Odama vuran güneş ışıklarıyla sabah olduğunu anladım..
Uykumun en tatlı yerinde rahatsız edici aydınlığa gözlerimi açmak zorunda kaldım..
Yeni bir güne uyanmak bir gün daha yaşamak için söz vermektir..
Evet belki çok beklentilerimiz var bu hayattan
Ama şöyle bir durumda varki hayat bizim beklentilerimizi yerine getirmek zorunda değil ..
Tek başına okumalıyız bu kitabı ve abcleri göze almalıyız bir tek ben seçebilirim doğru şıkkı ben lazımım bir tek .
Zor bir dünyada yaşıyoruz kuralı iyi bilmeliyiz kaybettiklerimiz kazanacaklarımıza değmeli.
Ve eğer bir cümle kurmam gerekirse " zaman bir kum saati hayatsa bir puzzle sanki".Gözlerimi ovaladım. Beyaz battaniyeyi attım üstümden uyumaktan uyuşmuş cesedimi kaldırdım. Dün 9.00 ' da uyumuştum şuan saaat 10.00.
Ohaa 14 saatmi uyumuşum yüzümde bir şaşkın emoji belirirken teknolojik yaratık çaldı . Bugün fazlama tersim acaba ben?
Sesinden kurtulmak istercesine aldım elime Mine'nin ismini gördüğümde somurtuk yüzümü bir gülümseme kapladı ahh yine unutmuştum onu aramayı.
Biraz mahcup biraz mutlu açtım telefonu .
" Miray nasılsın ?napıyosun ?seni çok merak ettim kaç kere aradım ulaşamadım neden hiç aramadın kızım ?" Diye motora bağlayan Mine'nin nefes almasını bekledim ve" Ahh Mine hep bir şey çıktı dönemedim sana birdenbire öyle bir hayatın içine düştümki herşeyim altüst oldu seni de çok özledim "dedim nerdeyse ağlıyacakmış gibi..
" benim iyi kalbi dostum senin için çok üzgünüm bende seni çok özledim merak etme bunlarıda atlatıcaz sana söz veriyorum " dedi beni teselli edercesine .." Biliyorum üzüldüğünü Mine ama bu adama bu insanlara bu eve alışamadım hele annemin olmadığı bir hayat ölüm gibi ne kadar tebessüm etsemse İçimde hep ağlayan bir Miray var " dedim artık ağlamaklı olan ses tonumla.." Ahh seni seviyorum meleğim belki sana boş gelicek ama lütfen iyi olmaya çalış daha çok güzel günlerin olucak baban baban nasıl davranıyor sana pişmanmı gerçekten" dedi...
" Mine o benim babam değil ve açıkcası pişman olmasıda umrumda değil ona karşı hiç bir şey hissetmiyorum onun yanında sadece şu lanet olası hayatta yaşamak için kalıyorum " dedim . " Miray böyle konuşma tabikide yaşıcaksın hem sana kötü davranmıyorlarsa iyi insanlar olabilirler hem belki babanında kendine göre haklı sebepleri vardır" dedi
" Mine bu konuyu kapatalım sen neler yapıyorsun " diye sordum.
" peki canım ben de sensiz eğleniyor sayılmam sen benim tek dostumsun biliyorsun hatta üniversiteyi İstanbul'da okumak istiyordum ya babamları ikna edemedim burda okumama karar verdiler nasıl üzüldüğümü bilemezsin " dedi çok üzgün bir ses tonuyla .
" olsun Mine ailenle aranı bozma biz yine görüşürüz ama bak ben tek ailem olan annemi kaybettim aile bir daha bulunmuyor " dedim ona..
bana hak vererek " evet haklısın ama üzülme bak söz ver bana dedi .
"Söz " dedim gülümseyerek . Ve ekledim " sende üzülme yine konuşuruz şimdi okula gitmem lazım seni seviyorum " dedim.." Bende seni seviyorum merak etme dostum üzülmezse bende üzülmem görüşürüz .
" görüşürüz "diyerek kapattım telefonu .
Gerçekten Mine'yi özlemiştim benim tek gerçek dostumdu o sesini duymak bile yetmişti._
Odamın kapısını tıklayan yardımcıya " girebilirsiniz " dedim.
İçeriye giren otuz yaşlarında ki yardımcı bana" Miray hanım babanız sizi kahvaltıya bekliyor " dedi.
Baba kelimesi sinirlerimi bozsada sakin yüz ifademle " üstümü giyinip geliyorum " dedim... Ve ekledim " birde lütfen bana hanım demeyin Miray demeniz yeterli " dedim çünkü bundan hoşlanmadım .
" olur Miray " diyerek gülümsedi ve dışarıya çıktı .
Yatağımı topladım. Detoru çekip camı açtım. Hava miss. Ve ben bu çamların kokusunu içime çekerim. Yaşama iç güdülerim canlandı. Yaşamaya değer şeyler vardı. Ben bunu görmezden gelsemde. Şu an gökyüzünü gördüğüm gibi yarında görmek istiyordum evet.
Üstümü değiştirmek için gardolabın kapağını açtım askılıktan dikkatimi çeken iki kıyafeti elime aldım zaten çok kararsız bir insan değildim.
Yatağıma oturup elbise pijamamı çıkardım siyah opak çorapları dizimin üstüne kadar çektim borda belden oturtmalı eteğimide giydim , sonra kısa beyaz v yaka ve çizgili olan kazağımı üstüme geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAY COOL
Teen FictionYaşamakla cezalandırılmış gibiydim. Kuzey, yaşamanın bir umut olduğunu söyleyinceye kadar.