11. Bölüm

61 3 1
                                    

Tracy 'nin fikri hoşuma gitmişti . Beklemek mantıklı olabilirdi . Beklemek . Acaba ben ne kadar uyudum ?

- Tracy ben ne kadar uyudum .

- şey söylemesem daha iyi olur .

- Neden ?

- Biraz fazla uyudun .

- Ne kadar fazla .

- 4 gün .

- Ne ! Yuh ! O ha ! Ben 4 gün ! O ha !

- :) Emma . Şaka şaka .

- Seni öldüreceğim Tracy .

- Biraz zor canım .

- Yok ya ! Tracy 'nin şu anda acı çekmesini sağlıyorum .

Birden bire Tracy yere düştü ve kıvramaya başladı . Ben ne yaptım .

- Tracy 'nin acıdan korunmasını sağlıyorum .

- ( Zar zor ve ölmek den kurtulmuş bir sesle ) Saol .

- Bu güce sahip olduğumu bilmiyordum . Affedersin .

- Sorun değil . Ben de bu gücü görmemiştim . Seni tanırken yani . Bu arada (13)(5)(22)(22)(12)(3)(1)  i buldun mu ?

- Hayır . Sanırım en yakın arkadaşımı bulamayacağım .

- Aramaya devam et .

- Bence odana çıkıp dinlenmelisin .

- Tamam . Sen Tom u bekle o zaman . İyi geceler .

- Sana da .

Tracy odasına çıktı ve kapıyı sertçe kapattı . Yupi . Tracy and Tom uyurken . Ben de Blacher ı kurtarırım . Bu sayede onlara bir zarar gelmemiş olur. 

Kapıya doğru koştum . Bot gibi  spor ayakkabı gibi bir ayakkabı giydim . Üstüme bir mont giydim ama mont kim indi bilmiyordum . Ceplerini kurcaldım . Bunun tek bir amacı vardı o da monttan değerli bir eşya çıkabilir ve o eşya kaybolursa ben sorumlu olurum . Cep lere bakarken bir not buldum .

Vaktin varken kaçman gerek Tracy . Dünya kurtulamayabilir . Kaç ve gücünü kullan kurtulan tek yeri bul oraya git . Biz oradayız .

                                      Jane ve Frank ....

Bunun bir açıklamadası olmalı . Notu cebime koydum . Sonra dışarı çıktım . Soğuk iliklerime kadar işliyordu . Bu hissi çok az yaşıyordum . Başka bir değişle karı çok nadir olarak görüyordum . Bu görüntü çok hoştu . Kafanı topla Emma . Kendine gel önce Blacher ı kurtarman gerek .

Tom un ağızından ,

Karşımda bembeyaz karlar vardı . Tabi üstlerinde de cesetler . Ellerime bakıyorum . Lan benim kız gibi ellerim ne ara oldu . Dur bu Emma nın annesinin yüzüğü . Bana anlatmıştı . Annesini özleyince ona baktığını söylemişti . Evet bu kesinlikle Emma . Harika . Ben orada baygın yatarken sen git ateşten güç al . Oldu canım oldu . Beni umursamadığını sen . Bana ne oluyor ya . Emma nın bedenindeyim diye kız gibi trip atmaya başladım .

Koşmaya başladı .

- Blacher .

Bunu söylemedi sadece düşündü . İnanılmaz bende at istiyorum . Bana ne bana ne bende istiyorum . Yaa ama ya . Bana ne oluyor .

- Burdayım . Yanımda bir Kız var sarışın . Karşımda da Live Stubborn .

- Ne ciddi misin ?

Yok değilim .  Orda diyo hayvanın .

- Evet .

Ya dedim ben sana di mi dedim dedim .

- Tamam nerdesin ?

Sence nerde ? Yerin altında !

- Yerin altındayım . Bir zindanda .

Hah bi zindan eksikti . Tamam hadi gidelim .

- Nasıl bir yer ?

Bir de soruyorsun Emma . Hiç zindan görmedin  mi ?

- Aşağı in . Zindan dolu her yer .

- Tamam Blacher .

Hadi gidelim artık . Koşmaya başladı.  Beni dinledi inanamıyorum Emma beni dinledi .

Emma nın ağızından ,

Hızla kosuyordum ve kendimi derin çukura attım . Atladigim an :

- Kendimi koruma altına alıyorum . dedim .

Yere düştüm . Ama ne canım acıdı ne de bir yerim kırıldı . Karşımda garip bir yaratık vardı . O beni görmeden bir oyuğa girdim . Yaratık durdu . Bende elefonumdan resmini çektim . Mor ve pembeye benzeyen bir yaratıkdı , dişleri çok kötü görünüyordu . Biraz korkutucuydu ama bunlardan korkarsam nasıl bir koruyucu olabilirdim ki ?

Yaratık gidince ilerlemeye devam ettim . Zindanların üzerinde sayılar vardı en son sayıya geldiğimde şok oldum sayı  (13)(5)(22)(22)(12)(3)(1)  di . Ne yani en yakın arkadaşım bir zindan mı ? Olamaz bu olamaz . İmkansız .

İçine doğru baktım Blacher oradaydı . Yanında sarışın bir Kız ve kızın karşısında ise Live Stubborn vardı . Demek doğru söyledin Blacher . Bu o sadece yakalanmış . Yanındaki kız çok güzeldi . Sapsarı saçları uzun zamandır görmediğim güneşi hatırlatıyordu .

Kilidi kırmayı demedim . O sırada Blacher bana yardım için güç veriyordu . Onun gücü bana geçiyor gibiydi . O ben gibi acı çektirimiyor . O koruyordu . Hatta o kadar güçlüydü ki beni bile parçalardı  .

Çıkmadan önce içeri girdim kızın yanına gittim . Masmavi gözler bana çevrildi .

- Sen kimsin ? Diye sordum ona .

- Jessica . Dedi .

- Yeterli gücün var mı ? 

Kafasını salladı . Ayağa kalktı . Birlikte Live Stubborn u kaldırdık . Koşmaya başladık . Karşımıza bir merdiven çıktı Jessica :

- Buraya kimseyi koymuyorlar . Kacabilecek kimse olduğunu düşünmüyorlar .

Merdivenlerden yukarıya çıktık . Son basamakta karşımıza o yaratık çıktı . Jessica :

- Görünmez olmak istiyorum .

Biz  de görünmeden . Tracy 'nin evine gittik .

5 YILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin