3. BÖLÜM: Ne çeviriyor bu çatlaklar

47 1 0
                                    

Multimedia ZAFER

Zümra

Ertesi sabah uyandığımda nerede olduğumu kavrayamadım. Fazla uzun sürmeden dün gece olanları hatırlayınca rüya olmasını dileyerek odama ilerledim. Kapıyı açınca içim rahatladı. İçeride kimse yoktu. Yine de Elif in odasına bakmakta fayda olduğunu düşünerek oraya ilerledim. Korkarak kapıyı araladım. Görüş alanıma Elif in makyaj masası girdi. Biraz daha açınca gardrop görüş alanımdaydı ve son bi gayretle biraz daha açınca gardrobun aynasından gördüğüm kadarıyla orda da kimse yoktu. Emin olmak için kapıyı tamamen açtım. Ve... Evet! Yoktu. Ne Anneannem ne babaannem içerde değillerdi. Sevindim. Aynı zamanda kendimden nefret ettim. Bu durum hiç hoşuma gitmedi. Onların gelmesini elbette çok isterdim ama temelli taşınmaları... O zaman ne olurdu? Bunun cevabını kesinlikle bilmiyordum.

Düşünceli bir şekilde odama gittim. Dün gece uyuyakaldım demekki. Gerçek gibi bi rüyaydı sanki.
Bi an düşündüm de taşınsalar hiç de fena olmazdı. Burdaki iş olanakları Bursa ya oranla daha avantajlı. Sonra arkadaşlarım da var tabi. Özellikle Elif... Onu bırakıp Bursa ya gitme fikri başından beri beni hep huzursuz ederdi zaten. Bi şekilde onu da götürmeyi planlardım ama onun da kurulu bi düzeni vardı sonuçta...

Elif le İstanbul a geldiğim zaman karşılaştık. Okula kayıt yaptırmaya gelmiştim. Onu okulun bahçesinde ağacın altındaki banklardan birinde otururken gördüm. Ağladı ağlayacak gibi duruyordu. Ama çok güçlü olduğu belliydi. Kendini tutmayı başarıyordu. Yanına gidip gitmemekte tereddüt yaşarken beni farketti. Günde en az yirmi kişi ona kayıt binasını soruyordu herhalde ki;

"Kayıt yaptıracağın yer ikinci katta soldan ilk kapı." Dedi

Tebessüm ettim. Biraz yanına yaklaştım.

"Evet kayıt yaptırmaya geldim. Ama sana bunu sormak için gelmedim. Sadece... biraz kötü gördüm seni. İyi misin?"

Biraz gülecek gibi oldu ama hemen toparladı.
"Bu gün bana nerde kayıt yaptırılıyorun dışında gelen ilk soru... iyiyim. Önemli bi şey yok. Yardıma da ihtiyacım yok. Sorduğun için Sağol. İyi bi kıza benziyosun. Ama bi an önce gidip kaydını yaptırmalısın yoksa biraz sonra herkes öğle arası yemeğe çıkacak ve sen onların dönmesini beklemek zorunda kalacaksın."

Vay anasını yaaa... Bu kız benden de iyi. Bende nefes almadan konuşurum ama bu kız bu kadar şeyi nefes almadan nasıl konuştu. Ailem bana konuşurken öleceğimi söylerken bu kızdan habersizlerdi. Sanırım bu kızı ağır vaka olarak hastaneye yatirabilirlerdi.

Gitmeden ona kendimi tanıtmak istedim. Elimi uzatıp

"Teşekkür ederim. Ben Zümra. Buralarda yeniyim. Yani bu okula bu şehire buranın insanına her şeyine yabancıyım. Bursa dan geldim. Üniversite okumak için. Ailem burda değil beni buraya yerleştirip gittiler."

Sanirim o da şaşırmıştı çünkü kaşları alayla yukarı kalktı. Az önceki karamsar halinden sıyrılmış görünüyordu. Ona iyi geldiğimi düşündüm. Kafasını dağıttığım için kendimi tebrik ettim.
Kaşlarını yavaşça indirirken

"Memnun oldum Zümra. Ben de Elif. Ben buralardanım. İkinci yılım."

"Ben de memnun oldum Elif. Neyse ben kaydımı yaptırayım. Umarım tekrar karşılaşırız."

Dedim ve kaydımı yaptırmaya gittim. Kayıt işlerimi kolayca hallettikten sonra eve gittim.

Bir kaç gün sonra okula gittiğimde bi karar vermiştim. Evde tek kalıyordum ve bi ev arkadaşım olmalıydı.

Bi ilan hazırlayıp çoğalttım ve okulun nerdeyse her yerine astım.
Aklıma gelseydi kız ev arkadaşı aradığımı elbette ki yazardım.
Bu ihmalim dönüp dolaşıp kendi başıma patladı tabi.

Aşk-ı Entrika BAŞTAN YAZILMIŞ KADERİMİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin