İyi Okumalar :)))
**ÖZET**
özgür " siz film seçtiniz mi?"
"hıhı. seçtik" kulağına doğru yaklaşıp " burakla buseye romantik bir film seçtim onları oraya götüreceğiz" özgürün yanından ayrılıp burakla busenin yanına gittim." size çok kötü bir haberim var"
"ne oldu? bir sorun mu var?" buse endişelenmişti onun aksine burak sırıtıyordu. "küçük çocuklara sizin biletlerinizi verdim. en sevdikleri film miş. bende tek kalan biletleri aldım .malesef gençler çok üzüldüm" deyip yüzümü astım. buse burak a bakıp "benim için önemli değilde. burak ne der bilemem. "
burak sevinçle " zamanımız daralıyor ver şu biletleri" deyip biletleri alıp girdiler sinemaya arkamı döndüğümde anıl yine bana sırıtıyordu. "duyduğuma göre komediymiş filmimiz"
ikimizin kollarını omzumuza atıp ortamıza geçti ve simaya yürümeye başladık anıl gülüp
"çok eğlenicez" dedi ve bizi içeri çekti.
************
filmi izlemeye başladığımızdan beri. anıl ın anıra anıra gülmesinden insanlar dan uyarı alıyorduk. en sonun da görevlilerden biri bizi dışarı attı.
"eh anıl yani ne anıra anıra gülüyorsun, filmdende hiç bir şey anlamadık"
"Derin ne yapabilirim. komedi filmi adı üstünde"
özgür kızgınca anıla baktı " oğlum gülsen hadi neyse . sen eşek gibi anırıyorsun. gülmen bile batıyor"
anıl kollarını kelebek yapmış bir bana bir özgüre bakıyordu. "eee yemek mi yesek?"
özgür geri geri adım atıp "seninle ben yemeğe gelmem ordanda kovulmak istemiyorum"
"uf didişmeyi kesin. buseyle burağın çıkmasına daha 1 saat var"
anıl ellerini çırpıp "ben buldum"
özgür "ben korkuyorum" "bende" dediğimde "korkmayın korkmayın .bowlinge gireceğiz deyip çekiştirmeye başladı bizi.
içeri girdiğimizde anıl koşarak ayakkabısını giydi. bizde giyip peşinden gittik. anıl bowling topu seçerken bizde sıramızı bekliyorduk. beş dakikalık top seçiminden sonra anıl topunu alıp gitti.
özgür"sakın topu atayım derken sende gitme"
anıl"hah dostom ben sen değilim" özgür kahkaha atarak "sen zaten bir ben olamazsın" deyip gülmeye başladı. yanındaki kızları dikkati özgüre odaklanmıştı. sinirle kızlara bakıp özgür ün yanına gittim.
"çok çirkin gülüyorsun , gülme"
"o da nereden çıktı şimdi" özgür etrafına bakınca bir sürü kızı gördü. utançtan yerin dibine girdiğimde sıra bana gelmişti. hemen kalktım onun yanından.
anıl topu atmıştı ama top yandan giderek bir biblo düşüre bilmişti. her zaman bir yöntemim vardı. karpuz atışı. tutmuş atacaktım ki .arkadan özgür ün gelmesiyle irkildim.
"sakın bana böyle atacağını söyleme"
"evet böyle atacağım"
arkama geçerek ellerimi topun deliklerine koydu. iki koluyla etrafımda duruyordu. nefesi boynuma çarpınca gıdıklanıp kafamı yana yatırdım. sırıtışı yüzünde yayılınca utancım daha da arttı.
topu attığımda bütün hepsini devirdiğimi gördüm. havaya zıplayıp
"yes be. yaptım" deyip özgür ün boynuna sarılacaktım ki anıl özgürü itip benimle sarıldı. bir ana şaşırsam da bir şey demedim. özgür anılı çekip yürümeye başladı. bir şeyler söylüyordu. ne dediğini çok merak ediyordum.