuştuk onun hayatından benim hayatım dan kısa kısa tanıtmıştık kendimizi. babamın bu gün söyledikleririni duymak istemesede ben ona söyledim çünkü gerçeklerle yüzleşmesi gerekiyordu.
alinin bize doğru koşmasıyla oturduğumuz yerden doğrulup aliye döndük.
"alii ne oldu ?" dedim korku dolu gözlerle.
"yoksa alya alyaya mı birşey oldu? alya nerede "dedi özgür aliye doğru yürürken....