Nice badireler atlatır insanoğlu,nice eşikler atlar... Ama ne yaparsan yap, başına geleceklere engel olmazsın.
Sonrası mı ?
Ferman yazılmış kalem kırılmıştır ve hikaye yeniden başlar.4.Bölüm
Herşey bir anda olmuştu.Milli takımdaki başarısını arkadaşlarıyla kutlayan Eren, gelen telefon üzerine arkadaşlarıyla vedalaştı ve dışarı çıktı.Kaldırımdan arabasına doğru yürürken acı bir fren sesi duydu.Duyduğu son ses bu sanıyordu.Ta ki hastane odasında hayal meyal konuşulanları duyana dek.Doktor refakatçiye birşeyler söylüyor ama Eren pek anlamıyordu.
Ne yani şimdi düzelme durumu yok mu doktor bey ?
İyi bir fizik tedaviyle eskisi gibi olmasa da en azından şimdiki halinden daha iyi olur.Durumu kritik.Yürümesi imkansız gibi birşey .
Doktorun gayet rahat bir tavrı vardı.Her ne kadar üzgün gibi görünüyorsa da.Sürekli benzer durumlara şahit olmak onları dışarıdan bakınca ruhsuz gibi gösteriyordu..Ama hasta yakını olmak hele de anne baba;dayanılmaz birşeydi.
Eren'nin annesi Halime bir köşede sessizce ağlıyor,babası İsmail Bey ise dik durmaya çalışıyor şükrediyordu.En azından yaşıyordu.Ama ona sen artık yürüyemeyeceksin diye kim ,nasıl söyleyecekti.?
Olayı duyan Alper bulduğu ilk uçağa atlamış ,İstanbul'un yolunu tutmuştu.
Rüya olsun Allah'ım diyordu kendi kendine.Kısacık zamanda uyumaya çalışıyor ,kendince teselli arıyordu.Uyuyabilseydi eğer belki uyandığında herşey farklı olurdu.
Uyku yoktu ve herşey gerçekti.
Eren ile Alper yıllar önce otelde tanışmışlardı.Milli takım,kamp için Eren'in çalıştığı otele gelmişti ve 15 günlük kamp süresince muhabbet ilerlemiş ;önce arkadaşlığa sonra dostluğa dönüşmüştü.O gün bu gündür birbirlerini ziyaret ediyor,zor zamanlarda birbirilerine yardıma koşuyorlardı.Bugün sıra Alperindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEMAZEN
General FictionHayatını, 5 yıldızlı otellerin düzenlemiş olduğu Türk Geceleri'nde semazen gösterisi yaparak kazanan bir adam. Yabancı uyruklu eşi Alina Vorobyeva ve dünyalar tatlısı 8 yaşındaki çocuğu Enes... Hayatın onlara karşı hazırladığı sürprizden habersiz ya...