6.Bölüm

162 37 25
                                    

Alina VOROBYEVA
Alper
Sezon tüm hızıyla devam ediyor 5 yıldızlı oteller dolup boşalıyordu.

Aradan geçen 3 yıl Alper ile Alina'nın kendi aralarında sözlenmeleri için yeteri kadar uzun bir zamandı.Yıllar su gibi akıp gitmiş,Alper'in askere gitme zamanı gelmişti.

Askerliği tecil etmek için okuduğu açıköğretim fakültesi de bitmişti.Alper de bu yüzden Alina'ya yüzük takıp işi ciddiyete bindirmişti.

Artık zamanlarının çoğunu birlikte geçiriyorlardı.Bunlara bazen Eren bazen de Brendy eşlik ediyordu.

Alper'in kendisine göre düzenli ama Alina'ya göre düzensiz olan hayatı gittikçe değişiyor;olgunlaşıyordu.Motordan vazgeçmemişti ama artık ibreyi 240 -260 km'de görmek imkansız olmuştu.Ve zengin bar sahiplerinin düzenlediği sokak dövüşleri de bitmişti.Boksu ise sadece filmlerde izliyordu.

Alper'in bazen kanı kaynıyordu ama bunun da çaresini bulmuştu Alina,spor salonundaki kum torbası.

Bu üç yılda çok şeyi değiştirmişti bir Rus.Askerden gelince barmenliği bırakacak,semazenlik için eğitim alacak ve artık kendi işini yapacaktı. Alina ise çalıştığı otelden ayrılacak hem Alper'in işlerini organize edecek hem de kalan zamanda ney dersleri verecekti.Plan yapılmıştı.Önce sezon bitecek ardından Alper ellerine kına yakılıp askere uğurlanacaktı.Geriye tek şey kalıyordu;saat tik tak tik tak diye değirmen misali zamanı öğütecekti ve buna çoktan başlamıştı.

Alper babadan kalma evi tekrar dizayn etmiş onarmış,eşyalar değiştirilmiş bahçe duvarları yeniden yapılmıştı.Alina hangi meyveleri seviyorsa bahçeye ondan dikilmişti;elma, kiraz ,dut ,portakal,vişne ,yeni dünya,üzüm...Büyümeleri uzun sürecekti belki ama beklemek heyecanlı olacaktı.

Arkası orman ve denize yürüme mesafesi olan şirin bir yerleşim yeriydi burası.Köyden küçük obadan büyük bir yerdi.Zaten birçoğu yörüklerden oluşuyordu.Çalışanlar otellerde çalışıyor ,çalışmayanlar ise eski kültürü devam ettirip hayvan besliyor hatta yaylaya çıkıyorlardı.

     Çok müşterisi oluyordu
arazilerin ,evlerin ,bahçelerin ama kimse satmıyordu.Alper de bunlardan biriydi.Sadece babadan kalma olduğu için değil hem sakin hem güzel hem de güvenli bir yer olduğu için cevap hep aynıydı.

Burada herkes birbirini tanır akşam vakitleri ellerinde tabaklar kim ne yaptıysa komşusuna da ikram ederdi.Her ne kadar dünyanın zenginleri otellerinde konaklar,lüks yatları limana demirlese ve dünya devi futbol takımları ortalığı cümbüşe çevirse de buranın sakinliği ve içtenliği değişmiyordu.

Saat dönüyor ,zaman geçiyor ;günler haftalara haftalar aylara dönüyordu....

SEMAZENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin