ByCll-1

823 76 16
                                    

Başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniz  🎈


Yeni bir gün !
Yabancı , renksiz tahammülsüz..
Olmak istemediğim bir yerde olmak istemediğim bir hayata uyandığımda biraz hayal kırıklığı ve kaderin acımasızlığını hissettim . Ki sevdiklerimin olmadığı bu gezegen bile yabancıydı artık bana .Böyle hissetmek acınasıydı .Ama hayat koşullarının ve zamanın beni sürüklediği bu hayatın içindeydim. Artık bişey lere istemesemde ayak uydurmak zorundayım.
Merhaba elit ama mutsuz hayatım !!

Yabancı yatağımdan kalktım.
Hiç tarzım olmayan Siyah beyaz ayıcık kafalı terlikleri giyip  pencereye doğru yürüdüm storu çekip camı açtım odamın en can alıcı yönü çamların önünde olmasıydı bu kozolaklar bana yalnız olmadığımı hissettiriyordu . Dün gece yağmur yağmıştı hava çokta heyecanlı değildi ama bu koku yağmur kokusu huzurun adıydı muhteşemdi ve tebessüm ettirebiliyordu en azından
biraz böyle düşünürken kendime geldim . . Bu  yeni evimdeki ilk sabahımdı, güzel büyük ve düzenli bir odaydı.
Evet bu oda bana huzur verecek kadar beyazdı ama yabancıydı işte alışkın olmadığım bir tarzda zenginlik görseliydi .Bu pahalı mobilyalar hiç samimi değildi. Bu yeni hayatıma nasıl alışabileceğimi bilmiyorum belkide hiç bir zaman alışamıyacaktım. Annemle yaşadığımız ayvalıktaki evimizi özlüyordum bana ait olan herşey ordaydı ve bende oraya aittim . Annem benim meleğim onu çok özlüyorum geçen sene onu toprağa verdiğimde bütün hayatım bitmişti. Onunla birlikte o toprağa gülücüklerimi ,mutluluklarımı , hayallerimi ve hatta birlikte yaşadığımız hüzünleri gömmüştüm . Fiziki olarak yaşıyor olabilirdim ama ruhen kesinlikle yoktum. Çünkü Meleğim yoktu artık .  Böyle düşünürken gözlerimin dolmasına izin verdim. Ama ağlamıyacaktım güçlü olup yaşamalıydım meleğimde böyle olmasını isterdi ne de olsa bu hayatla savaşmayı her şeyin üstesinden gelmeyi ondan öğrendim .
Pencerede böyle düşünürken rüzgarın yüzüme çarpmasıyla kendime geldim nemli gözlerimi  silip yabancı oda ya döndüm.
Bileğimdeki mor tokamla saçıma dağınık bir topuz yapıp,  yatağımı topladım gardolabın  kapısını açıp   Karşımdaki pahalı kıyafetleri görmezden gelerek ayvalıktan getirdiğim çiçek desenli elbisemi üstüme geçirdim
Çantamıda hazırladıktan sonra bakır rengi  saçlarımı açık bıraktım birazda rimel sürdüm yeşil göz rengim ortaya çıktı ve son olarak toz pembe rujumdan hafifçe dudağıma sürdüm solgun ve yorgun yüzüm biraz canlanmış görünüyordu .
İçeriden gelen çatal kaşık sesleriyle kahvaltının hazırlandığını anladım.
Daha sonra kapıyı tıklayıp içeri giren bu yabancı ve önemsiz adam bana gülümseyerek;
-Miray
- Sude annen harika bir kahvaltı hazırladı seni bekliyoruz kızım.
Anne mi ? Neydi şimdi bu benim damarımamı basmaya çalışıyor o içerideki süslü yapmacık barbi asla benim annem olamaz benim bir tek annem var onunda ismi Canan ve o hala benim yüreğimde nefes almaya devam ediyor Böyle iç sesimle konuşurken soğuk ve sert bakışlarımla yabancı adama net konuştum.
-Sude hanım boşuna zahmet etmiş bir şey yemicem.
Bu sözlerimin üstüne yumuşak uslubunu birazdaha ciddileştirerek
-Böyle aç duramazsın Miray.
Okula gideceksin ve zinde olmalısın zaten çok zayıfladın kızım halsiz düşeceksin Sude ve Melis bizi bekliyor ben şimdi masaya gidiyorum ve 5 dakikaya sen de geliyorsun.
Bu emir verici sözlerden hoşlanmadım ama bu yabancı adamla daha fazla tartışmak istemiyordum.
Fazla  ciddiye almayan bir tavırla
-Tamam  dedim .
Sonra mennun olmuşcasına dışarı çıktı
- Ağlamamak için kendimi sıktım yıllardır yanımda olmayan bu yabancı adam şimdi benim babam olduğunu sanıyordu bu ne yüzsüzlük !! En kötüsüde yaşamak için ona muhtaçtım daha doğrusu onun imkanlarına. Annemi karnında bir bebekle terk etmiş beni istememişti . Şimdi bu babalık rolüne kendini çok kaptırmıştı . Yıllar sonra kendini baba olarak gören bu adamın samimiyetine kimse inandıramazdı beni .Ondan nefret ediyorum ve hatta iğreniyorum aşığım dediği karısı ve karnındaki çocuğunu sırf ailesinin serveti için terk eden bir adamın karakteri tartışılamazdı heralde. Ve bir hafta sonra evlenmesi nasıl bir karaktersiz olduğunun kanıtıdır bence . Oysa benim meleğim okadar güzeldiki bu adama çok fazlaydı ama onun bizi hiç düşünmeden terk eden bu adama hala aşık olduğunu gözlerinden anlıyordum. Anneme birçok yakışıklı adam evlenme teklifi etmişti ama benim bir başkasına baba dememi istemediği için kabul etmemişti . Benim masum meleğim . Fakat bu adam kendine yeni bir hayat kurmuştu bile diğer karısından olan kızı Melis benim le aynı yaştaydı ama o bizim yanımızda olmamıştı onları tercih etmişti . Ve bende hiç bir zaman onu babam olarak kabul etmicem .

Lise de derslerim çok iyiydi ama Annemi kaybettikten sonra   Son bir sene hiç ders çalışmamış okula bile pek gitmemiştim bu yüzden üniversite sınavım berbat geçmiş ve hiç bir devlet üniversitesi ni tutturamamıştım bu halime öğretmenlerimde çok üzülmüştü benim gibi başarılı bir öğrencinin hiçbir üniversiteyi kazanamamısı içler acısıydı zaten tuttursamda okul masraflarımı karşılayacak param yoktu hayır beş parasızdım annemin ölümüyle ayvalığa gelen bu adam beni yanına almak istedi ve benim hayır demek gibi bir lüksüm yoktu ona muhtaçtım.
Çok iyi ya hiç bir zaman annemin yanında olmayan bu adam şimdi ölmüş bedenin yanındaydı birilerinin bizi fark etmesi için illa ölmemizmi gerekti!
Bu tek taraflı adaletin hazin sonuydu benim meleğim .
Ama yine kötüler kazandı ve hazır bir biyolojik çocuğa konan bu yabancı adam beni alıp İstanbula getirmiş ve onunla yaşamamı istemişti .
Beni Özel Yeditepe üniversitesine yazdırmıştı .
Ve şimdi benim bu imkanları kullanıp ileride kendi hayatımı kurmam lazımdı meleğim için yaşamalıydım ve bu soğuk yabancı adamdan kurtulmalıydım.

                   _

"Günaydın Miraycıım "
"Günaydın Sude"
Sude dediğimde bana bozularak bakan yabancı adama omuz silktim.
Yerime oturup tabağıma birşeyler aldım. Melis'in sinir bozucu bakışları arasında kahvemi içtim. Sabahları kahve  içmeden kendime gelemezdim.

Bu arada barbi Sude konuştu.
" Hayatım kızları okuldan sonra alıp birşeyler yapmayı düşünmüştüm hem Miray 'a İstanbulu gezdirmek istiyorum ne dersin "?
" Tabiki neden olmasın çok iyi düşünmüşsün sevgilim "diyen yabancı adama gıcık imajımı fırlattım . Ama mecbur kabul ettim.
-Melis ,Bana uyar zaten bayadır alışveriş yapmamıştım.

- Sude : İyi bakalım sizi okuldan alırım ozaman bitanem . Buarada Meliscim Miraya okulda yardımcı olursun demi hayatım .
- Siz hiç merak etmeyin annecim olurum tabiki . Dediğinde hiç samimi gelmedi hatta bu kızdan çekiceğin var mesajını aldım .
Bu sıkıcı havayı bozdum ve
- Ben çantamı alıyım diyerek odama gittim
Çantamı ve ıphonemi alıp kapıya doğru çıktım.
Krem babetlerimi giyip şöförün sürdüğü arabaya bindim .
Meliste sol daki koltuğa oturdu.
Okul uzaktı bütün yol boyunca dışarıyı seyrettim burası farklıydı ve bende buradan farklıydım.
Melis 'le hiç konuşmadık zaten elinden telefon düşmüyordu bu kadar ilgisini çeken ne vardı o telefonda  anlamıyorum gerçekten. Evet o değişik bir kız .
Ahh neyse sorunum Melis değil
Şu anda tek bir sorunum var ,yalnızım.
samimiyetsizliğin tam ortasındayım bu şehir kadar yabancıyım kendime
Kırgınım evet kaderimin değiştiği yerdeyim çünkü hiç bir şey istediğim gibi gitmiyor . Ve üzgünüm çünkü annem yok . Ve öfkeliyim çünkü gururumu kaybediyorum . Haykırmak istiyorum ama ses çıkaramıyorum . Bu yaşadığımı bir filmin dram sahnesinde izlemiştim sanırım ve şimdi içindeyim gülünç hayat beni içine aldı.

                

Okula geldiğimizde Melis'in kulaklığını çekip geldik dedim bu kız gerçekten nerde yaşıyor böyle!

İnstagram: sumeyyedmrtss

BAY COOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin