-6

34 1 0
                                    

Hani olur bazen.Tutamazsın kendini...Söylememen gereken bir şeyi kaçırırsın ya ağzından.
İşte şu anda tam o konumdaydım.Poyraz'ın gözlerini sonuna kadar büyüterek yüzüme bakmasından benden bağımsızca çıkan kelimeyi duyduğunu anlamıştım.
Bana bir ömür gibi gelen bakışmamızdan sonra sessizliği o bozdu."Ne?"dedi hayretle.
Oturduğum yerden çabucak doğruldum ve "Saçmaladım işte yok bişey."dedim kendimin bile inanamayacağı bir telaş ve ses tonuyla.
"R-Rüya baban sana.."sözünü kesen şey benim sesim olmuştu.
"Poyraz!"dedim dişlerimi sıkıp."Saçmaladım diyorum uzatma!".

İnanmadığını biliyordum.Ama ona açıklama yapmak zorunda olmadığımı da biliyordum.Aklıma beni o çocuklardan kurtarması geldi.Sanırım yine beni takip etmişti.Başka bir zaman olsa bunun hesabını sorardım.Ona  beni takip etmemesi gerektiğini söylemiştim ama bugün böyle bir şey yapmasaydı şu anda...Düşüncesi bile gözlerimin dolmasına yetiyordu.Bunu ikinci kez kaldıramazdım.
Poyraz'a baktığımda gözlerini karşısındaki duvara dikip kaşlarını çatar bir halde gördüm.Söylediğim sözler kafasını karıştırmıştı.

"Teşekkür ederim."dedim burnumu çekerek.Gözlerini duvardan çekip benim gözlerime odaklandı.
"Sen olmasaydın onların elinden kurtulamazdım.Ben...çok teşekkür ederim."dedim gülümsemeye çalışarak.
Gözlerini benden çekip başını olumlu anlamda salladı.Tekrar duvara gözlerini dikti.Bir şey demesini bekledim ama duvara odaklanmıştı.Konuşmayacağını anladığım da "Ben artık gitsem iyi olur."dedim.Nil'in çok meraklandığına emindim.Yine bir şey dememişti.Arkamı döndüm ve yürümeye başladım.
Bir süre sonra arkamdan adım seslerini duydum.Kolumu tutup beni kendine doğru çevirdi.

"Rüya baban sana ne yaptı?"dedi kaşlarını çatarak.
Bıkkınca nefes verdim ve gözlerimi devirerek"Bir şey yapmadı."dedim sabırla. Sinirlenmeye başladığımı hissediyordum.
"Rüya!"dedi sesini yükselterek."Bana her şeyi anlatıcaksın."Evet.Sinirleniyodum.

"Seni ilgilendirmez."dedim tıslayarak.

"Rü..."

"Kes!"dedim boğazımı yırtarcasına.

Yine o sahne gözlerimin önüne gelmişti.Babamın dudaklarının boynumda dolaşması,ellerinin ahlaksızca vücudumda dolanması ve iğrenç sahneler...
Yüzümde ıslaklık hissedince ağladığımı anladım.Ben unutmaya çalışırken Poyraz'ın ısrarla üstüme gelmesi sinirlerimi bozmuştu.

"Bak beni o şerefsizlerden kurtardın  teşekkür ederim!Ama hayatıma burnunu sokmaktan vazgeç!".Sesim boş sokakta yankılanmıştı.

"Neden ağlıyorsun?"dedi beni takmayarak.
Bir şey demeden göz yaşlarımı silmeye çalıştım.Yine gerizekalı gibi ağlıyordum.
Yaşlar benden bağımsızca akıyordu.Becerememiştim hiç bir zaman göz yaşlarımı saklamayı.
Silmeye çalıştığım halde hâlâ göz yaşlarımın aktığını farkedince boşa çabaladığımı anladım.Serbest bıraktım sonunda kendimi.
Yine karşısında hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
Şizofrence davrandığımın farkındaydım ama zaten normal olduğumuda düşünmüyordum.Tüm bu olanlardan sonra pskolojimin normal olmasını beklemiyordum da zaten.
Ben hıçkırarak ağlamaya devam ederken birisinin beni kendine doğru çektiğini farkettim.Başım sert gövdeye değince Poyraz'ın kendine has tanıdık erkeksi kokusu burnuma dolmaya başladı.

"Şş tamam.Özür dilerim.Özür dilerim.Sen anlatmak isteyene kadar bekleyeceğim seni.Zorlamıycam yemin ediyorum.Ağlama lütfen."

Ona geçmişimi anlatmak istemiyordum.O bir erkekti.Ben...erkeklere güvenmezdim.Güvenemezdim.Babama güvenmiştim...Ama o öğretmişti hiç bir erkeğe güvenmemem gerektiğini bana.
Poyraz'a güvenmiyordum...

Başımı gövdesinden çektim.İçimi dökmüştüm ve sonunda göz yaşlarım durmuştu.
"Hiç bir zaman sana geçmişimi anlatmayacağım.Siktir git hayatımdan Poyraz!"

Sinirlenince fazla küfür ederdim ve bunun farkındaydım.

Konuşmak için derin bir nefes alınca buna izin vermedim.

"Soktuğumun beynine girsin şu.Sen benim hiç birşeyim değilsin.Sana hiç bir şey anlatmak zorunda değilim.Beni kurtarmış olabilirsin ama sen benim hiç bir şeyim de-ğil-sin.Siktir git lan hayatımdan.Şu koca burnunu insanların hayatına sokmaktan vazgeç.Nesin sen?Bir iyilik meleği falan mı?Sana anlatsam ne bok olucak?Geçmişi telafi edebilecek misin?Unutturabilecek misin?Zamanı gerimi alıcaksın?"

Bir solukta söylediğim kelimeler karşısında sadece sustu.Hızımı alamadım ve devam ettim.

"Hiç bir bokum yapamayacaksın.O zaman siktir git!".

"Ben sadece merak ediyordum".

"Etme!".

Aşağı baktığı gözlerini bana doğru kaldırdı ve yüzüme baktı.

"Ne bakıyosun be?"

Gözlerini devirerek benden çekti.

"Ya hayır anlamıyorum!Niye taktın bu kadar bana?Napıcaksın geçmişimi ya?Lan oğlum niye ben?Git başkasının geçmişini merak et!"

Yüzüne cevap beklercesine baktım ama hiç bir cevap vermedi.

"Gerizekalı"diye mırıldanıp gözlerimi devirdim ve arkamı dönüp eve doğru gitmeye başladım.
Canımı sıkıyodu...

Sokaktan dönmek üzereydim ki uzaktan yankılanan sesiyle olduğum yerde kaldım.

"Geçmişini merak ediyorum çünkü..."durdu ve sesi tekrar yankılanmaya başladı.

"Sanırım senden hoşlanıyorum!".

Cehennemden Koro#Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin